Kürt meselesinin çözümüne yönelik adımlar sabote ediliyor.
Kürt meselesini şiddet sarmalına indirgeyenler meselenin çözümsüz kalmasını istiyor.
Kim bunlar? Neden, niçin, hangi amaç ve gayelerden dolayı bu meselenin çözümsüzlüğüne yönelik karanlık adımları atıyorlar.
Bu meselenin çözümsüz kalmasını isteyenler, Kemalizm zihinliler başta olmak üzere meseleyi istismar eden CHP’yi görüyoruz.
Başka kimler bu meselenin çözümsüz kalmasını istiyor. Kemalizm zihinli CHP’nin yanında yer alan Kandilin Apoizm’i.
Kürt meselesinin çözüme kavuşmamasının sebebi Kemalizm ve Apoizm. Sonuç felaket.
Kemalizm ve Apoizm’in Kürt katliamlarına yönelik haddi ve hesabı olmayan derin yaralar bıraktı. Bu yaralar hiçbir zaman kabuk bağlamıyor, sürekli kanıyor.
Kürt meselesinin ortaya çıkma nedenini bilmeyenimiz yok sanırım.
Yüz yılı aşkındır, tek tipçi, inkarcı ve asimilasyoncu politikalar, Kürtlerin varlık sebebini yok saydı.
Türkiye’nin başına bela olmuş bu zihniyet, şiddet sarmalının hem sebebi hem de sonucu olmaya devam ediyor.
HÜDA PAR Diyarbakır’da bir çalıştay yaptı. Çalıştayda yüzyıldır kanayan yaraya ilaç olacak çözümler masaya yatırıldı.
Aklı selim, kardeşlik hukuku içinde, siyasi atmosferde, meclis çatısı altında ve şiddete başvurmadan Kürt meselesinin çözüme kavuşması yönünde bir irade ortaya atıldı.
Ana dilde eğitim, Türkiye’de azınlık durumunda olmayan Kürtlere yasal güvence verilmesi ve devletin asli kurucuları arasında Kürtlerin de yer almasına yönelik çözümler sunuldu.
Meseleyi istismar edenlerin kuyruğuna Diyarbakır’da basıldı.
Avazları Ankara’dan çıktı.
Kürt meselesine insani çözüm çalıştayı’na karşı hadlerini aşacak türden açıklamalar yaptılar.
Ekranların görünen yüzleriydi bunlar.
Bu çevreler bir yerlere sırtlarını dayayarak, dönemin 28 şubat zihniyetini yeniden hortlatarak densiz açıklamalarda bulunuyorlar.
Sözde bürokrat, siyasetçi, akademisyen ne kadar çözümsüzlükten yana aparat varsa hep bir ağızdan HÜDA PAR’ı hedef gösteriyorlar.
Yüz yıldır, bu meseleyi terörize edenler, şiddet sarmalından nemalananlar, silahsız, gürültüsüz patırtısız, hukuki ve siyasi atmosferde çözümün ortaya atılmasını hazmedemediler.
Kardeşlik hukukunun tesis edilmesi, annelerin göz yaşlarının dinmesi, Kürt ve Türk evlatlarının kanının akmaması, sürekli kanayan yaranın cerrahi operasyonla ameliyat edilmesi yönünde bir sonuç bildirgesi yayımlandı.
Türkiye yeni yüz yılında terörsüz, silahsız, kanın akmadığı ve kardeşçe bir arada yaşamanın mümkün olduğu yönünde irade ortaya atılmasına karşı algı operasyonları yapıldı.
Türkiye’nin en öncelikli konularından biri olan Kürt meselesinin adil bir çözüme kavuşması için meselenin doğru bir zeminde ve bütün boyutları ile tartışılmasını dahi hazmedemiyorlar.
Yaşanan meselenin sebep-sonuç ilişkisinin doğru tespit edilmesinin yanında, takip edilen yol ve yöntemin de doğru olması zorunlu kılıyor.
Bu nedenle “usul esasa takaddüm eder” kaidesi göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Laik temelde bir ulus devlet inşasına girişen cumhuriyetin yeni yönetici kadroları, homojen bir toplum üretme adına farklılıkları eritmeyi, asimilasyonu, yok saymayı dayattı.
Zilan, Dersim katliamları başta olmak üzere şeyh, alim, kanaat önderi gibi insanları sürgün, işkence ve idamlardan geçirdiler. Yüz binlerce Kürt, CHP ve Kemalist zihniyet tarafından katledildi.
Bir zamanlar Kürt olmak suç sayıldı bu ülkede… Kürtçe konuşmak yasaklandı bu güzelim ülkemde…
Kemalist zihniyetin uyguladıkları politikalarla kardeşlik, adalet ve merhamet duyguları tahrip edildi.
Kürt meselesinin çözüme kavuşmasını dün istemedikleri gibi bugünde istemiyorlar. Adeta sırtlan sürüleri gibi kandan besleniyorlar, kan ve göz yaşına doymak nedir bilmiyorlar.
Köyler ateşe verildi. İnsanlar en ağır işkencelerden geçti. Etnik köken üzerinden yapılan saldırılar, yaşanan acılar, insanları başka bir şiddet sarmalının içine sıkıştırdılar.
Seküler zihniyete sahip olan PKK’da Kemalist zihniyetten geri kalır yanı yok.
Yaklaşık 50 yıldır, PKK tarafından gerçekleştirilen şiddet içeren terör olayları sonucunda 100 bin Kürt katledildi.
Yeri ve zamanı gelince Kemalist ve Apoistler hiçbir şey olmamış gibi, birbirlerine her türlü desteği veriyorlar. 2023 genel ve yerel seçimlerinde bunu gördük.
Kandilden bas bas çağrılar yapılıyordu. Kemalist partiye oy verilmesi için kampanyalar düzenlendi.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu… Kürtlerin haklarını savunduğunu iddia edenler, Kürtlerin varlık sebebini yok sayanlara destek çağrısında bulunuyorlardı.
Bu da bize gösteriyor ki, Kürt meselesinin çözülmemesinin nedeni Kemalizm ve Apoizm’dir. Bu iki zihniyet, geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük felaket olmaya devam edecektir.
Bu felaketin önü şimdiden alınmalı, HÜDA PAR’ın Kürt meselesine yönelik çalıştay’da dile getirdiği sonuç bildirgesine göre bir yol haritası hayata geçirilmelidir.