Yaklaşık yüz yıldır bir türlü çözülemeyen veyahut çözülmeyen mesele Diyarbakır’da masaya yatırılıyor. İki gün sürecek olan çalıştayda, kanın, göz yaşının olmadığı, Kürtlerin ihmal edilen haklarının verilmesi için fikirler sunuluyor.

HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"na birçok akademisyen, ilim adamı, alim, gazeteci, yazar ve siyasetçi katılım gösteriyor.

Çalıştayda çok farklı görüş ve düşüncede olan insanların gayet özgürce fikirlerini dile getirmeleri ve ortak bir noktada buluşmaları için güzel bir atmosfer oluştu.

Çalıştayda, tek tipçi, jakoben, jön Türklerin düşüncesine sahip PKK ve DEM’in sosyalist ve komünist olmayan Kürtleri dışlayıcı yaklaşımından uzak olması meselenin şiddet sarmalından uzak, konuşarak tartışarak çözüme kavuşturulması iradesi ortaya atılması, çözüm için farklı kesimlerin de sözünün olduğu gerçeğini gösteriyor.

“Kürt meselesi” diye bir mesele var ve mutlaka çözülmeli ortak noktasında buluşan katılımcıların birbirinden farklı ve değerli görüşleri kronik bir hastalığa dönüşmüş ve yara bağlamış bu meselenin çözümüne bir adım daha yaklaştırıyor.

Rahmetli Erbakan hocanın meşhur, “bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar” sözü bu çalıştayda kendini gösteriyor.

Kürt meselesi, bir günde meydana gelmediği gibi elbette bir-iki günde de çözüme kavuşmayacaktır. Bu çalıştay bir çiçek olsa da ilerde bahara dönüşeceğine dair güzel umutları beslememize zemin hazırlıyor.

50 yıldır silahla çözülemeyen bu mesele inanıyorum, kalemle, sözle, kelamla, fikirle kısa bir zamanda hiç kimsenin burnu kanamadan çözülecektir.

Lakin her kesimden insanın bir araya gelerek fikirlerini dile getirmeleri, bu sorunun çözümü konusunda ortak bir noktada buluşmaları büyük bir kazanım olarak görülmelidir.

Diyarbakır’da HÜDA PAR’ın düzenlemiş olduğu, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"na çok farklı fikirlere sahip olan kesimlerin özgürce fikirlerini ve çözüm önerilerini dile getirmeleri büyük bir zenginlik olarak görülmelidir.

Bu çalıştayda ’Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar’’ yani fikirlerin çatışmasından hakikat güneşi doğar sözünün pratiğe yansımış hali oldu.

Çalıştayda öne çıkan fikirleri kısaca makaleme yansıtmadan olmaz.

“Kürt sorununun çözümünde önce kardeşlik ikliminin onarılması gerekiyor”

“Kürt meselesi, Kürtleri mesele olarak gören CHP’nin inkarcı zihninin bir ürünüdür”

“Kürt meselesini PKK ile çözmeye çalışmak dış dayatmaya boyun eğmektir”

"PKK, siyonizmin emellerine ulaşması için bir yardımcı unsur olarak görülüyor"

"Kürt meselesini PKK ve silah sorununa indirgeyen, tek kutuplu bir müzakere süreci eksik ve kusurlu olacaktır”

"PKK muhatap alındıkça meselenin çözümü zorlaşıyor"

"Kürtlerin ezici bir çoğunluğu mühim bir çoğunluğu PKK'yi bütün propagandalara rağmen mümessil olarak kabul etmemekte"

"PKK bir mümessil değil izale edilmesi gereken bir sorundur"

"Kürt meselesinin meşru muhatabı başta bölge halkı olmak üzere Türkiye ve bölgesinde yaşayan bütün Kürtlerdir”

"Kürtlerin beşerî ve siyasi gücünün önündeki engel silahtır”

“Kürt meselesini sulh yoluyla adalet temelinde halletmek mecburiyetindeyiz”

“HÜDA PAR, Kürtler ile iktidar arasında diyalogu sağlayabilecek bir noktada duruyor”

"Bu sorunun bir çözüme kavuşturulması gerektiği konusunda fikir birliği vardır"

"Mesele, hukuku olmayan ve bu nedenle sözde kalan kardeşliğin tahakkuk edememesidir"

Çalıştayda birbirinden ayrı, hatta birbirine aykırı fikirler, görüşler, sunuluyor.

Günlük hayatımızda dahi bir konuda karar alırken, çok farklı düşünceler, ölçme biçmeler sonucu bir karara vardığımız gerçeğinden yola çıkarak, farklı fikirlerin bir araya gelmesi doğru sonuca götürüyor.

Bu meselenin çözümü, ölçüş-tür-meyle sağlanmış uyumlar, dengeler, güzellikler ile büyük gelişmelerin ortaya çıkması ve kronik hale gelmiş meseleye yönelik çözüm üretiyor.

Çalıştayda, farklı fikirlerin birbirini tartan ve elverişli bir denge sağlamaya çalışan ve tarafların bir araya gelmesi ile güzel, netice veren ve meseleyi çözen kararlar ortaya çıkarıyor.

HÜDA PAR’ın böyle bir organizasyonu yapması taktire şayandır. Farklı fikirlerin bir araya gelmesi ile ortak bir sonucun ve çözümün üretilmesi kaçınılmaz olacaktır.