Türk meselesinde CHP sorunu, Kürt meselesinde de PKK sorunu hiç eksik olmadı.

Her iki yapı, yüz yıllardır aynı kaderi paylaşan ve kader ortaklığı olan Kürtleri ve Türkleri birbirinden ayrıştırdı. Kürtlerin ve Türklerin varlık sebebi olan değerlere savaş açtı. Kürtleri ve Türkleri birbirine düşmanlaştırdı. Birbirine zıtmış gibi görünen bu iki yapı, yeri gelince bir makasın iki tarafı gibi birbirleriyle ittifak kurmakta da geri durmadılar. Kürtlerin ve Türklerin gerçek varlık sebeplerini bir makasın kumaşı parçalarcasına iki yapıda aynı şekilde Kürtlerin ve Türklerin varlık sebeplerini yok etti.

CHP’nin hilafeti kaldırmasıyla birlikte yüzlerce Türk ve Kürt alimini istiklal mahkemelerinde idam etmesi, Kürtler kadar Türklerinde sorunu haline geldi.

İstiklâl mahkemelerinin o dönemde Müslüman Türklere yönelik vermiş olduğu on binlerce idam kararı tarihin karanlık sayfalarında yerini aldı.

CHP iktidarı döneminde Kemahlı İbrahim Hakkı efendi, mezarından çıkarılıp asılmadı mı? Cumhuriyetin ilanından sonra kurulan İstiklal Mahkemelerinde yargılanarak darağacına gönderilen Ankaralı İbrahim Edhem Efendi, Şanlıurfa’da idam edilmedi mi?

İskilipli Mehmed Âtıf Hoca, Şapka Devrimi'nden önce yayımlamış olduğu Frenk Mukallitliği ve Şapka risalesinde Müslümanları amel-iman bütünlüğüne davet ediyordu. Müslümanların Müslüman olmayanların kılık kıyafet ve kültürel alışkanlıklarına benzemeye çalışmasının caiz olmadığını söylüyordu. Bir Müslüman ile Hristiyan'ın veya bir Yahudi'nin kılık kıyafetinden ayırt edilebileceğini, hatta edilmesi gerektiğini savunduğu için, kendi ifadeleriyle "Batı medeniyeti ancak insanın hayvani ve cismani yönüne hizmet ediyor" dediği için idam edilmedi mi?

Kemalizmin katlettiği Anadolu'nun unutulan mazlumları1920-27 Cumhuriyet tarihinde en çok tutuklamanın yapıldığı yıllar. İstiklâl Mahkemeleri’nin cadı avına çıktığı bu dönemlerde birçok münevver insanın hayatı karardı. Anadolu’da yarası hâlâ kanayan binlerce İskilipli Atıf Hoca var.

CHP'nin geçmişi Türk katliamlarıyla geçtiği gibi aynı şekilde Kürt düşmanlığı ve soykırımıyla tarihin karanlık sayfalarında yerini aldı.

PKK'nin de CHP'den geri kalır yanı yok.

CHP'nin Dersim ve Zilan katliamları Kürtlere yönelik yapılmış bir katliamdı. PKK'nin Sündüs, Susa, Başbağlar ve daha nice yüzlerce katliamı yine Kürtlere yönelik yapılmış katliamlardı.

CHP ve PKK'nin ortak özelliği İslam'ın kutsallarına düşman olmalarında görüyoruz. İkisi de cami, namaz, niyaz düşmanı.  CHP ve PKK'nin benzerliği ayrıca seküler zihniyete olmaları. CHP'de PKK'de dindar Kürtlerden nefret ederler. Bu nefretlerinden olsa gerek CHP tarafından Şeyh Said, Üstat Said Nursi ve daha nice Kürt alimi ya idam edildi yada sürgün edildi. Aynı şeklide PKK'de ruh ikizi CHP gibi Şeyh Zeki başta olmak üzere yüzlerce Kürt alimi katletti.

CHP camilerin kapılarına kilit vurdu, ezanları yasakladı, Kur'anları yaktı. CHP gibi dindar Kürtlerden nefret eden PKK, Susa Cami, Başbağlar cami başta olmak üzere birçok cami yarenlerini katletti.

CHP ile PKK'nin ittifak durumu, FKÖ ile İsrail'in ittifakı gibi. Mahmut Abbas ile Netanyahu ittifakı benzetmesini de yapabiliriz.

CHP ile PKK Müslüman Kürt ve Türklere düşman olduğu gibi, FKÖ ile İsrail’de Müslüman Araplara düşman.

Düşmanların birleştiği cephelerde Müslümanların ittifakını kurması, Kürt meselesinde kardeşlik hukukunu bir an önce yerine getirmenin vakti çoktan gelip geçmiştir.