Ailesiz toplum safsatalarıyla, tez, anti-tez ve sentezledikleri sosyalizm ve komünizmin taktik ve stratejik çözümlemeleri onları tarihin çöplüğüne gömmüş, lağımda bocalanıyorlar.

Lağım çukurunda bocalanan bu zavallılar, kutsal aile kurumumuza karşı savaşıyorlar…. Bu kirli savaşı Feminizm ve LGBT’cilik adına yürütüyorlar.

Rusya başta olmak üzere birçok ülke, LGBT’yi terör örgütü olarak ilan etti. LGBT Faaliyetlerini terör faaliyeti kapsamında değerlendirdi.

Hatta Rusya işin vahametinden etkilendiği için tedbirleri biraz daha sıkılaştırarak LGBT faaliyetlerini sürdürenleri ajan ve vatana ihanet yasasından cezalandırılacağına dair karar aldı.

Bizim ülkemizde ise çok farklı bir durum söz konusuydu.

Elin gavuru tedbirini alıp, aile kurumunu korumaya çalışırken, biz ise ne yaptık. LGBT terör örgütüne aile kurumumuzu bitirebileceği kadar savaşma alını açtık.

Aradan geçen zaman sürecinde LGBT terör örgütü aile kurumumuza büyük darbeler indirdi.

Bu hayasız akınlar, aile yapımıza o kadar zarar verdi ki, tarifi imkansız… Şayet Türkiye bir savaş durumu yaşasaydı, belki de doğurganlık hızı bu kadar düşmeyecekti ve aile kurumu bu kadar çökmeyecekti.

LGBT terör örgütünün siyasi kimliğine bakıyorum. DEM parti ve CHP  taşın altından çıkıyor.

Seçim zamanlarında DEM partinin adayları kendilerini LGBT’ci olarak ilan ediyorlardı. Ha keza CHP’nin de DEM’den bu konuda geri kalır yanı yoktu.

DEM parti milletvekili Sırrı Süreyya Önder, LGBT sözleşmesini imzaladığını itiraf ediyordu.

DEM Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, “Aile devletten sonra gelen en gerici kurumdur!” sözleri ailesiz toplum modelini dayatıyordu.

Bunlar yıllardır teröre kurban ettikleri Kürt nüfusunu LGBT akımıyla bitirmeyi hedefliyorlar.

Batman belediyesi eski eş başkanı Gülistan Sönük’ün aileyi itibarsızlaştırdığı skandal sözleri kulaklarımızda çınlıyor.

Diğer DEM partililerin profiline bakıyoruz. Çoğu ya bir LGBT derneğine üye yada birebir faaliyetlerinde yer aldığını görüyoruz.

Durum çok vahim… Kürt aile yapısını bozup, ailesiz bir toplum modeline teşvik ediyorlar…. Ölü ve nesli kurumuş bir Kürt demografisini kurguluyorlar.

Aileye bu kadar düşman ki bunlar… görsen sanki onları doğuran anneleri, onlara sahip çıkan babaları ve birlikte yaşadıkları kardeşleri hayatlarında yokmuş.

Yoksa bu kadar aile düşmanlığı nereden geliyor. Olsa olsa bunlar ailesiz büyümüş yada aile şefkatinden mahrum büyümüşler ki aile kurumuna bu kadar düşmanlık besliyorlar.

Şimdinin çocukları her şeyi çok çabuk öğreniyorlar. Eskiden çocuklar, anne-babalarına, büyüklerine nasıl dünyaya geldiklerini sorarlardı. Büyüklerde çocukların anlayacakları dilden hikayeler uydurarak leylekler getirdi, şeklinde cevaplar verirlerdi.

Aile kurumuna düşman LGBT’ci DEM partililer, leylek hikayesinin etkisinden çok kalmış olmalılar ki ailenin kutsallığına düşman kesiliyorlar.

DEM partilileri aileleri değil leylekler büyütmüş olmalı.

Zembilden leylekler onları getirmiş. onlara bakmış, bakımlarını yapmış, okullarını okutmuş… Ama boş okumuşlar.

Okudukları kitaplar, onları ailelerine düşman yapmış… Analarına, babalarına, kardeşlerine, çocuklarına ve ailenin tüm fertlerine düşman oluvermişler.

DEM partinin, aile kurumuna, Kürt aile yapısına saygıları ve saygınlıkları kalmamış.

Aile düşmanlığını popüler kültür haline getirmeye çalışıyorlar.

Güya kapitalist üretim araçlarını ve sömürüyü meşrulaştıran kurumun “aile” olduğunu ve bu sebeple aile kurumunu yok edeceklermiş.

Sözde kapitalizme karşı savaşıyorlarmış.

Bunun için ailenin yok olması gerekiyormuş.

Savaşta kaybetmelerine neden olan faktör aile kurumu imiş.

Yalanınız batsın. Sizden daha kapitalisti mi var.

Yaşadığınız şatafatlı hayatı hiçbir Kürt evladı yaşamamıştır. Üstüne üstelik ABD ve Avrupa’ya kölelikte yapıyorsunuz.

Bulmuşlar mayın eşeklerini son kullanma tarihine kadar kullanacaklar.

Belli ki şu Amerikalılar, İsraillier ve Avrupalılar PKK ve DEM partiyi çok sevmiş!

Niçin sevmesin! Onlardan daha iyi kullanacakları bir aparat mı var.

Dışarda ABD, İsrail, Avrupa ülkeleri, içerde CHP gibi yapıları memnun etmek için aile kurumuna saldırıyorlar.

Artık devrimcilik safsatalarıyla mazlum Kürt milletini kandıramayacaksınız.

“Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye”

Her eşek denildiğinde, ABD’ye mayın eşekliği yapan PKK aklıma geliyor.

Sormazlar mı adama, kapitalizme karşı sözde savaşıyorsunuz. Ama kapitalizme kul köle olmaktan da geri durmuyorsunuz.

PKK, bir yandan kapitalist üretim araçlarına ve sömürgeye hizmet ediyor diğer yandan aile kurumuna düşmanlık besliyor. Güya aile kurumu üretim araçlarına ve sömürgeye hizmet ediyor. Sen şu hinliğe bak.

Kapitalist üretim araçlarını ve sömürgeyi meşrulaştıran faktörün aile kurumu olduğunu ileri sürerek düşmanlık besleyenlere bir bakın.

Üretim araçlarının ve sömürgenin krallığını yapan ABD’ye kölelik yapıyorlar.

PKK, kapitalizmin ana merkezini temsil eden, baş sömürgeci ABD’nin petrol kuyularının bekçiliğini yapıyor. İşçi bile olamıyorlar, sadece bekçi oluyorlar.

Sözde devrimci ve sosyalist ancak gerçekten LGBT ci azgın bir yapı aile kurumumuza suikast düzenliyor.

Avrupa hayranı DEM partili bir yetkili, “Aile en büyük yobazlıktır” diyor. DEM partililer, LGT’yi savunup aile kurumuna düşmanlık besliyorlar. Aile kurumuna savaş açıyorlar.

Ailesine ve aile kurumuna düşman olanın milletine hayrı olur mu?