Dijital çağ, bireylerin her hareketinin izlenip kayıt altına alınabileceği bir gözetim toplumunu beraberinde getirdi. İnternet üzerindeki etkileşimlerimizden mobil cihazlarımızın konum bilgilerine kadar birçok kişisel veri toplanıyor ve analiz ediliyor. Bu durum, mahremiyet kavramını hem teknik hem de ahlaki boyutlarıyla sorgulamayı gerektiriyor. İslam, mahremiyeti kutsal bir hak olarak görür ve bireyin özel hayatının korunmasını emreder.

Dijital Gözetimin Tanımı ve Boyutları

a) Dijital Gözetim Nedir?

Dijital gözetim, bireylerin dijital cihazlar ve platformlar üzerinden izlenmesi, bilgilerin toplanması ve analiz edilmesi sürecidir. Bu, genellikle şu yollarla gerçekleştirilir:

  • Sosyal medya platformlarındaki aktivitelerin izlenmesi
  • Web siteleri tarafından kullanılan çerezler
  • Akıllı cihazlar ve uygulamalar aracılığıyla konum verilerinin toplanması
  • Güvenlik kameraları ve yüz tanıma sistemleri

b) Gözetim Toplumunun Etkileri

  • Mahremiyetin Erozyonu: İnsanlar, sürekli izlendiği hissiyle hareket eder ve bu durum davranışlarını etkiler.
  • Güvenlik vs. Özgürlük: Çoğu zaman gözetim, güvenlik gerekçesiyle meşrulaştırılır, ancak bireylerin özgürlük alanı daralır.
  • Manipülasyon Riski: Toplanan veriler, bireylerin kararlarını ve algılarını yönlendirmek için kullanılabilir.

İslam’da Mahremiyet İlkeleri

İslam, bireylerin mahremiyetine büyük önem verir ve başkalarının özel hayatına müdahaleyi yasaklar. Mahremiyet, hem fiziksel hem de dijital ortamda korunması gereken temel bir haktır.

a) Kur’an ve Mahremiyet

Kur’an-ı Kerim’de mahremiyetin korunmasına yönelik birçok ayet bulunmaktadır:

  • “Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, izin alıp selam vermeden girmeyin…” (Nur Suresi, 27). Bu ayet, bireyin özel alanına izinsiz girmeyi açıkça yasaklar.
  • “Birbirinizin gizliliklerini araştırmayın…” (Hucurat Suresi, 12). Bu emir, insanların özel hayatına müdahale etmenin İslam’da yasaklandığını gösterir.

b) Hadislerde Mahremiyet

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), insanların mahremiyetine saygı gösterilmesi gerektiğini şu hadisle vurgulamıştır:

  • “Bir kimse, başkasının izni olmadan onun evine bakarsa ve o kişi onun gözünü çıkarırsa, bu konuda bir suçlu sayılmaz.” (Ebu Davud, Hudud).

c) Dijital Mahremiyet

Günümüzde mahremiyet sadece fiziksel değil, dijital alanlarda da korunmalıdır. Bir Müslüman, başkalarının bilgilerini izinsiz kullanmamalı ve gizliliği ihlal eden yöntemlerden uzak durmalıdır.

Dijital Gözetim ve İslam

Dijital gözetim, bireyin mahremiyet hakkını tehdit edebilir. İslam, insan haklarını temel alır ve bireylerin rızası olmadan özel bilgilerinin toplanmasını uygun görmez. Teknoloji, gözetim amacıyla kullanıldığında adalet ve hakkaniyet ölçüleri dikkate alınmalıdır. Masum bireyleri hedef alan izleme faaliyetleri, zulüm olarak değerlendirilir. Toplumun güvenliğini sağlama amacıyla kullanılan teknolojiler bile İslami etik kurallarına uygun olmalıdır.

İslam, yöneticilerin ve kurumların adil ve şeffaf olmasını emreder. Bu nedenle, dijital gözetim uygulamaları da halka açık ve hesap verebilir olmalıdır.

Müslümanlara Tavsiyeler;

1.        Kişisel Verilerinize Dikkat Edin
Sosyal medya ve diğer platformlarda paylaştığınız bilgilerin gelecekte size zarar verebileceğini unutmayın.

2.        Güçlü Şifreler Kullanın
Hesaplarınızı korumak için güçlü ve benzersiz şifreler tercih edin.

3.        Gizlilik Politikalarını İnceleyin
Kullandığınız uygulamaların ve platformların gizlilik politikalarını okuyarak bilinçli tercihler yapın.

4.        İslam’ın İlkelerine Bağlı Kalın
Başkalarının gizliliğine saygı gösterin ve İslam’ın ahlaki değerlerini her zaman gözetin.

Dijital gözetim, bireylerin mahremiyetini tehdit eden ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak İslam, bu tür müdahalelere karşı güçlü bir koruma kalkanı sunar. Müslüman bireyler, hem kendi mahremiyetlerini koruma hem de başkalarının mahremiyetine saygı gösterme sorumluluğunu taşımalıdır. Bu anlayış, dijital çağın zorluklarına karşı İslam’ın yol gösterici prensiplerini uygulamayı mümkün kılar.