Gazze, iki yıldır bombalanıyor. Bombalanmayan hiçbir yer kalmadı!

Binlerce çocuk katledildi. Kadınlar, yaşlılar, siviller yok ediliyor. Ve dünya, bu vahşeti seyrediyor. Sessizliğin en yüksek olduğu bu yerde, vicdanlar çoktan susmuş, adalet körleşmiş durumda…!

Amerika merkezli araştırma kuruluşu Pew Research’ün 23 ülkede yaptığı ankette, halkların büyük çoğunluğu siyonist işgal rejiminin Gazze’de soykırım uyguladığını açıkça ifade ediyor. Dahası, gençler yetişkinlerden çok daha sert ifadelerle bu suça karşı tepkilerini ortaya koyuyor. Bu yalnızca bir politik mesele değil, vicdan meselesi…!

Türkiye'de yapılan kamuoyu araştırmalarında da durum farklı değil. AK Parti’nin hazırladığı son ankette, İşgal rejimi Türkiye için birinci derecede tehdit olarak görülüyor. Halklar gerçekleri görüyor. Gözleri açık, ama ya yönetenler…!

Gazze’de, “Filistin’in Pele’si” olarak bilinen Süleyman el Ubeyd, çocuklarına ekmek almak için girdiği sırada şehit ediliyor... FIFA korkudan bu dramı görmüyor!

Gazze’de savaşın tüm acımasızlığına rağmen Gazze‘yi terk etmeyip insanları bilgilendirmek için gazetecilik görevini yerine getiren Enes el Şerif’in şehit edilmesi karşısında yine sessizlik…!

Ankara’da on binlerce halk, meclise yürüyor, Gazze’nin sesi olmak istiyor. Devlet ve hükümet bu sesi görmüyor ve duymuyor. Ellerinde karar alma gücü olan liderler, bu soykırımı görmüyor. Ya da görmek istemiyorlar…!

Arap ülkelerinin liderleri, Siyonist rejimin gazabından korktukları için suskun. Katledilen her çocuk için bir çift kelime edemeyen bu yöneticiler, kendi halklarının da onurunu ayaklar altına alıyor…!

Gazze halkı Müslüman, ama Müslüman dünyadan tek bir somut adım gelmiyor…!

Batılı medya organları ise savaşı değil, algıyı yönetiyor. Gazze’de binlerce çocuk öldürülürken hâlâ “İşgalin meşru müdafaa hakkı” yalanıyla manşetler atılıyor…!

Aynı medya, Ukrayna’da ölen bir sivil için günlerce başlık atarken, -basında yer almasına karşı değiliz ama adil olmalarını istiyoruz- Filistin’deki katliamları üç satırla geçiyor. Bu çifte standart artık ahlaki bir çöküştür...!

İslam İşbirliği Teşkilatı nerede…! 50'den fazla Müslüman ülkeyi temsil eden bu yapı, sadece birkaç kınama metni dışında hiçbir şey üretmiyor. Oysa Gazze’nin çocukları kurşunla değil, bu suskunlukla öldürülüyor. Sessizlik suça ortaklıktır. Korkaklık ise iş birliğidir…!

Batı'da Müslüman olmayan insanların bile sesleri daha yüksek çıkıyor. Onlar en azından “insanım” diyerek tepki koyuyor. Müslüman coğrafyalarda ise çıkar ilişkileri, koltuk sevdaları, korkular vicdanların önüne geçmiş durumda…!

Halklar Ayakta, Ama Yalnız…

Sokaklar Gazze için ayağa kalkıyor. Milyonlarca insan dünyanın dört bir yanında yürüyüşler düzenliyor. “Gazze için bir şey yapın!” diye haykırıyorlar. Ama yöneticiler, sözde liderler, koltuklarını koruma uğruna bu çağrılara kulak tıkıyor…!

İşgal rejimi, hiçbir ulusu, hiçbir lideri umursamıyor. Tepkilere rağmen soykırıma devam ediyor. Kınamalara gülüp geçiyor. Çünkü karşısında gerçek anlamda duracak bir devlet, bir güç, bir yapı, bir lider… yok!

Gazze sadece Filistin’in meselesi değil. Bu, insanlığın en ağır sınavıdır. Taraf olmayan, tarafsız kalan, sessizliği tercih eden herkes bu suça ortak oluyor.

Endişem o ki bugün Gazze’ye susanlar, yarın kendi halkları bombalandığında tek bir kelime edemeyecekler. Çünkü suskunluk bulaşıcıdır. Ve en çok da cesareti ve adaleti öldürüyor…!

Lider olmak afişlerde değil, kriz anlarında belli olur. Soykırım karşısında susan, sessiz kalan, hiçbir adım atmayan kişi lider değil, sadece makam işgal edendir…!

Arap ve İslam ülkelerinin liderleri ekranlara çıktığında ya da meydanlarda konuştuklarında artık bundan sonra ilk aklımıza gelen şey ‘korkak’ olmaları olacak…!

Çocuklar ölürken, şehirler yok edilirken, insanlar açlıktan ölürken hala “diplomatik denge” peşinde koşan yöneticiler, neyi bekliyor…!

Eğer liderlik, böylesi bir vahşet karşısında bile sessiz kalmayı gerektiriyorsa, biz artık o liderliği reddediyoruz. Çünkü gerçek liderlik, en zor anda adım atabilmektir…!

Daha Ne Olmalı…!

Soykırım artık içeride... Kapıda değil…

Ve dünya, yine geç kaldı.

Yine utandı.

Yine sustu…!

Gazze’de büyük bir imtihan yaşanıyor, bizler bu imtihandan nasıl geçeceğiz…!

Peki şimdi soralım!

Daha ne olması gerekiyor?

Kaç mezar kazılmalı ki, bu düzen sarsılsın…!

Cevabı hala suskunluksa, insanlık gerçekten kaybetmiştir…!