Komünist ve sosyalist ideolojinin en çok kullandığı argümanlardan biri işçi sınıfı argümanıdır. Gelin görün bu argümanları kullananlar, kapitalist ideolojinin sömürgeciliğinden geri kalır yanları yok.

Hayat hikayelerine bakın, söylemde komünist ve sosyalist yaşamda ve gerçek hayata kapitalist ve liberal olduklarını görürsünüz. Hatta bunun ötesinde LGBT’ci olmaları ayrıca bir vakıa….

Sözde işçi sınıfını ve işçilerin haklarını savunduklarını iddia eden DEM parti 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra ilk icraatları işçileri kıyımdan geçirmek oldu.

Diyarbakır'da DEM Partili belediyeler tarafından işten çıkarılan işçilerin sayısı 910'a ulaşmış… bu rakam sadece şahıslardan ve sayılardan ibaret değil. İşten çıkarılanların umutları ve hayalleri de ellerinden çalındı. Çıkarılan işçilerin bakmakla yükümlü oldukları aileleri, kiraları, çocuklarının eğitim masrafları, taksitleri ve geleceğe dair yapmış oldukları planları bir çırpıda yok edildi.

İşçi kıyımı, sadece işçilerle sınırlı kalmadı… işçilerin bakmakla yükümlü oldukları aileleri de kıyımdan geçirilmiş oldu… işlerini kaybeden emekçilerin mağduriyeti ve yaşadıkları travmalar sadece emekçileri değil ailelerini de mağdur edip aynı travmaları yaşamalarına neden oldu.

İyi kötü sabah işe gidip akşam evlerine dönen işçilerin aileleri ile birlikte bir yudum huzurları çok görüldü. Bizde bir tabir var; yuva yıkanın yuvası olmaz. Kim bilir kaç işçi ailesi boşanma aşamasına geldi. Aile huzurları ellerinden çalındı. Yazık çok yazık.

Diyebilirsiniz kayyum döneminde işe alındıklarında başkaları da işten çıkarılmıştı. Kayyum döneminde işten çıkarılmalar ne kadar hata ise DEM’li belediyenin de işten işçileri çıkarması o kadar hatadır. Hatayla hatanın üzerine gidilmez. Yanlışla yanlışı düzeltemezsiniz. Yanlış kimden gelirse gelsin yanlıştır. Kayyum zamanında işçiler mağdur edildi diye DEM’li belediyeler de işçileri mağdur etmesine gerekçe olamaz. Sonuçta çalışan işçiler bizim bölgenin insanları, dışarıdan ithal edilmiş işçiler değil, hepsi bu bölgenin insanları, hepsi Kürt ve hepsi ne zorluklarla iş bulmuş emekçiler….

Bugüne kadar Diyarbakır genelindeki 13 DEM Partili belediyede yüzlerce işçinin işine son verildi.

Mağdur edilen işçiler, seslerini duyurmak için ellerinden gelen her türlü yolu denedi. Oturma eylemleri, yargı yoluna başvurma, basın yolu ile açıklamalar yapma gibi birçok vesilelerle mağduriyetlerinin son bulması için çırpındılar.

Bu arada işçilerin sürdürdüğü oturma eylemi üzerinden de tam bir yıl geçti. Mağdur edilen emekçiler bir yıldır hak mücadelesi veriyorlar.

İşten çıkarılan işçiler, belediye yönetimine sitemlerini basın yolu ile dile getirdi… Ama değişen bir şey olmadı.

Emekçi kardeşlerimizin basına yansıyan açıklamaları bir o kadar trajik. Haksız yere, keyfi muamelelerle ve ideolojik saiklerle işten çıkarıldıklarını dile getiriyorlar.

İşleri ellerinden alınan emekçiler yargı yoluna da başvurdu.

DEM belediyelerinin işten çıkardıkları işçiler hakkında yargı kararını açıkladı… ancak hiçbir belediye yargı kararlarını dikkate almıyor.

Yargı, işçilerin yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesine hükümetti. Emekçiler, başvurdukları davalarının neredeyse tamamını kazandılar. DEM’li belediyeler mahkeme kararlarını hiçe sayarak, işçilerin mağduriyetini gidermiyor.

İşçiler haksız yere işten çıkarıldıklarını, belediye yönetimlerinin mahkeme kararlarını tanımadığını, yargı yoluyla kesinleşen haklarının da hiçe sayıldığını belirtiyor. Emekçiler duruma tepkili ve artık buna "dur " denilmesini istiyor.

Bu kadar eziyet ve zulüm yeter. Yargı kararlarını yerine getirin. Bu insanlar uzaydan gelmedi, bu insanlar bizim bölgenin insanları, hepsi Kürt evladı. Kürt evlatlarına bunu yapmak reva mı… sizden olmayanlara, sizin gibi düşünmeyenlere yönelik bu düşmanlığa son verin. Gün gelir adalet size de lazım olur.