Devletler ve şehirler de insanlar gibi doğar, büyür ve ölürler… Bundan dokuz bin yıl önce ilk şehirleşmenin yaşandığı yer Dicle ile Fırat arasındaki verimli topraklarda olmuş…

Verimli hilal bölgesi bir yandan tarım ve hayvancılık, diğer yandan tarihi ipek yolunun güzergahında olması toplu yaşam alanların oluşmasına olanak sağlamış.

Medeniyete beşiklik etmiş kadim şehir Diyarbakır ilk şehirleşmenin ve toplu yaşamın kalıntılarının izlerini taşıyor.

Ergani ilçesindeki Hilar Mağaraları ilk şehirleşmenin kültürel zenginliğini yansıtıyor.

Tüm bu zenginliklerle birlikte Diyarbakır’ın şu anki durumu içler acısı…

Diyarbakır adeta sorunlar yumağının içinde bocalıyor. Bir türlü çözülemeyen sorunlar gün geçtikçe katlanıyor.

Yoğun göç almış, büyük bir şehirleşme olgusunun altında ezilen insanlarımızın bitmeyen sorun ve problemlerine değineceğim.

Söz konusu sorun ve problemlerin hepsini bir makaleye sığdırmak olanaksız… her hafta farklı bir sorunu ele alacağım, umarım kaleme aldığımız sorun ve problemler bir an önce çözüme kavuşur.

Trafik sorunu almış başını gidiyor… Bunca yoğun trafiğin içinde sürücüler kuralların dışına çıkıyor. Bazen trafiğin rastgele akışı, Hindistan’daki görüntüleri aratmıyor.

Yollarda yoğun trafiğin olması büyük bir çileye dönüşmüş ve buna bir türlü çözüm getirilmedi. Sözde raylı sistem ile bunu çözeceklerdi… ortada hiçbir icraat yok.

Trafiği rahatlatacak yeni alt ve üst geçit yollarının yapılması, köprülü kavşak yolları, trafiğin kilitlendiği noktalarda alt ve üst geçitlerin cadde boyunca inşa edilmesi, yoğunluğun çok olduğu caddelerde yol genişletme çalışmaları, bölünmüş yolların ortasındaki geniş kaldırımların kaldırılması, onun yerine daha ince kaldırımların inşası ile yolların genişletilmesi gerekiyor. Bu konuda atılmış bir adım yok.

Caddeler yamalı bohça gibi… adeta trafik kazalarına davetiye çıkarıyor. Yaya kaldırımları berbat durumda, dökülmüş vaziyette…

Geçenlerde büyük bir kutlama ile şehir içi ulaşımı rahatlatacak sözde 49 otobüs getirildi… Getirilen bu otobüsler, yoğunluğu azalttı mı, beklentileri karşıladı mı? hiç sanmıyorum. En başta şehir içi ulaşımda rahatlama olmadı. Toplu taşıma araçlarının içinde özellikle belediye otobüslerinde izdihamlar kat be kat artarak yaşanıyor.

Öyle durumlar oluyor ki, iğne atsan yere düşmez misali… İnsan değil, sanki saman ve ot istifliyorlar. Halka insan muamelesi yapılmıyor.

Değişen bir şey yok… sanki 49 yeni otobüs faaliyete girmişte 100 tane eski otobüs faaliyetten geri çekilmiş gibi bir durum söz konusu…

Halk saatlerce yine duraklarda belediye otobüslerini bekleme çilesinden kurtulamadı…

Belediye otobüslerinin tıklım tıklım olması ayrıca başlı başına bir sorun… maalesef yeni getirilen otobüsler şehir içi ulaşımda halkın sorunlarına derman olmadı.

Yoğun trafik, araçların egzozundan çıkan dumanların oluşturmuş olduğu hava kirliliği, araçların korna sesleri, bunca gürültü patırtının üzerine birde yollarda geçen araçların savurduğu toz duman, halkın yaşam kalitesini bozuyor.

Diyarbakırlılar bu kadar olumsuzluğu ve bu muameleyi hak etmiyor.