Bugün sağlık denildiğinde akla genellikle doktorlar, ilaçlar ve hastaneler geliyor. Elbette bunlar vazgeçilmezdir. Ancak gerçek sağlık, bu kapıdan içeri girmeden önce başlar. Sağlık, çoğu zaman yalnızca hastalıkların yokluğu olarak tanımlanır. Oysa sağlık, bundan çok daha geniş ve derin bir anlam taşır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 1948 yılında kabul ettiği tanıma göre “Sağlık, yalnızca hastalık veya sakatlığın olmayışı değil; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hâlidir.” Sağlıklı halimizi böyle tarif eder.
Bu tanıma göre bedensel sağlık, ruhsal sağlık ve sosyal sağlık diye üç başlıkta sağlık tanımı çıkar. Bedensel sağlık, vücudun işlevlerini dengeli ve yeterli şekilde yerine getirmesidir. Ruhsal sağlık, kişinin kendisiyle barışık olması, stresle baş edebilmesi ve yaşamdan doyum alabilmesidir. Sosyal sağlık ise bireyin toplumla sağlıklı ilişkiler kurabilmesi, kendini güvende ve değerli hissedebilmesidir.
Evet her yaratılmışın bir dengesi var. İnsanı bir bütün olarak ele alır. Bu dengede olması lazım ki sağlıklı sıhhatli olsun. "O göğü yarattı ve mizanı koydu." Ayetindeki göğü fezayı kâinatı yaratanın dengeyi bıraktığını bize hatırlatır. Bu denge göğü ayakta tuttuğu gibi bizi de ayakta tutan güçtür.
Sağlık, denge demektir. Fazlası da zarardır, azı da. Uykusuzluk kadar aşırı uyku, hareketsizlik kadar aşırı yüklenme de sağlığı bozar. Dengeli beslenme, düzenli hareket ve zihinsel dinginlik; sağlıklı bir yaşamın üç temel ayağıdır. Bunlardan biri eksik kaldığında, diğerleri de zamanla sarsılır.
DSÖ’nün bu yaklaşımı, sağlığın yalnızca hastanelerde korunan bir durum değil; günlük yaşamın içinde, çevreyle, ekonomiyle, eğitimle ve sosyal adaletle doğrudan ilişkili bir kavram olduğunu vurgular.Sağlık; bedenin, ruhun ve aklın bir bütün hâlinde dengede olmasıdır. İnsan, bu üç alanın birlikte ayakta durduğu ölçüde “iyi”dir, “diridir” ve “emaneti” taşımaya ehildir.
Sağlık; yaşamak değil, iyi yaşamak hâlidir..Sağlık çoğu zaman fark edilmeden yaşanan, kaybedildiğinde ise hayatın merkezine oturan bir değerdir. Günlük koşuşturma içinde üzerine pek düşünmeyiz; ta ki bir hastane koridorunda beklerken ya da bir yakınımızın acısıyla yüzleşene kadar. Onun için sağlığın kıymetini bilmemiz lazım. Beş şey gelmeden beş şeyin kıymetini bilmek lazım "Hastalık gelmeden sağlığın kıymetini bilmek lazım"
Sağlıkla kalın. Sağlıcakla kalın.