Günümüz Roma İmparatorluğunun zulümlerinin modern versiyonu yaşanıyor. Mekke döneminin cahiliyesini aratmayacak türden kötülükler yayılıyor.

Yerel ve bölgesel gelişmeler geleceğe dair iyi sinyaller vermiyor. Bir yandan ahlaki yozlaşma, diğer yandan duyarsızlık.

Ticaret savaşları, bölgesel ve yerel ihtilafların oluşturulması, çatışma bölgelerinin yaygınlaşması ve bunun sonucunda huzuru arayan bir dünya.

Dünya tarihi boyunca helak olmuş tüm kavimlerin kötülükleri bir arada işleniyor. Sapkınlık, zulüm, haksızlık, açlık, kıtlık, katliam ve soykırımların gölgesinde…

Barış ve huzurun olmadığı, sunulan ideolojik reçetelerin birer zehirden ibaret olduğu bir dünyada insanlar ve canlılar tehlike altında. İnsanlık bir yudum huzura hasret…

Parçalanmışlık, ahlaki yozlaşma ve ihtilafların derinleşmesi neticesinde ümmetin hali içler acısı.

Bu zulme dur diyecek bir kurtarıcı arıyor, insanlık ailesi. Bu kurtarıcı aramızda aslında…. "Direniş Önderi Hazreti Muhammed"

Bizler peygamber efendimizin sünnetine hakkıyla sarılmış olsaydık, bugün bu halde olmazdık…

Bugün Kürtler, Türkler, Araplar ve diğer milletler "Direniş Önderi Hazreti Muhammed"in ümmeti olma vasıflarına geri dönmek zorunda.

İdeolojilerin dünyaya huzur vermediği yerel ve bölgesel çatışmaların kaynağına inmek zorundayız. Günümüz Deccalı Amerika ve Siyonizm ümmeti ne hale getirdi. Parçala, böl ve yut politikalarıyla masa başı mühendisliklere tabi tutuluyoruz.

Bölgemizde meydana gelen gelişmeler bu şer odaklarının planlarından bağımsız değil. Arzı mevud projesi üzerimizde işleniyor.  

Özelde bölgemiz, genelde ise komşu ülkelerde çıkarılan suni çatışmalar, siyonist işgal rejimine alan açtı. Bununla birlikte kültür emperyalizmi insanları duyarsızlaştırdığı kadar duyarsızlaştırdı.

Hepsinden de önemlisi insanlık tüm değerlerini kaybediyor. İnsanlık insani özelliklerini yitiriyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir soykırım yaşanıyor. Bu soykırıma karşı kör, sağır ve dilsiz kalınıyor.

Gazze… kanayan yaramız Gazze'den bahsediyorum.

Tek dişi kalmış canavar misali çocuklar hunharca katlediliyor. Enkaz altında insanlar kurtaracak bir eli bekliyor. Açlık, susuzluk, ilaçsızlık ve abluka.

Bize ne bundan diyecek kadar insanlıktan çıkmış bir zihniyet türetildi.

Bu zihniyet, İslam'ın tüm değerlerine savaş açmış, Müslüman ismini duyduğu zaman kırmızı görür gibi saldıran kesim. Bunlar Peygamberimizin yolundan gitmeyip, Amerika'ya köle olmuş, İsrail'e uşaklık yapmış Kürt-Türk-Arap fark etmez…

Peygamber sevdalısı halkımız, siyonizmin uşaklarına Diyarbakır Nevroz park alanında meydan okuyacak. "Direniş Önderi Hazreti Muhammed" ümmetiyiz diyecek.

Birlik, beraberlik ve kardeşlik ekseninde tevhit bayrakları nevroz park alanında dalgalanacak… Diyarbakır halkı zulme karşı tek ses ve tek yürek olacak.

Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları Gazze'ye ve Filistin’e desteklerini bir kez daha yenileyecek. İnsanlık haysiyetinin yükünün yüklenen Diyarbakır halkı, soykırımcı israile karşı mazlumun ve Müslüman kardeşlerinin yanında yer alacak.

Gazze'den yükselen feryat, Diyarbakır'dan da haykırılacak… Diyarbakır halkı bir kez daha mazlumun sesi olacak.

Nevroz park alanında en gür seda ile “Kahrolsun İsrail, kahrolsun Amerika” sloganları atılacak. Zalim, despot, soykırımcı siyonist rejim lanetlenecek.

Siyonist rejimin destekçisi olan Amerika başta olmak üzere tüm uşakları ve emperyalizmin kölesi olanlara Diyarbakır halkı, peygamberimizin direniş ruhu ile meydan okuyacak.

Yüz binlerin katılımı ile “Türkiye’den Filistin’e, Kürdistan’dan Kudüs’e, Diyarbakır’dan Gazze’ye, Peygamber Sevdalıları’ndan Hamas’a” selam gönderilecek.

Zulme uğramış mazlum ümmetin kurtuluşu, alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimizin sünnetine tabi olmakla mümkün olacaktır.

Ümmetin ihtilaflarını sona erdirecek, barış huzur ve esenlik yine peygamber efendimizin sunmuş olduğu reçetelerle kurtuluş bulacak.

Bu yılki tema da işte tam bunu yansıtıyor. "Direniş Önderi Hazreti Muhammed"

Özgürlük aşıkları, Peygamber Sevdalıları tek yürek olacak Diyarbakır Nevroz Park alanında.