Taziye, düğün ve bayramlarda kurulan sofralarda baş köşede yer alan bu iki eşsiz lezzet, hem yapım teknikleriyle hem de yöreye özgü malzemeleriyle dikkat çekiyor.
Tavuk Eşkenesi, tuzlu suda haşlanan tavuk etinin, kıl keçisinin sütünden elde edilen doğal tereyağında kızartılmasıyla hazırlanıyor. Genellikle Karacadağ pirinciyle yapılan pilav ve yanında hoşaf ya da komposto ile birlikte servis ediliyor. Hoşaflarda kayısı kurusu (eşbabiye) ve yeşil ekşi erik (incaz), kompostolarda ise kara üzüm ve kayısı (karaş) tercih ediliyor. Bu geleneksel yemek, Diyarbakır’da özellikle özel misafirlerin ağırlandığı sofralarda sunuluyor.
Coğrafi işaret adayı: Diyarbakır Et Eşkenesi
Diyarbakır Et Eşkenesi ise, kendine has hazırlanış yöntemiyle dikkat çekiyor ve üretim şekliyle bölgeyle güçlü bir bağ taşıyor. Yemeğin hazırlanmasında dövülmüş kuzu pirzola etleri, ince doğranmış soğan, tuz ve pul biberle ovularak terbiyeleniyor. Tereyağında kızartılan et, ayrı bir tencerede salça ile hazırlanan sosun içine aktarılıyor. Üzerine sıcak su eklenerek ağır ateşte pişirilen bu eşsiz lezzet, pilav ve geleneksel hoşaflarla birlikte servis ediliyor.
Yalnızca bir yemek değil, kültürel bir miras
Diyarbakır’ın eşkene yemekleri yalnızca lezzetleriyle değil, aynı zamanda taşıdıkları kültürel mirasla da öne çıkıyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan tariflerle yaşatılan bu yemekler, hem mutfak kültürünün devamlılığı açısından hem de coğrafi işaret potansiyeli taşıması bakımından önem taşıyor.
Uzmanlar, bu geleneksel tatların korunması ve tanıtılması için yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının daha fazla çalışma yapması gerektiğini vurguluyor.



