UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan bu eşsiz alan, doğayla iç içe bir yaşamın simgesi olmayı sürdürüyor.
Yaklaşık 700 hektarlık bir alanı kaplayan Hevsel Bahçeleri, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında tarımsal üretimin merkezi haline geliyor. Domates, biber, patlıcan gibi sebzelerin yanı sıra dut, nar, incir ve ceviz gibi meyveler de burada özenle yetiştiriliyor. Bu ürünler sadece yerel pazarlarda değil, kentteki birçok ailenin mutfağında da yer buluyor. Bahçelerde çalışan çiftçiler, geçimlerini bu verimli topraklardan sağlarken aynı zamanda kent ekonomisine de katkı sunuyor.
Hevsel Bahçeleri’nden doğrudan faydalanan onlarca aile, kuşaklar boyunca bu alanda tarım yapmayı sürdürüyor. Sulama olanaklarının Dicle Nehri’yle sağlandığı bahçelerde, geleneksel yöntemlerle yapılan üretim, doğal ürünlere erişim imkânı sağlıyor. Çiftçiler hem sağlıklı ürün yetiştirmenin hem de doğayla iç içe yaşamanın mutluluğunu yaşıyor.
Bahçelerin sadece ekonomik değil, estetik bir değeri de bulunuyor. Özellikle Diyarbakır Surları’nın yüksek noktalarından bakıldığında Hevsel’in yeşil dokusu, kente bambaşka bir siluet kazandırıyor. Dört mevsim değişen tonlarıyla bir tabloyu andıran bu alan, yerli ve yabancı ziyaretçilerin de ilgisini çekiyor. Sabah saatlerinde güneşin ilk ışıklarıyla birlikte oluşan manzara ise fotoğraf tutkunları için vazgeçilmez bir sahne sunuyor.
Tarihi, doğası ve üretkenliğiyle Diyarbakır’ın kalbinde yer alan Hevsel Bahçeleri, hem geçmişten gelen bir miras hem de geleceğe bırakılacak önemli bir değer olarak korunmayı bekliyor.
