Az malzemeyle yapılan bu ekonomik ve lezzetli tatlı, sadece damağa değil kalbe de hitap ediyor.

Anadolu’nun kalbi Mezopotamya’da, asırlardır mutfaklarda pişen bir tat var: Zingil. Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa yöresinde tanınan bu geleneksel tatlı; bayramlardan düğünlere, özel günlerden sıradan akşamlara kadar pek çok sofraya konuk olmayı sürdürüyor.

Hamurla başlayan, şerbetle taçlanan bir hikâye

Zingil’in yapımı oldukça basit ama lezzeti iddialı. Un, yumurta, yoğurt (ya da su), bir tutam tuz ve kabartma tozuyla cıvık kıvamda hazırlanan hamur, kızgın yağa kaşıkla bırakılarak altın rengini alana dek kızartılıyor. Ardından soğuk şerbetin içine batırılarak tatlıya dönüşüyor. Hafif çıtır dokusu ve şerbetin verdiği tatlılık, onu vazgeçilmez kılıyor.

Malzemeler:

  • 2-3 su bardağı un
  • 3 yumurta
  • 1 çay bardağı yoğurt (veya su)
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • Kabartma tozu ya da maya
  • Tuz, isteğe göre birkaç damla limon suyu
  • Şerbet için su ve toz şeker
  • Kızartmak için sıvı yağ

Kültürel bir lezzet paylaşımı

Zingil sadece bir tatlı değil; aynı zamanda Diyarbakır’ın paylaşım kültürünü, komşuluk ilişkilerini ve toplumsal birlikteliğini yansıtan bir miras. Geçmişte hastalıklara karşı şifa niyetiyle komşuların evlerinden toplanan yağlarla yapılan zingil, halk arasında "qurık" denilen boğaz ağrılarına iyi geldiğine inanılarak pişirilmiş. Bu yönüyle Zingil hem mideye hem gönle dokunan bir gelenek.

Coğrafi işaret süreci başladı

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın Zingil Tatlısı için coğrafi işaret başvurusu yapmış olması, bu geleneksel lezzetin korunması adına önemli bir adım. Tescil süreci, yerel üreticilere hem ekonomik hem de tanıtım açısından katkı sunarken, Zingil’in gelecek nesillere aktarılmasını da kolaylaştıracak.

Sade malzeme, büyük anlam

Bugün fast food ve hazır tatlıların gölgesinde unutulmaya yüz tutmuş olan Zingil, az malzemeyle çok şey anlatabilen bir lezzet olarak öne çıkıyor. Tarifinin kolaylığı, ekonomik oluşu ve kültürel zenginliğiyle, Diyarbakır mutfağının kadim hatıralarından biri olmayı sürdürüyor.

Her lokmasında tarih, her şerbetinde hatıra taşıyan Zingil; sadece damakta değil, hafızalarda da kalıcı bir yer edinmeyi hak ediyor.

Muhabir: Musa Azak