İslam'ın
temel kaynaklarından biri olan sünnetler içerisinde bazı ibadet ve yaklaşımlar
toplum içerisinde önemini korurken gece namazı, misvak kullanımı ve namaz
saflarının sık tutulması gibi bazı ameller ise eda edilmemekle beraber
unutulmaya yüz tutmuş durumda.
Gece
namazının önemi, İslam'ın ve Efendimizin bu sünnete ilişkin uyarılarıyla
beraber sağlık ve temizlik açısından ihmal edilen misvak kullanımı hakkında
ayet ve hadisler ışığında açıklamalarda bulunan İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla
Vahdettin Kaya, özellikle pandemi sürecinden sonra alışılagelen namazdaki saf
mesafelerinin hükmüne dikkat çekti.
Asr-ı saadet
zamanında yerine getirilen bazı sünnetler sonradan terk edildiğini, bunlardan
birinin de gece namazı olduğunu belirten Molla Kaya, "Bizler buna teheccüd
namazı diyoruz. Yani kişinin bir süre uyuduktan sonra kalkıp kıldığı namazdır.
Bu sünnet asrı saadetten tabiinler dönemine hatta bu zamana kadar da devam
etmiştir. Fakat gün geçtikçe bu sünnetin yerine getirilmesi azalıyor
diyebiliriz." dedi.
"İslam davasını
omuzlayan Müminin manevi gücü alması teheccüdle mümkündür"
Teheccüd
namazının önemine değinen Molla Kaya, "Bu namazın öneminden bahsetmek
gerekirse Cebrail Aleyhisselam Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhivesellem'e
'Gecenin bir kısmında uyanıp namaz kıl, bu namaz, sana mahsustur ve farz
namazlardan fazla bir namazdır. Umulur ki Rabbin, seni Makamı Mahmud'a sahip
kılar.' buyurmaktadır. Makam-ı Mahmud şefaat makamıdır. Yani kişi, şefaate nail
olabilmesi için teheccüde yönlendiriliyor." ifadelerini kullandı.
İslam
davasını omuzlayan her mümin için gece namazlarının birer manevi güç hükmünde
olduğunun altını çizen Molla Kaya, "Nitekim İslam davasını omuzlayan bir
kimse hazırlıklı olmalıdır. Bu hazırlık da manevi güç bakımından teheccüdle
mümkündür. Teheccüd kılan kimse aldığı güçle Allah'ın dinini rahat bir şekilde
tebliğ eder, karşılaşacağı sorun ve sıkıntılar karşısında sabreder. Bu
müminlerden bahsedilirken Secde suresinde 'Geceleyin yanları yataklardan
uzaklaşır, azâbından korkup rahmetini umarak Rablerine yalvarırlar ve
kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcarlar.' diye
buyurulmaktadır." şeklinde konuştu.
"Kur'an-ı Kerim'de
namazı terk edenlerin büyük bir azaba çarptırılacağı bildiriliyor"
"Öyle
bir çağdayız ki gece namazını da bırakalım farz namazı dahi terk edilmiş"
diyerek çağ olarak gelinen sürece dikkat çeken Kaya, Kur'an-ı Kerim'de
"Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevî tutkularının peşine
düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba
çarptırılacaklardır." ayetini hatırlatarak kişinin cehenneme girme
sebeplerinden birinin de namazı terk etmek olduğunu söyledi.
Kaya,
"Bundan dolayı Müslüman farz namazlarını kılmalı, bunun yanında Peygamber
Efendimizin gece namazı sünnetini de eda etmelidir. Konunun önemine ilişkin
Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde 3 şeyin kendisi üzerine farz fakat ümmete
sünnet olduğunu bildirmiştir. Hadisin devamında bunlardan
birinin vitir
namazı, ikincisinin gece namazı ve üçüncüsünün de misvak kullanmak olduğunu
bildirmiştir." diye belirtti.
"Misvak
kullanımının tavsiye edilmesi İslam'ın temizliğe verdiği öneme işaret
ediyor"
Misvak
kullanımının öneminden de bahseden Kaya, "Diğer bir sünnet ise misvaktır.
Peygamber Efendimiz bir Hadis-i Şerifinde 'Ümmetime ağır gelmesinden endişe
etmeseydim, onlara her namaz vaktinde dişlerini misvakla temizlemelerini
emrederdim' buyurmaktadır. Malumunuzdur insanlar ağızdan nefes alıp veriyor.
Burundan giden hava ağızdan karbondioksit olarak çıkıyor. İslam, temizliğe önem
veriyor ve emrediyor. İnsan ağızdan nefes verdiği için ağız temiz kalmıyor.
Örneğin sigara içen kişi kötü kokar, dişleri sararır, insan o kişiden iğrenir.
Misvak kullanımının tavsiye edilmesi İslam'ın temizliğe verdiği öneme işaret
ediyor." dedi.
Özellikle
cemaatle kılınan namazlarda safların sık tutulması sünneti unutulmaya yüz
tutmuşken yaşanan Covid-19 salgını dolayısıyla salgın tedbiri amaçlı saflar
daha da açılarak söz konusu sünnet terk edildi.
Konuşmasında
safların sık tutulması konusunu da ele alan Kaya, "Covid-19 zamanında
insanlar korkudan namaz saflarında birbirinden uzak kalıyorlardı. Bu durumda
sünnete muhalefet olsa da o zaman mazeret vardı ve bazı alimler Covid-19
hastalığından dolayı fetva vermişti. Fakat şimdi elhamdülillah hastalık bitti.
Müslümanlar saflarda birbirine kenetlenmesi lazım ve disiplinli olması
gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Namazda saf
tutarken şeytana girebileceği boşluklar bırakmayın"
Peygamber
Efendimizin etrafındaki ashaba hitâben "Meleklerin Rableri katında teşkil
ettiği gibi, saf tutmaz mısınız siz?" hadisini hatırlatan Kaya, şunları
söyledi:
"Saflarının
düzgün olması çok mühimdir. Bazıları önde bazıları ise arkada durulmamalı, eşit
bir şekilde yan yana durulmalı. Nasıl ki bir ordu saffında düz duruyorsa ashabı
kiramda cemaat namazlarında öyle düz dururdu. Camilerde bazı Müslümanlar
saflarda yan yana bazıları ise uzak duruyor. Peygamber Efendimiz, 'Saflarınızı
düzgün tutun, omuzlarınızı aynı hizaya getirin. Namazda, yanınızdakine yumuşak
davranın, onları incitmeyin, aradaki boşlukları doldurun. Zira şeytan, tıpkı
koyunun küçük kuzusu gibi, aranızdaki boşluklarda dolaşır. Şeytana, girebileceği
boşluklar bırakmayın.' buyurmaktadır. Bundan dolayı Müslümanlar, bu sünnete de
ehemmiyet vermesi gerekir." (İLKHA)