Şırnak Üniversitesi ve Şırnak Valiliği ve Güçlükonak Kaymakamlığı tarafından ilk kez düzenlenen Uluslararası Güçlükonak Sempozyumu açılık konuşmalarıyla başladı.
Güçlükonak Öğretmenevi Bahçesinde gerçekleştirilen Uluslararası Güçlükonak Sempozyumu açılış konuşmasında; Rektör Prof. Dr. Abdurrahim Alkış şu ifadeleri kullandı;
“Şimdiye kadar Güçlükonak’ın bazı değerleri tespit edilmişti fakat bunlar bilimsel araştırmalara konu edilmemişti. Umarım ki bu sempozyum Güçlükonak’ın sahip olduğu değerlerin tarihsel, ekonomik, kültürel ve dini değerlerin tanıtımına vesile olur. Malumunuz olduğu üzere güçlü konağın Tarih bakımından yaklaşık olarak 3000 yıl öncesine varan eserlere sahiptir. Özellikle Finik Harabeleri dediğimiz harabeler tarih bakımından incelemeye tabi tutulmuş fakat maalesef henüz tam net bir tarihe ulaşılamamıştır. Bunun nedeni de bu konuyla ilgili arkeolojik ve antropolojik çalışmaların azlığıdır. Zamanında güvenlik problemleri buna engel teşkil etmiş olabilir. Fakat bundan sonra bölgenin güvenli bir hal almasıyla beraber, bu bölgenin antropolojik ve arkeolojik olarak yeniden tahlile tabi tutulması gerekmektedir. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda genellikle bölgede bulunan eserler maalesef ülkemizde bulunan Yunan düşüncesi hegemonyasının etkisinde gelişim göstermiştir. Görülen, tespit edilen her eser ya Doğu Roma İmparatorluğu'na ya da Asurlulara nispet edilmiştir. Akademi dünyamız Yunan Düşüncesinin istibdadını yani hegemonyasını yaşadığı için her değerli eseri bu iki medeniyete nisbet etmişiz. Doğal olarak bunların bilimsel bir veriye ve delile dayanmadığını görüyoruz. Çünkü bununla ilgili çalışma yapan arkadaşlarımızın çoğu tahmin yürüterek böyle değerlendirmeler yapmıştır. Umarım ki bu sempozyum yakın bir zamanda arkeologlarımızı ve antropologlarımızı da buraya çeker. Çünkü bu coğrafyada sadece doğruma imparatorluğu sadece Asurlular hüküm sürmedi. Yaklaşık 20'ye yakın medeniyetin izlerini burada bulabiliyoruz. Ve bunların tarihi hükümranlıkları benim bahsettiğim iki medeniyetin hükümranlıklarından çok çok daha fazladır. O açıdan bilim adamlarımızın bundan sonra bu gözle hem tarihi yapılara hem de tarihi vakalara yaklaşmalarını istirham ediyorum. Biz burada sadece tarih konuşmayacağız. Bölgenin dini değerlerini de ele alacağız. Güçlükonak’ı Güçlükonak yapan, onun ruhaniyetine teyiz veren, katkısı olan büyük alimlerimiz var. Bunların başında Faqiyê Teyran bulunmaktadır. Bununla birlikte dünyanın son yüzyılda en büyük alimlerinden olan Muhammed Said Ramazan El Buti Efendi'yi zikredeceğiz. Ondan bahsedeceğiz. Seyit Ali Fındıklı Hazretlerinden bahsedeceğiz. Araştırmacılarımız onunla ilgili değerli sunumlar yapacaklar. Şeyh Seyyid Hazreti Şeyh Beşir Basay'ı, Şeyh Molla Muhammed Zıvıngî'yi anlatmaya çalışacağız. Bu işin dini boyutu, aynı zamanda bölgenin ekonomik ve tarımsal kabiliyetini de gündemimize almış bulunmaktayız. Hocalarımızın sundukları değerli tebliğler, umarım ki bu konuda Güçlükonaklı hemşerilerimize öncülük edecektir. Onlara rehberlik yapacaktır. Bu açıdan da sempozyumun katılımının önemli olduğunu söylüyorum. Sözlerime son verirken desteklerini bizden esirgemeyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanımız Sayın Gülşen Orhan Hanımefendi'ye, Sayın Valimize, Sayın Kaymakamımıza, kıymetli sempozyum düzenleme kuruluna, belediye başkanlarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum.”





