Küresel ekonomide en önemli sorunlardan birinin ticarette korumacılık olduğunu belirten Şimşek, 2008-2009 küresel finans krizinin ardından korumacı eğilimlerin arttığını, 2025 itibarıyla bunun zirveye ulaştığını ifade etti. Bu sürecin küresel ticarette belirsizliği artırdığını vurgulayan Şimşek, hegemon güçlerle yükselen güçler arasında jeostratejik bir rekabet yaşandığını kaydetti.
Türkiye’nin ticarette görece dayanıklılığı
Türkiye’nin küresel ticaret savaşlarına karşı görece daha dayanıklı bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Şimşek, ihracatın büyük bölümünün Avrupa Birliği ve yakın coğrafyaya yapıldığını, toplam ihracatın yüzde 80-85’inin dost ve kural bazlı ticaret yapılan ülkelere gittiğini aktardı. Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projeleriyle Türkiye’nin lojistik avantajını artırdıklarını, bu sayede ülkenin ticarette merkez ve üs haline geldiğini söyledi.
Borçluluk ve büyüme potansiyeli
Türkiye’nin kamu ve hane halkı borcunun düşük seviyelerde olduğuna dikkat çeken Şimşek, bunun yapısal dönüşüm için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. Enflasyonun düşmesiyle birlikte finansal koşulların iyileşeceğini, faizlerin gerilemesiyle konut ve otomobil gibi yatırımlara erişimin kolaylaşacağını ifade etti. Türkiye’nin önümüzdeki 8-10 yıl boyunca çalışma çağındaki nüfus artışı sayesinde büyüme açısından önemli bir fırsat penceresine sahip olduğunu dile getirdi.
Enerji, tarım ve jeostratejik vurgu
Yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık verdiklerini söyleyen Şimşek, güneş, rüzgar, su ve jeotermal kaynakların enerjiye dönüştürülmesiyle dışa bağımlılığın azaltıldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 23 yılda 10 bin 661 sulama projesine 90 milyar dolar kaynak aktarıldığını hatırlattı.
Türkiye’nin jeostratejik öneminin yalnızca coğrafi konumdan değil, tarihsel birikim ve izlenen dengeli dış politikadan kaynaklandığını ifade eden Şimşek, bölgesel barış ve istikrarın ekonomik refah için temel unsur olduğunu vurguladı.
Terörsüz Türkiye ve bölgesel kalkınma
Terörle mücadeleye bugüne kadar yaklaşık 2 trilyon dolar harcandığını belirten Şimşek, bu kaynağın kalkınmaya yönlendirilmesi halinde Türkiye’nin ve bölgenin çok daha hızlı gelişebileceğini söyledi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’nin yeni büyüme motorları olacağını ifade eden Şimşek, altyapı, teşvik ve genç nüfus avantajıyla özel sektör yatırımlarının bölgede artmaya başladığını dile getirdi.
Makro ekonomik program ve hedefler
Uygulanan makro ekonomik programın önceliklerini hayat pahalılığıyla mücadele, bütçe dengesi ve dış denge olarak sıralayan Şimşek, üçüncü evrede enflasyonun tek haneye indirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Bütçe disiplininde önemli tasarruflar sağlandığını, cari açığın kalıcı biçimde düşürüldüğünü ve Türkiye’nin risk priminin belirgin şekilde gerilediğini kaydetti.
Törende belge takdimi
Konuşmaların ardından Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, üniversite senatosu adına Bakan Şimşek’e fahri doktora belgesini takdim ederek cübbesini giydirdi. Programa Batman Valisi Ekrem Canalp, milletvekilleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Şimşek daha sonra Batman Üniversitesi Camisi’nin açılış törenine de iştirak etti.
