On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif'in 12'nci günü tüm maneviyatıyla sürerken, bu hayır deposu aydan daha fazla istifade edebilmemiz için alimlerden tavsiyeler de gelmeye devam ediyor.

Ramazan ayı bir mekteptir, çünkü oruçlu olan kişi günahlardan sakınmak gerektiğini öğreniyor. Ramazan ayı bir mekteptir, tok insan aç olanın halinden anlamayı öğreniyor. Ramazan bir mekteptir, çünkü yoklukla karşılaştığında nimetin kıymetini anlamayı öğreniyor… Kısacası Ramazan ayı her yönüyle insanları terbiye eden, eğiten İlahi bir mekteptir.

Mübarek Ramazan-ı Şerif'in içinde barındırdığı güzellikleri hem sağlık hem de ahiret boyutlarıyla değerlendiren İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Mehmet Şenlik, Ramazan ayını insanları eğiten bir mektebe benzetti.

Tutulan orucun sadece yeme-içmeden kesilme olmadığını hatırlatan Şenlik, "Allah (Celle Celaluhu) orucu bütün ümmetlere farz kıldığı gibi bizlere de farz kıldığını buyuruyor. Bunun hikmeti ise 'korunma' olarak ifade ediliyor. İnsan oruçlu iken kötülüklerden, gıybetten, dedikodudan, taşkınlıktan korunuyor ve bazı günahları işlemekten çekiniyor. Nitekim Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesellem) 'Oruçluyken biri size söverse veya kötü bir ortama çekmeye çalışırsa ben oruçluyum desin.' buyuruyor. Yani kişi oruçlu iken olgun dursun; dilini, gözünü ve kulağını muhafaza etsin, yalan söylemekten, gıybet ve dedikodu yapmaktan çekinsin." ifadelerini kullandı.

"Baş ağrısı ve hantallığı gidermek için teravih namazı kılmak lazım"

Ramazan'ın bizlere getirdiği güzelliklerden birisinin sahur olduğunu dile getiren Şenlik "Hazreti Peygamber, 'Mutlaka sahura kalkınız, çünkü bereket ve güçtür.' buyurmuştur. Aynı şekilde iftar kültürünün İslam medeniyetinde farklı bir yeri vardır. İnsan iftar ettiği zaman rahatlıyor, ferahlıyor. Suya susayan bir çiçeğin suya kavuştuğu anda toparlandığı gibi insan da iftar sonrası yeniden canlanıyor. Fakat o canlılıktan hemen sonra baş ağrısı ve hantallık oluşuyor. Bunu gidermek için de teravih namazı kılmak lazım." şeklinde konuştu.

"Aşırı kilolardan şikayetçi olanlar yiyip içtiklerini fakir-fukaraya verselerdi yeryüzünde fakirlik kalmazdı"

Kılınan teravih namazı ile birlikte vücuttaki hareketten dolayı iftarda tüketilen yemekten dolayı oluşan ağırlığın hazmedilip hantallığın atıldığını söyleyen Şenlik, şunları söyledi:

Kişi, bunu yapmazsa belki hazmedemediğinden dolayı hastalanır. Tüm ibadetlerde bir hikmet vardır ve orucun kendisi zaten sıhhattir. Efendimiz, 'Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz' buyuruyor. Birçok kimse diyabet hastası olmamalarına rağmen oruçsuz diyetler yapıyorlar, kilo vermek için yiyip içmiyorlar. Onlar önce aşırı yiyip kilo alıyorlar, daha sonradan kendilerine acı çektiriyorlar. Oysa bu insanlar İslam'ın mesajına kulak vererek fazladan yiyip içtiklerini fakir-fukaraya verselerdi yeryüzünde fakirlik kalmazdı.

Şu anda yeryüzünde açlıktan ölen insan sayısı kadar obeziteden ölen insanların var olduğunu hatırlatan Şenlik "Çok fazla yiyip içmekten insanlar erken ölüyor. Halbuki aç insanların ömrü daha uzundur. Ramazan bir mekteptir. Herkes oruçludur ve o çok yiyenler de açlığın ve fakirliğin halinin ne olduğunu burada anlıyorlar." diye belirtti.

"Mü'minin vasıfları Ramazan ayında daha belirginleşir"

Ramazan ayıyla birlikte Müslümanların cömertlik duygularının kabardığına dikkati çeken Şenlik, "Mü'minin vasıfları Ramazan ayında daha bir belirginleşiyor. Fakir ile zengin arasındaki uçurumu kapatmak için iftar programları yok ama bu parayı ihtiyaç sahibi ailelere nakdi olarak verebilir, fakir ülkelere gönderebilir. Hatta toplu iftar yemeklerinde gösteriş olabilir, riya girebilir, minnet oluşabilir. Fakat kimsenin görmediği bir sadakanın fazileti daha fazladır. Rabbim bizleri orucunu, infakını, ibadetini ve itikafını Allah için yapanlardan eylesin." dedi.