Ödev yapma motivasyonunun aile atmosferinden bağımsız düşünülemeyeceğini vurgulayan Gürkan, çocuğa sadece “ödevini yap” demenin yeterli olmadığını söyledi.

Gürkan, 7-14 yaş aralığında çocukların eğitimsel beklentilerinin belirginleştiğini ancak bu döneme kadar evde sorumluluk almayan bir çocuğun doğrudan ödevle karşılaşmasının aile içinde çatışma yaratabileceğini ifade etti.

Erken yaşta sorumluluk duygusu

Ailelerin okul çağı başlamadan önce çocuklara küçük görevler vermesi gerektiğine dikkat çeken Gürkan, ebeveynlerin kendi sorumluluklarını yerine getirmesinin çocuk için model oluşturduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Anne ve babanın evde aldığı sorumluluk da çocuğa işarettir. Eğer anne ve baba sorumluluğunu yerine getiren bireylerse, çocuk da bunu kendi yaşamına aktaracaktır.”

Sorumluluk duygusunun erken yaşta kazanıldığını, verilen ödevin ise bu kültürün yalnızca bir uygulama alanı olduğunu belirten Gürkan, zorlamanın kalıcı davranış oluşturmadığını, çocukların gönüllü olarak sorumluluk üstlenmesi için uygun ortam oluşturulması gerektiğini söyledi.

‘Anlaşıldığını hisseden her çocuk çözüme açıktır’

Çocuklarla açık iletişim kurulmasının önemine vurgu yapan Gürkan, çocuğun neden ödev yapmak istemediği üzerine konuşulması gerektiğini belirterek şöyle devam etti:

“Çocuğa yanında olduğumuzu hissettirmeli, aile içinde küçük sorumluluklar vererek bu duyguyu beslemeliyiz. Anlaşıldığını hisseden her çocuk çözüme açıktır.”

Gürkan, ailelere çocukların ödev davranışını yalnızca okul başarısı olarak değil, hayat boyu devam edecek sorumluluk kültürünün bir parçası olarak görmeleri çağrısında bulundu.

Kaynak: İLKHA