İslam düşmanları
arasında teşkilatlanma ve birlik olma adı altında faaliyetlerini yürüttüklerini
söyleyen Oğraş, Müslümanların ümmet olabilme ve ümmet bilincini geliştirme
konusunda pasif kaldıklarını söyledi.
Özellikle
Avrupa'da ciddi manada yükselen sesin İslam'ın gür sesi olduğunun altını çizen
Oğraş, bu durumun olumsuz olarak onları çok ciddi etkilendiğini, kendi
otoritelerinin ve sömürü anlayışlarının yok olması anlamına geleceğine dikkat
çekti.
İslam'a ve
kutsallarına karşı alçak saldırılar hakkında konuşan Oğraş, sadece Türkiye'de
değil, dünyadaki tüm Müslüman ülkelerin de gerek platformlarda gerek sosyal
medyada ve gerek görsel gerekse de yazınsal alanlarda aktif olmaları
gerektiğini vurguladı.
"Müslümanlar var
olduğu müddetçe emperyalizm ve batıl ehli hiçbir zaman durmayacaktır"
Kutsal
kitabımıza yönelik saldırıların halen devam ettiğini söyleyen Oğraş,
"Gerek Avrupa ülkelerinde gerekse de dünyanın değişik yerlerinde farklı
tahrik ve provokatörlük olarak ifade edeceğimiz kutsal kitabımıza yönelik
saldıralar devam etmektedir. Bunun devam etmesinin birçok nedeni vardır.
Birincisi, hak ve batıl mücadelesi devam ediyor. Yani Müslümanlar var olduğu
müddetçe emperyalizm ve batıl ehli hiçbir zaman durmayacaktır. Kendi emellerine
ulaşmak adına sürekli bulandıracaklar. Müslümanların bu konuda zayıf gördükleri
anda bir şekilde üzerlerine gelmeye çalışıyorlar, tarihte de bu böyleydi. Yani
bu tür saldırıların ve necis eylemlerin sadece çağımıza has olarak
görmemeliyiz. Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) zamanında bile
şairler özel olarak tutulup Peygamber Efendimizin şahsına yönelik her türlü
hiciv ve hakaretvari şekilde şiirler ve yazılar yazılıyordu. Dolayısıyla bu
böyle devam edecektir ama burada önemli olan bu nedene bağlı olarak
Müslümanların aktif olmaları lazım ve ümmet bilinciyle hareket etmeleri
gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Müslümanların
birlik olma adı altında her alanda aktif olmaları gerekiyor"
Oğraş,
"Bugün İslam düşmanları kendi birliklerinde globalleşme, teşkilatlanma,
birlik olma ve farklı çatı adı altında faaliyetlerini sürdürüyorlar, bunu çok
yoğun bir şekilde de dile getiriyorlar. Ama Müslümanların ümmet olabilme, ümmet
ruhunu ve ümmet bilincini geliştirme konusunda hakikaten çok pasif davrandığını
görüyoruz. Dolayısıyla burada çok ciddi aktif olup harekete geçmemiz lazım.
Özellikle bugünkü çağda yapılması gereken her türlü eylemlere karşı makul
ölçüler dahilinde kutsal değerlerimize sahiplenmemizi en güzel bir şekilde
ifade etmeye çalışırız. Gerek platformlarda gerek
görsel gerek
yazınsal gerekse de sosyal medyada her alanda Müslümanların aktif olmaları
lazım. Bunu sadece ülkemiz için söylemiyorum, bütün dünya Müslümanlar için dile
getirmeye çalışıyorum." ifadelerini kullandı.
"Allah'ın izniyle Avrupa'da
İslam'ın sesi daha da yükselecektir"
Özellikle
Avrupa'da ciddi manada yükselen sesin İslam'ın gür sesi olduğunun altını çizen
Oğraş, "Bu durum olumsuz olarak onları çok ciddi etkilemektedir. Çünkü
onlara göre İslam'ın gelmesi, kendi otoriterlerini ve sömürü anlayışlarını yok
olması anlamına gelecektir. Dolayısıyla burada bu tür sömürgelik ve emperyalizm
anlayışına ters gelecek olan her ne varsa karıştıracaklar, bu kaçınılmazdır.
Bundan dolayı Avrupa'da İslam'ın sesinin yükseliyor olmasını bir neden olarak
bu şekilde görüyoruz. Allah'ın izniyle bu gür sedanın önüne hiçbir engel
geçemeyecektir. Her ne kadar necis eylemlerinin arkasında egemen güçler varsa
dahi korkudan çok açık bir şekilde dile getiremiyorlar. Ne yapıyorlar?
Provakatif eylem bazında şahıslara, tabela olarak ifade ettiğimiz Sivil Toplum
Kuruluşlarına ve yöneticilerine yaptırmaya çalışıyorlar. Bu da onların ne kadar
korkak olduklarını gösteriyor. Allah'ın izniyle Avrupa'da İslam'ın sesi daha da
yükselecektir ve oradaki Müslüman kardeşlerimizin de göstermiş oldukları
çalışmalarından, gayretlerinden, emeklerinden ve faaliyetlerine tebrik
ediyoruz. İnşallah bunun devamı daha da yoğunlaşacaktır." diye belirtti.
"Peygamber
Sevdalıları Vakfı olarak bunu en güzel şekilde dile getirmeye çalışacağız,
tertiplenen olaylara karşı da dimdik ayakta durduğumuzu ifade ediyoruz"
Son olarak
Oğraş, "Bu tür saldırılar her zaman olabilecek bir durumdur. Hem
okumalıyız hem dini değerlerimize hem de kutsallarımıza sahip çıkmalıyız.
Özellikle Avrupa'da bu tür eylemlere ciddi anlamda tepkilerimizi en makul
ölçüler dahilinde dile getirmeye çalışmalıyız. Bunlar olmazsa ne olur? Avrupa
kendi ayağına kurşun sıkacaktır. Çünkü bu tür eylemlerinin önüne geçilmezse
yarın öbür gün farklı kargaşalar ve terör adı altında eylemler
gerçekleşecektir. Bu konuda en çok onlar zarar göreceklerdir. Dolayısıyla cezai
müeyyidelerin getirilmesi, uluslararası hukukun bu manada çağrılması ve devreye
girmesi lazım. Yoksa kargaşalar ve terör eylemlerinin meydana gelmesi
kaçınılmaz olacaktır. Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak da bunu en güzel şekilde
dile getirmeye çalışacağız ve bundan sonrasında da tertiplenen olaylara karşı
dimdik ayakta durduğumuzu ifade ediyoruz. Tepkilerimizi de en gür şekilde ifade
etmeye çalışacağız inşallah." dedi. (İLKHA)