"Yöresel Ot Yemekleri Festivali" kapsamında yapılan etkinliğe katılan Karaer, özellikle baldıran otu gibi tehlikeli bitkilerin halk tarafından yeterince tanınmadığını belirtti.
Dr. Karaer, baldıran otunun yaprak yapısının maydanozu andırdığı için sıkça karıştırıldığını ve bu durumun ciddi sağlık risklerine yol açtığını ifade etti. "Dış görünüşü rezene ve maydanozla çok benzer. Ancak tadına bakmak bile tehlikeli olabilir. Çünkü baldıran oldukça güçlü bir zehir içeriyor." dedi.
Bitkinin özellikle çiçeği ve gövdesi ayırt edici özellikler taşıyor. Karaer’e göre, baldıran otunun sapında benekli bir yapı bulunuyor. Yine de en güvenli yöntem, doğadan toplanan bitkilerin uzman kişiler tarafından teşhis edilmesi.
Etkinlikte yalnızca baldıran değil, başka bitkiler hakkında da bilgi verildi. Örneğin sütleğen, diken ucu ve su teresi gibi bitkilerin de yanlış kullanımla zehirlenmelere yol açabileceği ifade edildi. Su teresinin, kirli sularda yetiştiğinde zararlı maddeleri bünyesine toplayabildiği ve bu yolla dolaylı olarak zarar verebildiği belirtildi.
Cep telefonları için geliştirilen bitki tanıma uygulamaları hakkında da konuşan Karaer, bu tür dijital araçların bazen yanıltıcı olabileceğini söyledi. Doğada karşılaşılan bir bitkinin güvenli olup olmadığından emin olunmadığında, mutlaka alanında uzman bir kişiye danışılması gerektiğinin altını çizdi.
