Kahta’da ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi tehcir planına yönelik tepki göstermek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi.

Kahta Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, Akedaş Kavşağı'nda başlattığı yürüyüşle 100’ncü Yıl Parkı'nda bir araya geldi.

Burada, Mustafa Işık’ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan etkinlik, Kahta Sivil Toplum Kuruluşları Platformu adına basın açıklamasını Mahmut Çelebi okudu.

2-193Her şeye rağmen Gazzeli kardeşlerimiz ateşkes maddelerine uymaya devam ettiklerini söyleyen Çelebi, “Filistin'de 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan ve 471 gün süren israil saldırılarının sona ermiş gözükse de zalim israil Batı Şeria’da Ramallahta ve başka şehirlerde halen Müslüman kardeşlerimizi katletmeye ve onlara her türlü zulmü yapmaya devam etmektedir. Söz konusu süreçte israilin gerçekleştirdiği saldırılarda çoğunluğu çocuk ve kadın olan 60 binden fazla Müslüman'ın hayatını kaybetmiş ve 100 binden fazla Müslüman kardeşimiz de yaralanmıştır. Her şeye rağmen Gazzeli kardeşlerimiz ateşkes maddelerine uymaya devam etmektedir.” şeklinde konuştu.

“israil sadece İslam dünyası için değil, tüm insanlık için bir mikrop ve İslam âleminin bağrına saplanmış bir hançerdir”

Mardin'de yetimler için program düzenlendi Mardin'de yetimler için program düzenlendi

Çelebi, “Filistinli kardeşlerimiz yeni bir tehdit ile karşı karşıya kalmış ve sözüm ona demokrasi havarisi olan zalim ABD Başkanı Trump, Filistin'in yok edilmesi için açıkça çağrıda bulunmakta, Gazze'yi ABD'nin "devralması" gerektiğini söyleyip ve milyonlarca Filistinlinin zorla göç ettirilmesini önermektedir. Ve bunu yapacağını da korkmadan utanmadan sıkılmadan haykırmaktadır. Bu sözler yalnızca bir tehdit değildir, bu sözler yalnızca bir söylem değildir. Bu söylem, Filistin halkının yok edilmesine, topraklarından sürgün edilmesine ve kimliğinin silinmesine yönelik bir girişimin ilanıdır. Buradan haykırıyoruz; Filistin halkı yalnız değildir. Onların direnişi, onların mücadelesi, onların varlığı asla ve asla sona ermeyecektir.” ifadelerini kullandı.  

3-147

Kudüs ve Mescid-i Aksa sadece bir toprak parçası olmadığını altını çizen Çelebi, Filistinlilere ve Araplara ait değil, bilakis tüm Müslümanlar için Akidevi bir meseledir. Filistin’deki 75 yıldır devam eden savaş önce israil -Arap savaşı, sonra israil-Filistin savaşı, günümüzde de israil- Hamas savaşı olarak dünyaya yutturulmaktadır. Hâlbuki israil sadece İslam dünyası için değil, tüm insanlık için bir mikrop ve İslam âleminin bağrına saplanmış bir hançerdir.” diye belirtti.

“Filistin halkının direnişinin her bir anı, tüm dünyaya insanlık onurunu hatırlatmaktadır” diyen Çelebi, şu şekilde devam etti:

"Her bir Filistinli, Gazze'de, Batı Şeria'da, Kudüs'te, hayatını yalnızca kendi halkı için değil, tüm ezilenler için veriyor. Filistin halkı, emperyalizme, zulme, ırkçılığa, işgale karşı duruyor ve tüm insanlık, bu duruşu görmek ve desteklemek zorundadır. Filistin'in direnişi, sadece toprak mücadelesi değil, aynı zamanda insan hakları, özgürlük, adalet mücadelesidir. Mücadelenin en önemli silahı, direnişin insanlık tarihindeki yeri ve önemi ile şekillenmektedir. Her bir Filistinli, her bir direnişçi, adaletin peşinden koşarak, tüm insanlığa "bu zulme dur deyin" demektedir. Filistin halkının verdiği bu mücadele, yalnızca Filistin toprakları için değil, tüm dünyadaki zalimlere karşı verilen bir mücadeledir. Çünkü Filistin davası, zulme karşı bir duruştur.”

“Her boykot ettiğimiz israil malı, zulme atılan bir taş hükmündedir”

Çelebi, “Bugün burada toplanmamızın sebebi de Gazzeli kardeşlerimizin bu dimdik duruşuna desteğimizi göstermek ve Gazze’de yaşanan zulme sessiz kalmamamızdır. Ama biz biliyoruz ki, zulüm ne kadar büyük olursa olsun, hak ve adalet her zaman üstün gelecektir. Biraz önce okuduğumuz ayeti kerime de Yüce Rabbimizin buyurduğu gibi; Hani kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke’den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” dedi

Gazze’nin ve Filistin’in yalnız olmadığını ve Müslümanlar olarak son nefesimize kadar onlara sahip çıkacaklarını altını çizen Çelebi, “Bu sahip çıkma aşamasında Biz Dünya Müslümanlarının vereceği en büyük mücadele ve sorumluluk ise ‘BOYKOT’ olacaktır. Hem bu zulmü kabul etmediğimizi dile getirip hem de bu zalimlerin ve destekçilerinin mallarını ‘BOYKOT’ etmez isek bu söylem kendimizi kandırmaktan öteye geçmeyecektir. Müslümanlar olarak ‘her şey İsrail malı ne yapabiliriz’ söylemini bırakıp israili boykot edersek, eminim ki çok şey kazanacağız. İsrail’i maddi zarara uğratmak büyük bir icraat olacaktır. Her boykot ettiğimiz israil malı, zulme atılan bir taş hükmündedir. Zalimin karşısında olduğumuzu söylediğimiz gibi mazlumun da yanında olduğumuzu göstermemiz gerekir.” ifadelerinde bulundu.

4-105

“Gazze Filistin’indir, Filistin halkınındır ve sonsuza kadar da öyle kalacaktır!”

Filistin halkını zorla yerinden etmek isteyenler ve Gazze’yi haritadan silmeye çalışanlar asla başarılı olamayacaklarını söyleyen Çelebi, son olarak konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bugün burada toplanan her bir kardeşimiz, Filistin halkının onuruna sahip çıkıyor, onların yanında olduğunu haykırıyor. Ve biz diyoruz ki, ne yaparlarsa yapsınlar, Filistin davası asla unutulmayacak, Gazze asla yalnız bırakılmayacak! Firavun’a; ‘Seni firavunlaştıran (azdıran) neydi?’ diye sorulduğunda “Beni yaptığımdan alıkoyacak birinin çıkmaması!” cevabını vermiştir. İsrail, haksız yere büyüklük taslamakta ve zulmetmektedir. Çünkü ona karşı çıkıp haddini bildirecek birilerini görememektedir. Şimdi onlara varlığımızı gösterme zamanı! Zalimin batıl davalarında samimi oldukları kesin. Onlar batıl davasına sahip çıkarken, bizlerin hesap kitap peşine düşüp ‘benim boykotumla mı israil yıkılacak’ diye düşünmesi oldukça üzücü. Hâlbuki Müslümanlar topluca İsrail’i boykot etse İsrail çok büyük zarara uğrayacaktır. Bırakın bütün dünya Müslümanları sadece Türkiye Müslümanları olarak bunlara tükürsek, israili sel basar ve helak olup giderler. Bu düşünceyle zihinlerimizi işgal ediyorlar. Zihinlerin işgali toprakların işgalinden daha kötüdür. Onlar inancımızı ve umudumuzu kırmak istiyorlar ama başaramayacaklar Allah’ın izniyle. Zamanında Mescid-i Aksa’yı Hazreti Ömer radiyallahu anh da Selahaddin Eyyubi de fethetmişti. Şimdi yeni bir fetih neden gerçekleşmesin? Ki diriliş başladı, direniş başladı. Uyanıklar uyuyanları uyandırmanın derdine düştü. Bu gayret sonuç verecek ve Allah’ın izniyle Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşacaktır. Aksine inanmamız mümkün değildir.”

Program, Mahmut Yardım’ın yaptığı dua ile son buldu.

5-77

Muhabir: Ramazan Zeren