Allah Subhanehû ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Sizi önce bir topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir alekadan yaratan, sonra sizi bir bebek olarak çıkaran, sonra güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz için yaşatan O'dur. İçinizden kimi de daha önce vefat ettiriliyor. Böylece belirli bir süreye ulaşasınız ve aklınızı kullanasınız.” (Mümin 67)

Gençlik, insanın en aktif ve verimli dönemi olarak kimliğin şekillendiği, hayatın yönlendirildiği bir evredir. Bir toplumun gençliğini yönlendirebilmek, o toplum üzerinde söz sahibi olmayı sağlar. Batı, gençliği ifsat ederek onları kendi değerleriyle doldurmaya çalışmakta; futbol, müzik, demokrasi, içki, kumar gibi araçlarla onları meşgul etmektedir. Kendi özünden kopan genç, çoğu zaman yanlış yolları benimsemektedir.

Hayatın bir imtihan olduğunu bilmek

Dünya hayatı geçici ve imtihan amaçlıdır. Allah Subhanehû ve Teâlâ şöyle buyurur:

“O, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yarattı.” (Mülk 2)
“Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” (Hadid 20)

Gençlikte yapılan iyi ameller, yaşlıların yaptığı ibadetlerden daha kıymetlidir. Hz. Ömer şöyle der:

“Namaz kılan yaşlıyı severim ama namaz kılan gence aşığım.”

Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurmuştur:

“Allah, tövbekâr genci sever.” (Camiu’s Sağir)
“Bir genç, ilim ve ibadet içinde yetişirse Allah kıyamet günü ona yetmiş iki sıddîkin sevabı kadar verir.” (Camiu’s Sağir)

Gençliğin doğru kullanımı

Gençliğimizi nerede ve nasıl geçirdiğimiz önemlidir. Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur:

“Kul, ömrünü, gençliğini, ilmini, malını ve bedenini nerede harcadığından sorguya çekilmeden kıyamet günü ayakları kıpırdamaz.” (Tırmizi 2416)

İslâm’da gençler, dinin yayılmasında ve devlet işlerinde önemli roller üstlenmiştir. İlk iman edenler çoğunlukla gençlerdi. Mus’ab b. Umeyr Medine’de İslâm devletini kurarken, Muaz b. Cebel Yemen’e kadı olarak tayin edilmişti. Usame b. Zeyd gibi gençler de komutanlık görevleri almıştır.

Tarih boyunca genç örnekler

İslâm tarihi, gençlerin liderlik ve cesaret örnekleriyle doludur:

  • Talha b. Ubeydullah, Uhud Savaşı’nda Rasulullah’ı korumuştur.

  • Zeyd b. Sabit, genç yaşta Kur’an’ı cem etmiştir.

  • Mus’ab b. Umeyr, Medine’yi İslâm devletine hazırlamıştır.

  • Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u 21 yaşında fethetmiştir.

  • Çanakkale’de gençler, İslâmî devletin yıkılmaması için canlarını feda etmiştir.

  • Ali b. Ebu Talib, Abdullah b. Mes’ud, Abdurrahman b. Avf gibi sahabeler genç yaşta içtihat etmişlerdir.

Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, gençlerin eğitimi ve gelişimine büyük önem vermiş; onların aklını geliştirmelerine öncelik tanımıştır.

Gençliğin ümmet için önemi

İslâm’da gençlik, adil bir lider kadar değerlidir. Mahşerde, Allah yolunda yaşayan genç, Arş’ın gölgesinde gölgelenecektir. Ümmetin geleceği, gençliğin doğru yetişmesine bağlıdır. Gençler, İslâm’ı anlayacak ve yaşatacak potansiyele sahiptir. Gençliğini doğru kullanan, ümmetin yeniden dirilmesine katkı sağlar.

Gençliğini fark ederek kendini yetiştiren, nefsini güçlendiren ve ümmetin yeniden yeryüzünde lider olmasına katkı sağlayan kişi ne mutlu ona. Rabbim bizlere bu yazıda geçen güzide insanları örnek almayı ve İslâm’ı yaşatmayı nasip etsin.

Muhabir: Ahmet Bilal Damar