Diyarbakır'da yapımı süren ve kentin ilk kapsamlı huzurevi olma özelliğini taşıyan proje, kamuoyunda tartışmaları da beraberinde getirdi. İnşa aşaması devam eden huzurevi, Diyarbakır ve bölge genelinde bugüne kadar benzer bir kurumun bulunmaması nedeniyle vatandaşların dikkatini çekti.
Mikrofon uzattığımız Diyarbakırlılar, bölgede bugüne kadar huzurevi bulunmamasının temel nedenini aile bağlarının çok güçlü olmasına ve yaşlıların sahipsiz bırakılmamasına bağladı.
Vatandaşlar, Diyarbakır'da anne ve babanın genellikle çocuklarının yanında yaşadığını, evin büyüğü olarak sözüne ve duasına değer verildiğini ifade etti.

Huzurevi kavramının kentte yabancı olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, bu tür kurumların yaygınlaşmasının "yaşlıyı aileden koparmaya alıştırma" gibi yanlış bir algı oluşturabileceğini söyledi. Görüş bildiren birçok kişi, bugün anne-babasını huzurevine bırakanların yarın aynı durumla kendilerinin karşılaşabileceğini dile getirdi.
Öte yandan, kimsesiz ve bakıma muhtaç yaşlılar için böyle bir merkezin gerekli olduğunu kabul eden vatandaşlar, itirazlarının bu kesime yönelik olmadığını vurguladı. Ancak huzurevinin genel bir teşvik unsuru hâline gelmemesi gerektiğini belirten Diyarbakırlılar, merkezin adının ve işleyişinin yeniden düzenlenmesini önerdi.

Vatandaşlar, "Huzurevi" yerine "Kimsesiz Yaşlı Bakım ve Destek Merkezi" gibi daha açıklayıcı ve kapsayıcı bir isimle hizmet verilmesinin kentin yapısına daha uygun olacağını ifade etti.
Sokak röportajlarında öne çıkan ortak görüş; Diyarbakır'da yaşlıların mümkün olduğunca kendi evlerinde, çocuklarının yanında, ilgi ve saygı içinde yaşamlarını sürdürmesi gerektiği yönünde oldu.




