Gazze'de yeniden başlayan soykırıma dikkat çekmek ve yapılan katliamlar karşısında devam eden mücadeleye destek vermek amacıyla Yenihal Köprülü Kavşağı’nda bir araya gelen çok sayıda Diyarbakırlı, hep bir ağızdan siyonistleri ve işbirlikçilerini lanetledi.

Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşlarının çağrısıyla bir araya gelen kalabalık, sık sık israil ve ABD aleyhinde sloganlar attı.

Araştırmacı Yazar Fesih Bozan’ın konuşmasıyla başlayan program, basın açıklamasının okunmasıyla devam etti.

“Müslüman ülkelerin uyanmasından ve birlik olmasından başka çare kalmamıştır”

Konuşmasında Müslüman ülkelerin birlik olması gerektiğini ifade eden Bozan, “Müslüman ülkeler, Erbakan Hocamızın kurduğu D-8’in temelinde; Müslüman ülkeler Birleşmiş Milletlerini, Müslüman Ülkelerin NATO’sunu, Müslüman Ülkeler Ekonomik iş birliğin ve diğer kurumlarını kurarak, siyasi, askeri ve ekonomik işbirliği yapmak zorundadır. Hepimiz görüyoruz ki, Müslüman liderler, siyasi, askeri ve ekonomik yaptırımlar yapmadığı sürece, ABD ve İsrail’in saldırıları ve katliamları durmayacaktır. Çünkü İsrail, Abd ve Batılı ülkeler ancak güçten anlar. Bazı liderlerin, İsrail’e dönük ağır sözleri ve Dünya halklarıyla Müslüman ülkelerin halklarının yaptığı tüm yürüyüş, basın açıklamaları ve protestoların İsrail’i durdurmadığını görüyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı ‘terör devleti" dediği israili devlet olarak tanımayı geri çekmelidir.

Diyarbakır’da sağlıklı yaşam için farkındalık yürüyüşü Diyarbakır’da sağlıklı yaşam için farkındalık yürüyüşü

“Türkiye’de yaşayan Müslümanlar olarak kendi iktidarımızdan şu adımları bir an önce atmasını bekliyoruz.” diyerek sözlerini sürdüren Bozan, şunları kaydetti:

“Malatya Kürecik Radar Üssünü ve İncirlik Hava üssün hemen kapatmalıdır. İktidar, her ne kadar İsrail’le ticaretini kestiğini söylese de dolaylı olarak devam ettiğini görüyoruz. Dolaysıyla ülkemizin İsrail’e olan tüm ticareti hemen kesmelidir. Türkiye, israille olan diplomatik ilişkilerini kesmelidir. Hatta Cumhurbaşkanı ‘terör devleti" dediği israili devlet olarak tanımayı geri çekmelidir. Gazzeyi bombalayan uçaklar petrolle çalıştığına göre, Ceyhan üzerinden İsraile giden Azerbeycan petrol vanalarını hemen kapatmalıdır. Bilindiği gibi Ceyhan üzerinden günlük 700 varil petrol İsrail’e akmaktadır. Türkiye’nin ‘tek millet iki devlet dediği Azerbeycan’a’ baskı yaparak İsrail’e olan petrol başta olmak üzere tüm ticaretini askıya alması için baskı yapmalıdır. Türkiye D-8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı 57 ülkeyi toplayıp yaptırıma dönük kararlar aldırmak için gerekli girişim ve baskıları yapmalıdır.”

“siyonist işgal rejimi, ABD'yi arkasına alarak yeniden katliam gerçekleştirdi”

Araştırmacı Yazar Fesih Bozan’ın konuşmasının ardından Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları adına basın açıklamasını Fatih Taş okudu.

“Gazze'de dün gece büyük bir katliam gerçekleştiğini; 300'den fazla bebek, çocuk, kadın ve mazlum insanın katledildiğini ifade eden Taş, “Dünya bu zulme yine sessiz kaldıkça zulüm daha da katmerleşmektedir. Zulümle abat olunmaz. Elbet bir gün hesap verecekler. Siyonist işgal rejimi, ABD ile koordineli bir şekilde Gazze'de çadır kentlere saldırdı. Hiçbir kutsalı, kuralı, kaideyi ve ölçüyü tanımayan modern çağın vahşi yüzünü bir kez daha görmüş olduk. 19 Ocak'ta HAMAS'ın zaferi ile sonuçlanan ateşkes anlaşması ve esir takasının ilk aşaması sonunda zalimler yine mazlumların kanına girmişlerdir. Kana, göz yaşına doymak nedir bilmeyen siyonist barbarlar ateşkes anlaşmasını ihlal ettiler. Ateşkes anlaşmasını ihlal eden siyonist işgal rejimi, zalim ve korsan ABD'yi arkasına alarak yeniden katliam gerçekleştirdi.” dedi.

“Gazze'de yaşanan katliam ve soykırım batının vahşi, barbar ve gerçek yüzünü göstermektedir”

“Ateşkesin birinci aşamasında Gazze'nin mazlumlarının kanı henüz zalimlerin elinde kurumadan yapılan bu saldırılar ile mazlumların kanı zalimlerin yüzüne yeniden sıçramıştır.” diyen Taş, basın açıklamasının devamında şunları kaydetti:

Bu kan ayrıca mazlumların safında yer almayıp, zulme sessiz kalanların, Siyonistlerle ticari ilişkilerine devam edenlerin yüzüne de sıçramıştır. İnsan haklarından, kadın haklarından, çocuk halklarından ve sivillerin dokunulmazlığından söz açanlar ve edebiyatını yapanlar neredesiniz. Sivillerin dokunulmazlığı edebiyatını yapanlar neredesiniz… Gazze'de yaşanan katliam ve soykırım batının vahşi, barbar ve gerçek yüzünü göstermektedir. Halkların kendi kaderini tayin etme hakkının olduğunu savunan ABD ve batılı ülkeler, tüm değerlerini çiğnemekte, dünyaya sunduğu idealleri ile çelişmektedir.

“Mutlaka yapılan bu zulümlerin hesabı bir gün sorulacaktır”

Maskeleriniz düştü, mazlumların kanında boğulacaksınız. Küfür devam eder ama zulüm devam etmez kaidesince sonunuz yaklaşmıştır. Firavun ve Nemrut gibi bir akıbet sizleri bekliyor. Allah'ın vaadi haktır, mutlaka zafer inananların olacaktır. Siyonist rejim ve destekçisi ABD başta olmak üzere batılı ülkeler, İnsanlığın vicdanında daimi mahkum olacaktır. İnsanlık tarihi var olduğu sürece hep lanetle anılacaklardır. Zulümle abat olunmaz. Mutlaka yapılan bu zulümlerin hesabı bir gün sorulacaktır.

“Siyonistler Gazze halkını açlıkla yok etmek istedi”

Açlık, susuzluk, zorla yerinden edilme, ilaçsızlık ve her türlü insani ihtiyaçlardan mahrum bırakıldılar. Ramazan ayı boyunca sınır kapılarını kapalı tutan Siyonistler Gazze halkını açlıkla yok etmek istedi. Bunu da başaramayınca saldırmaya ve bombalar yağdırmaya başladılar. Gazze'nin kahraman ve mazlum halkının çelikten iradesi sarsılmadı. Dağ gibi imanlarıyla Allah'a sığındılar. Tüm dünya onlara sırtını döndü, onlar tüm dünyanın onları yalnız bırakmasına aldırış etmediler. Alemlerin Rabbi olan Allah'a sığındılar.

“Gazze halkının sarsılmaz direnişi Allah'ın izni ile dün olduğu gibi bugünde, yarın da zaferle sonuçlanacaktır”

Modern çağın Firavun ve Nemrutlarına karşı direndiler. Zalimlere karşı dik durdular, teslim-i silah etmediler. Bir avuç kahraman mücahit ve Gazze halkının sarsılmaz direnişi Allah'ın izni ve inayeti ile dün olduğu gibi bugünde yarın da zaferle sonuçlanacaktır. Bu zafer imanın zaferi, inancın zaferi, kararlılık ve azmin zaferi olacaktır. ‘Zulüm ve baskı tamâmen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet sadece Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zâlimlerden başkasına düşmanlık yoktur.’ Bakara: 193

Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur:

-Ateşkesi ihlal eden siyonist işgal rejimine baskı kurulmalı, yeniden ateşkese geri dönmesi sağlanmalıdır.

-Ramazan ayının başından bu yana Gazze'ye insani yardım girişinin engellenmesine son verilmeli, insani yardımların ulaşması için her türlü çaba gösterilmelidir.

- Direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir.

-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek verilmelidir.

- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için Siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.

-Filistin devletinin tanınması ve Gazze'de soykırımın durdurulması için çaba sarf eden devletleri destekliyoruz. Bu konuda uluslararası alanda başlatılan tüm girişimlere destek veriyoruz.

-Siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz.

-Üçüncü ülkeler üzerinden Siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz.

-Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze’de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı Siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.

-Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı Siyonistler cezasız kalmamalı, hukuk önünde yargılanıp en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır.

-Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.”

Muhabir: Kazım Şanlı