Diyarbakır, son yıllarda ticaret ve üretim kapasitesini hızla artırıyor. Tarım, gıda, tekstil ve inşaat başta olmak üzere birçok sektörde kayda değer bir gelişim yaşanıyor.

Ticaret İl Müdürü Zafer Atik, kentin ekonomik performansını, yeni yatırım fırsatlarını ve esnaf ile tüketicilerin desteklenmesine yönelik projeleri Amed Haber'e değerlendirdi.

Atik, Diyarbakır'ın ekonomik gelişimi ve geleceğe dönük projeleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

İşte Ticaret İl Müdürü Zafer Atik'in Amed Habere'e özel açıklamaları:

-Diyarbakır'ın ticari hacmi son yıllarda nasıl bir seyir izliyor?

Diyarbakır son yıllarda hem bölgesinde hem de ülke genelinde ticari hacmini sürekli artıran, gelişen ve üretim gücünü çeşitlendiren bir şehir haline gelmiştir. Özellikle tarım, gıda, tekstil, inşaat, enerji ve hizmet sektörlerinde dikkat çekici bir büyüme yaşanıyor. Şehrimiz; genç nüfusu, girişimci ruhu, stratejik konumu ve devlet destekli yatırımlarla her geçen gün ekonomik olarak daha güçlü bir yapıya kavuşmaktadır.

Bunun yanında Diyarbakır, 59 adet coğrafi işaretli ürünüyle de ülkemizde öne çıkan illerden biridir. Başta Diyarbakır Ciğer Kebabı, Diyarbakır Kemikli Kebabı ve Diyarbakır Karpuzu olmak üzere, yöresel ürünlerimiz hem Türkiye genelinde hem de uluslararası arenada markalaşma yolunda ilerlemektedir. Bu da ilimizin gastronomi, inanç ve kültür turizmiyle birlikte ticaret hacmini artırmaktadır.

Diyarbakır aynı zamanda peygamberler şehridir. Rivayetlere göre bu mübarek topraklarda Hazreti Elyesa, Hazreti Zülkifl, Hazreti Harun, Hazreti Yunus ve Hazreti Zünnûn (Yunus) Peygamberlerin kabirleri bulunmaktadır. Bunun yanında Mar Petyun (Kendali Kilisesi) ve Mar Toma (Diyarbakır Ulu Camii) kiliseleri, Doğu Roma (Bizans) döneminden kalma tarihi yapılar, İslam ordularının 639 yılında fethettiği ilk şehir olma özelliğiyle de Diyarbakır, inanç ve medeniyetlerin buluşma noktasıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Cumhur İttifakı'nın kararlı duruşu, "terörsüz Türkiye" vizyonu ve bölge siyasetçilerinin sağduyulu tutumları sayesinde, artık Diyarbakır yerli ve yabancı turistlerin güvenle ziyaret ettiği, turizm yoluyla ticaret hacmini her geçen gün artıran bir şehir haline gelmiştir.

Biz de Ticaret İl Müdürlüğü olarak bu gelişimi yakından takip ediyor, denetimden rehberliğe kadar tüm çalışmalarımızı doğruluk, dürüstlük, vatan sevgisi ve helal kazanç anlayışıyla yürütüyoruz. Diyarbakır'ın ticari hayatındaki bu yükseliş hem ekonomik hem manevi anlamda bizleri gururlandırmaktadır.

-Diyarbakır'da son dönemde en fazla büyüme gösteren sektörler hangileridir?

Türkiye-Irak Pazarı başta olmak üzere bölgesel ihracat pazarında Diyarbakır önemli bir performans sergilemiştir. Sektörel bazı dalgalanmalar görülse de tekstil ve ham maddeleri sektörü 2025 yılında umut verici bir ivme yakalamıştır. Benzer şekilde hazır giyim ve konfeksiyon sektörü de güçlü bir büyüme göstermektedir. Bu sektörler, Diyarbakır'ın ihracatında en fazla büyüyen sektörler arasında yer almaktadır.

Bunun yanı sıra gıda sanayi, lojistik ve yapı sektörü son dönemde ön plana çıkmakta; e-ticaret ve dijital pazarlama alanlarında da özellikle genç girişimcilerimizin ilgisi giderek artmaktadır. Bizler de bu alanlarda girişimcilik desteğini, farkındalığı ve bilgilendirmeyi artırarak Diyarbakır'ın üretim ve ticaret kapasitesini daha da geliştirmeyi hedefliyoruz.

-Yeni yatırımcılar açısından Diyarbakır'ın cazip yönleri nelerdir?

Diyarbakır, tarih boyunca büyük ticaret yollarının kesişim noktasında yer almış, stratejik öneme sahip bir şehir olmuştur. Konumu itibarıyla İpek Yolu güzergâhında anahtar bir rol üstlenen Diyarbakır, bugün de Ortadoğu'ya açılan stratejik bir ticaret kapısı konumundadır. Güçlü kara ve demiryolu ulaşım ağı, gelişen lojistik altyapısı ve organize sanayi bölgelerinin sağladığı imkânlar sayesinde yatırımcılar için önemli fırsatlar sunmaktadır.

Ayrıca, genç ve dinamik nüfusu, geniş iş gücü potansiyeli, uygun yatırım maliyetleri ve devletimizin sunduğu teşvik ve destek mekanizmaları ile Diyarbakır, yatırımcılar açısından her geçen gün daha cazip bir şehir haline gelmektedir.

-Ticaretin gelişmesi için İl Müdürlüğü ve diğer kurumlarla birlikte yürütülen projeler var mı?

Bu soruya kooperatifçiliğin önemine vurgu yaparak devam etmek istiyorum: Ülkelerin gelişmişlik ve kalkınma modellerine bakıldığında, kooperatifçiliğin büyük bir öneme sahip olduğu görülmektedir. Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) tarafından 2005 yılında Kolombiya'nın Cartagena kentinde düzenlenen Genel Kurul'da ilk kez sunulan çalışma ile kooperatiflerin dünya ekonomisindeki etkisi ortaya konulmuş, daha sonra "Global 300" projesi kapsamında dünyanın en büyük 300 kooperatifine ilişkin veriler düzenli olarak güncellenmiştir. 2012 yılı raporunda ise 24 ülkenin kooperatiflerinin milli gelirlerine kayda değer katkı sağladığı görülmektedir. Bu örnekler, kooperatifçiliğin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal kalkınmada da etkin bir model olduğunu açıkça göstermektedir.

Bizler de Bakanlığımızın politikaları doğrultusunda, kooperatifçiliği yerel kalkınmanın temel dinamiklerinden biri olarak görmekteyiz. Bu kapsamda, İlimiz genelinde birçok kurumla güçlü bir iş birliği içerisindeyiz. İl Millî Eğitim Müdürlüğümüzle birlikte ilkokul seviyesinden itibaren kooperatif bilincini kazandırmak amacıyla "Kooperatifçilik" konulu video gösterimleri ve sunumlar düzenledik. Ayrıca Dicle Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi iş birliğiyle "Geçmişten Günümüze Kooperatifçilik ve Kampüs Kooperatifçiliği" panelini gerçekleştirdik. Bu panelde, üniversite öğrencilerimize "birlikten kuvvet doğar" anlayışıyla örnek kooperatif modellerini tanıttık ve kooperatiflerin iş hayatındaki önemini anlattık.

Bunun yanı sıra, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile birlikte tüketici hakları konulu bir panel gerçekleştirme hazırlıklarımız sürüyor. Bu tür etkinliklerle hem öğrencilerimize hem de toplumumuza doğru, adil ve bilinçli ticaret anlayışını kazandırmayı hedefliyoruz.

-Diyarbakır'daki Tüketici Hakem Heyeti'ne en sık gelen şikâyet türleri nelerdir?

Diyarbakır Tüketici Hakem Heyetimize en çok yapılan başvurular ayıplı mal ve hizmetler ile garanti kapsamı dışı işlemler üzerine yoğunlaşmaktadır. Özellikle ayakkabı, giyim ve sigortacılık işlemleri başvurular arasında öne çıkmaktadır. Son dönemlerde ise bina tadilatları, özellikle dış cephe kaplamalarında yaşanan işçilik kusurları gibi yeni başvuru konuları da dikkat çekmektedir.

Hakem heyetimiz, vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek adına her dosyayı büyük bir titizlik ve objektiflikle incelemektedir. İl Tüketici Hakem Heyetimizin, Bağlar, Kayapınar ve Yenişehir ilçe hakem heyetlerinin tek çatı altında birleşmesiyle karar süreçleri daha etkin, hızlı ve tek merkezden, objektif şekilde yürütülmektedir. Böylece tüketici başvurularında hem doğruluk hem de hukuki tutarlılık sağlanmaktadır.

-Vatandaşların tüketici hakları konusundaki bilinç düzeyi sizce yeterli mi?

Son yıllarda ciddi bir artış var. Ancak biz "hak bilinci"nin sadece bilgiyle değil, ahlak ve vicdan temeliyle güçleneceğine inanıyoruz. Vatandaşlarımızın karşılaştırmalı alışveriş yapmaları, fiyat etiketlerini dikkatle incelemeleri yönünde farkındalık oluşturuyoruz.

-İl Müdürlüğü olarak halkı tüketici hakları konusunda bilinçlendirmek için ne tür faaliyetler yürütüyorsunuz?

İl Müdürlüğü olarak halkımızı tüketici hakları konusunda bilinçlendirmek amacıyla çok yönlü bir çalışma yürütüyoruz. Eğitim, kampanya ve seminer organizasyonları düzenliyoruz. Sosyal medya ve basın aracılığıyla vatandaşlarımıza ulaşıp, “bilinçli tüketici, güçlü toplum” anlayışını yaygınlaştırıyoruz.

Okullarda da aktifiz: Liseler, ortaokullar ve ilkokullarda öğrencilerimize yönelik sunumlar, video gösterimleri gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda, piyes gösterileri hazırlatarak öğrencilerimizin "tüketici bilinci"ni erken yaşta kazanmalarını amaçlıyoruz. Üniversitelerle de iş birliği halindeyiz; fakültelerde "tüketici hakları ve korunması" konularında seçmeli dersler ve bilgilendirme etkinlikleri yer alıyor. Örneğin, üniversitelerde "Tüketim Bilinci ve Tüketici Hakları" gibi seçmeli dersler bulunuyor.

Ayrıca her yıl 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü vesilesiyle bir hafta süren bilgilendirme seminerleri düzenliyoruz. Vatandaşlarımızı başvuru süreçleri hakkında bilgilendiriyoruz; özellikle şunu vurguluyoruz: Tüketici uyuşmazlığı başvuruları tamamen ücretsizdir, bilirkişi ücretleri devletimizce karşılanmaktadır.

Bu çok yönlü bilinçlendirme çalışmalarıyla hem gençlerimizin hem de yetişkin vatandaşlarımızın daha adil, doğru ve hakkaniyete dayalı bir ticaret ortamında yer almasını hedefliyoruz.

-Diyarbakır esnafı son yıllarda hangi temel zorluklarla karşılaşıyor?

Pandemi sonrası toparlanma süreci ve maliyet artışları esnafımızı etkiledi. Ancak esnafımızın dirayeti ve azmiyle bu süreci hep birlikte aşıyoruz. Biz de esnaf ziyaretleriyle onların sorunlarını yerinde dinliyor, çözüm odaklı bir yaklaşım sergiliyoruz.

-İl Müdürlüğü'nün esnaf ve sanatkâra yönelik rehberlik veya destek çalışmaları mevcut mu?

Elbette. İl Müdürlüğü olarak esnaf ve sanatkârlarımıza yönelik hem rehberlik hem de destek çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Denetimlerimizi sadece cezai bir süreç olarak değil, bilinç kazandırma ve rehberlik anlayışıyla yürütüyoruz. Bu kapsamda esnafımıza mevzuat, fiyat etiketi uygulamaları, haksız fiyat artışları ve tüketiciyi koruma konularında bilgilendirmeler yapıyoruz.

Pandemi döneminde de esnafımızın yanında olduk. 22.12.2020 tarihli ve 3323 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında 3 ay süreyle ödenmek üzere aylık 1.000 TL Gelir Kaybı Desteği, ayrıca büyükşehirlerde aylık 750 TL, diğer illerde 500 TL üst limitli Kira Desteği sağlanmıştır. Diyarbakır'da Gelir Kaybı Desteği için başvuran 21.318 esnafımızdan şartları taşıyan 13.137 esnafımıza toplam 26.139.000 TL ödeme yapılmıştır. Ayrıca 1.031 esnafımıza da 1.018.524 TL kira desteği verilmiştir.

Diğer taraftan, ilimizde faaliyet gösteren 14 Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi aracılığıyla 2020 Ocak – 2025 Kasım tarihleri arasında esnaflarımıza 7.243.947.627,26 TL (yaklaşık 7 milyar 244 milyon TL) tutarında faiz indirimli, Hazine destekli geri ödemeli kredi sağlanmıştır.

Bunlara ek olarak, Bakanlığımızın önemli projelerinden biri olan KOOP-DES (Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı) kapsamında da ilimizdeki kooperatiflerimize karşılıksız hibe destekleri verilmiştir. 2020 yılından bugüne kadar 20 kadın kooperatifimize toplam 4.244.489,34 TL tutarında makine, ekipman ve nitelikli personel desteği sağlanmıştır.

Tüm bu çalışmalarımızda temel hedefimiz; üreten, büyüyen ve bilinçli esnafımızla Diyarbakır'ın ticaretine güç katmak olmuştur.

-Önümüzdeki dönemde Diyarbakır Ticaret İl Müdürlüğü'nün öncelikli hedefleri nelerdir?

En önemli hedefimiz, adil ticaretin ve dürüst rekabetin hakim olduğu bir piyasa yapısı oluşturmak. Bunun yanında tüketici hakem heyetlerinin tek çatı altında birleşmesiyle birlikte, Bağlar, Yenişehir ve Kayapınar ilçe heyetlerinin karar yetkilerinin İl Hakem Heyeti'ne geçmesi, kararların artık daha objektif, doğru ve tek merkezden çıkmasını sağladı. Bu yeni düzeni başarıyla sürdüreceğiz.

-Dijitalleşme, e-ticaret ve yeni nesil denetim uygulamaları konusunda ne gibi planlarınız var?

Günümüz ticaret dünyasında dijitalleşme hem denetim hem de hizmet süreçlerinde kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir. Bizler de İl Müdürlüğü olarak dijital sistemlerle denetim kapasitemizi artırmayı hedefliyoruz.

Özellikle lisanslı depo denetimlerimizde, artık seviye ölçüm cihazları ve dijital raporlama sistemleri kullanmaya hazırlanıyoruz. Daha önce lisanslı depoların en tepe noktasına çıkarak manuel şekilde gerçekleştirdiğimiz lazer metre ile ürün ölçümleri, yeni sistemle birlikte dijital olarak yapılacak ve böylece insani riskleri azaltarak daha güvenli ve hassas ölçümler elde edeceğiz.

Ayrıca, Bakanlığımız tarafından denetim süreçlerinde tablet sistemine geçilmesi yönünde çalışmalar devam etmektedir. Bu uygulama sayesinde denetimlerde hem hız hem de şeffaflık sağlanacaktır.

E-ticaret alanında ise, vatandaşlarımızın güvenli alışveriş yapabilmeleri için dijital denetim ve farkındalık çalışmalarını artırmayı planlıyoruz. Amacımız hem tüketicinin korunması hem de ticaretin dijital dönüşüm sürecine en etkin şekilde katkı sunmaktır.

-Diyarbakır'ı bölgesel bir ticaret merkezi haline getirmek için hangi adımlar atılmalı?

Lojistik altyapının güçlenmesi, üretici ile tüketici arasındaki bağın kısalması ve kooperatiflerin güçlendirilmesi gerekiyor. Biz de "üretenin kazandığı, tüketicinin korunup kollandığı bir ticaret düzeni" için tüm gücümüzle çalışıyoruz.

-Genç girişimcilerin iş hayatına katılımını artırmak için yürüttüğünüz veya desteklediğiniz projeler var mı?

Evet, biraz önce bahsettiğim KOOPDES (Kooperatifçilik Destek Programı) bu anlamda önemli bir örnek. Bakanlığımızca hayata geçirilen bu program kapsamında, projelerle başvuran genç ve kadın girişimcilerimize pozitif öncelik tanınmaktadır. Gençlerimizin üretim alanında yer almalarını, istihdam oluşturmalarını ve helal kazanç bilinciyle iş hayatına katılmalarını önemsiyoruz. Bu kapsamda bilgilendirme toplantıları ve yönlendirme faaliyetleri düzenliyoruz. Girişimcilik ruhunu desteklemek, gençlerimizi doğru projelerle buluşturmak ve üretime teşvik etmek İl Müdürlüğü olarak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.

-Son olarak, Diyarbakır halkına ve iş dünyasına iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Diyarbakır; tarihiyle, insanıyla, bereketiyle güçlü bir şehir. Biz de bu şehirde görev yapmaktan büyük bir onur duyuyoruz. Ticaret İl Müdürlüğü olarak, vatan-millet sevgisi, doğruluk, hak ve hakkaniyet temelinde çalışıyor; vatandaşlarımızın huzuru, esnafımızın refahı için gece gündüz gayret ediyoruz.
Allah, emeği helal, niyeti temiz olan tüm ticaret erbabımıza bereket versin.

Muhabir: Hamza Zeren