Sur içindeki Mardinkapı yönüne yakın bir noktada yer alan bu burç hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.
Kesme bazalt taşlardan inşa edilen Nur Burcu, kentin savunma hattının önemli bir parçası olarak tasarlanmıştır. Üzerinde yer alan kitabeler ve süslemeler, burcun yalnızca askeri değil, aynı zamanda sanatsal ve estetik bir değer taşıdığını da gösterir. Dönemin taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan Nur Burcu, özellikle güneş ışığıyla birleştiğinde etkileyici bir siluet oluşturur.
Surların güneyindeki Yedi Kardeş Zindanlarının doğusundaki zindandır. Selçuklular döneminin en güzel eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 1089 yılında Selçuklu Hükümdarı Melikşah’ın emriyle Ebu Nasr Muhammed ve yapı ustası Urfalı Selame’nin oğlu Muhammed tarafından yaptırılmıştır. Duvarlarda koşan at, aslan, geyik ve kadın figürleri oymalar şeklinde bezenmiştir.
Diyarbakır Zindanları arasında en zengin süslere sahip olan Nur Zindanı, iki güler yüzlü aslan, birbirine çarpmaya hazırlanan iki geyik, binicisiz hareket halindeki iki at, avlanmak için uçmaya hazır iki kartal, bağdaş kurarak oturan kadın figürleri ile görülmeye değer bir tarihi anıt. Burada görülen kuş tasvirlerinin kuyrukları ve kanatları açıktır. Açık kanatlar gücü temsil etmektedir.
Bugün, Nur Burcu sadece tarih meraklıları için değil; fotoğrafçılar, mimarlık öğrencileri ve kültür gezginleri için de cazip bir durak haline gelmiştir. Sur boyunca yapılacak yürüyüşlerde mutlaka görülmesi gereken bu burç, Diyarbakır’ın binlerce yıllık geçmişine tanıklık eden yapılardan yalnızca biridir.