Diyarbakır Havzası'nda tespit edilen kaya gazı rezervleri, bölgeyi enerji sektöründe stratejik bir noktaya taşıyor. 651 milyar metreküplük rezervin 350 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilirken, bu kaynak yalnızca Türkiye ekonomisine değil, bölgenin kalkınmasına da büyük katkı sağlayacak.
Türkiye, enerji bağımsızlığını artırmak için alternatif kaynaklara yönelirken, Diyarbakır bu dönüşümde kilit bir rol oynuyor. ABD ile yapılan enerji iş birliği kapsamında Diyarbakır Havzası’nda kaya gazı üretimi için düğmeye basıldı. Ülkemizde toplam 651 milyar metreküplük kaya gazı rezervi olduğu belirtilirken, bu rezervin büyük bir kısmının Güneydoğu Anadolu’da bulunduğu ifade ediliyor. Diyarbakır, sahip olduğu bu enerji kaynağıyla bölgenin ekonomik çehresini değiştirmeye hazırlanıyor.
Bölgede yıllardır süren kaya gazı arama ve sondaj çalışmaları, artık üretim aşamasına yaklaşıyor. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Diyarbakır’da bugüne kadar 3 kuyuda sondajı tamamlarken, 2 kuyuda ise çalışmalar hızla devam ediyor. Hedef, en verimli üretim yöntemleri kullanılarak bu devasa enerji kaynağını ekonomiye kazandırmak. 350 milyar dolarlık bir ekonomik değere sahip olduğu belirtilen kaya gazı, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolundaki en kritik unsurlardan biri olacak.
Kaya Gazı nasıl çıkarılıyor?
Kaya gazı, geleneksel doğalgazdan farklı olarak, kayaların gözeneklerinde sıkışmış halde bulunuyor. Bu gazı çıkarmak için ‘hidrolik çatlatma’ adı verilen özel bir yöntem kullanılıyor. Yüksek basınçlı su ve bazı kimyasal bileşenler kullanılarak kaya katmanları kırılıyor ve sıkışmış doğalgaz açığa çıkarılıyor. Klasik petrol ve doğalgaz aramalarına kıyasla daha sofistike bir teknoloji gerektiren bu yöntem, aynı zamanda %50 oranında daha yüksek maliyetli. Ancak Diyarbakır’da yapılan çalışmalar, bu yöntemin başarıyla uygulanabileceğini gösteriyor.
Bakanlık: “Diyarbakır Enerji Üssü Haline Gelecek”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yapılan son anlaşmaların Türkiye’nin enerji geleceği için büyük bir adım olduğunu vurgulayarak, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO), TransAtlantic Petroleum ve Continental Resources ile imzaladığı ortak girişim anlaşmasının Diyarbakır’a yeni bir enerji kimliği kazandıracağını belirtti. Proje kapsamında bölgedeki yerel iş gücü eğitilecek ve teknik bilgi transferi sağlanarak Diyarbakır’ın uzun vadede bir enerji üssüne dönüşmesi hedeflenecek.
Diyarbakır Havzası’nda başlayan bu dev enerji yatırımı, yalnızca bölgesel ekonomiye değil, Türkiye’nin enerji güvenliğine de büyük katkı sağlayacak. Kentin adını enerji sektöründe önemli bir konuma taşıyacak olan bu proje, Diyarbakır’ı geleceğin enerji merkezlerinden biri haline getirme potansiyeline sahip.





