"İşkence ve kötü muamele mutlak olarak yasaktır. Kamu otoriteleri tarafından işkenceyi meşrulaştıran paylaşımlar yapılması kabul edilemez." İfadeleriyle başlayan skandal bir açıklama yapan Diyarbakır Barosu, hakaret içerikli karikatüre de "ifade özgürlüğü" dedi.
İşte o skandal açıklama:
"Leman dergisinde yayımlanan bir karikatür gerekçe gösterilerek, derginin yazar ve yöneticilerinin gözaltına alınması, gözaltı işlemleri sırasında kaçma şüphesi bulunmamasına ve herhangi bir direnç gösterilmemesine rağmen, ters kelepçe, darp ve fiziksel müdahalede bulunulması, bu görüntülerin de İçişleri Bakanı tarafından kamuoyuna sunulması, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.
Söz konusu gözaltı işlemleri sırasında işkence görüntülerinin doğrudan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın şahsi sosyal medya hesabından paylaşılması, bakanlık makamının tarafsızlığına ve hukuk devleti ilkesine gölge düşürmektedir. Bir yürütme organı yetkilisinin, adli süreç devam ederken, gözaltı görüntülerini teşhir eder şekilde kamuoyuna sunması; hem masumiyet karinesini zedelemekte hem de yargı süreci üzerinde baskı oluşturabilecek niteliktedir.
İfade özgürlüğü, demokratik toplumların temel yapı taşlarından biridir. Eleştirel düşünceyi ve sanatsal ifade biçimlerini kapsayan bu özgürlük, yalnızca toplumun çoğunluğunca kabul gören fikirler için değil, aynı zamanda rahatsız edici, sıradışı ve eleştirel düşünceler için de geçerlidir. Leman dergisinin yayımladığı karikatüre yönelik gösterilen tepkiler, ifade özgürlüğünün sınırlarının doğru anlaşılması gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Bu nedenlerle;
Gözaltı sürecinde yaşanan işkence ve kötü muamelelerin etkin ve bağımsız şekilde soruşturulmasını, ifade ve sanat özgürlüğü kapsamında kalabilecek karikatür nedeniyle başlatılan adli sürecin hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde gözden geçirilmesini, Kamu görevlilerinin, özellikle yürütme organında görevli yetkililerin daha sorumlu davranması gerekliliklerini kamuoyuna saygıyla duyururuz. DİYARBAKIR BAROSU İNSAN HAKLARI MERKEZİ"