Enflasyonun yıllık bazda yüzde 38’e yaklaştığı, araç sahipliğiyle ilgili sigorta, bakım, işçilik ve finansman gibi kalemlerde ise yüzde 50’yi aşan maliyet artışlarının yaşandığı bu dönemde, araç kiralama fiyatlarındaki ortalama artış yalnızca yüzde 20 seviyesinde kaldı.
Bu durum, bireysel tüketiciler ve şirketler için cazip bir tablo sunarken, araç kiralama firmalarında kârlılık baskısını ve operasyonel sürdürülebilirlik riskini artırıyor.
Sektörel analizlere göre, araç sahibi olmak yerine kiralamayı tercih eden tüketicilerin sayısı artıyor. Aynı dönemde sıfır araç fiyatlarının yaklaşık yüzde 30 artarken, ikinci el araç fiyatlarında reel bazda yüzde 20’lik bir düşüş yaşandı. Bu gelişmeler, kiralık araçları daha cazip hale getirdi.
Uzmanlar, bu durumun kısa vadede tüketici lehine olduğunu ancak sektörün sürdürülebilirliği açısından daha gerçekçi fiyatlamaların kaçınılmaz hale geleceğini vurguluyor. Araç filolarını yenilemek isteyen firmalar, yüksek araç fiyatları ve finansman koşulları nedeniyle zorluk yaşarken, güçlü mali yapıya sahip şirketlerin bu süreçte avantaj elde ettiği ifade ediliyor.
