Selçuklu dönemi bilim insanı El-Cezeri’ye atfedilen bu eşsiz eser, yaklaşık 900 yıldır güneşin gölgesiyle zamanı göstermeye devam ediyor. Modern saatlerin gölgesinde unutulmaya yüz tutan bu yöntem, ziyaretçileri tarihle birebir temas ettiriyor.
Ulu Cami’nin taş avlusunda yer alan güneş saati, basit ama son derece hassas bir sistemle çalışıyor. Güneş ışınlarının metal çubuk üzerinden düşürdüğü gölge, mermer zemin üzerindeki işaretlere göre zamanı belirliyor. Yüzyıllar önce geliştirilen bu sistem, dönemin bilimsel birikimini ve mühendislik zekâsını gözler önüne seriyor.
Tarihi güneş saati, yerli ve yabancı turistlerin de yoğun ilgisini çekiyor. Camiyi ziyaret edenler, saatin önünde durarak gölgenin hareketini izliyor, cep telefonlarıyla fotoğraf ve video çekiyor. Birçok ziyaretçi, modern teknolojinin bu kadar geliştiği bir çağda hâlâ işlevini sürdüren bu eserin şaşkınlık ve hayranlık uyandırdığını dile getiriyor.
Diyarbakır Ulu Cami’deki güneş saati, yalnızca zamanı ölçen bir araç değil; aynı zamanda Anadolu’da bilimin, sanatın ve inancın yüzyıllar boyunca nasıl iç içe geçtiğinin somut bir kanıtı. Gölgesiyle zamanı anlatan bu sessiz tanık, Diyarbakır’ın zengin tarihini bugünün insanına anlatmaya devam ediyor.





