Dünya Diyabet
Günü kapsamında Bursa Şehir Hastanesi’nde görevli İç Hastalıkları Uzmanı Doç.
Dr. Nizameddin Koca ile Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Uzm. Dr. Hatice Dilek Can
Gökalp, önemli açıklamalarda bulundu.
Diyabetin,
birçok ölümcül hastalığın oluşumunda birinci sırada rol oynayan ve dünyada çok
yaygın olarak görülen bir hastalık türü olduğuna değinen Doç. Dr. Nizameddin
Koca, diyabetin Türkiye’de de en önemli halk sağlığı problemlerinden biri
olduğunun altını çizdi.
Obezite,
hareketsiz yaşam, sigara gibi başlıca etkenlerin diyabete davetiye çıkardığını
söyleyen Koca, "Tip 2 Diyabet, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en
önemli halk sağlığı problemlerinden biridir. Türkiye’de diyabet görülme sıklığı
yaklaşık yüzde 11 civarında, diğer bir deyişle her 10 kişiden birinde Tip 2
Diyabet hastalığı mevcuttur. Tip 2 Diyabete sebep olduğu bilinen bazı faktörler
vardır. Kilo kontrolü, hareketli yaşam, sigaradan uzak bir yaşam Tip 2 Diyabetten
korunmamız açısından büyük önem taşımaktadır." dedi.
"Hayatınızla kumar
oynamayın"
Diyabet
tedavisi görürken basit önerilerde bulunan insanlar yerine sağlık
profesyonellerine danışılmasının önem arz ettiğini kaydeden Koca,
"Diyabet, dünya sağlık ekonomisinin üzerinde çok büyük bir yük. Tip 2
Diyabet tanısı aldıktan sonra çevrenizde birçok insan diyabete iyi geldiği
iddiasıyla size bitkisel ürünler, farmakolojik ürünler, diyetler ve benzeri
birçok önerilerde bulunabilir. Bu sebeple çevreden aldığınız önerileri mutlaka
sağlık profesyonelleriyle paylaşıp ona göre hayatınıza uygulayın. Çünkü sizlerin
sadece bir hayatı var ve bu hayatınız üzerine de bilgisiz insanların
söylemleriyle kumar oynamayın." şeklinde konuştu.
"Diyet ve yaşam
tarzı önerilerine uyun"
Diyabetin
ölüme varan tahribatlarına değinen Koca, "Tip 2 Diyabet bir damar
hastalığıdır ve damarların olduğu her yerde maalesef fonksiyon bozukluğundan
organ kaybına gidecek kadar bir sürü etkilere sebep olacaktır. Dünyada diyalize
giren hastaların büyük çoğunluğunu diyabet hastaları oluşturmaktadır. Diyabet,
kardiyovasküler eşdeğeri bir hastalık olarak görülmektedir. Yani kalp damar
hastalıkları açısından da en büyük risk faktörünü oluşturmaktadır. Sonuç olarak
tüm bu kötü senaryoların başınıza gelmemesi de mümkündür. Bunun tek yolu;
düzenli olarak doktorunuzun takibine giderek verdiği ilaçları da harfiyen
kullanıp diyet önerilerine ve yaşam tarzı önerilerine uymaktır." diye
belirtti.
"Ülkemizde 30 bine
yakın diyabetli çocuk olduğu tahmin edilmektedir"
Çocuk
Endokrinolojisi Uzmanı Dr. Hatice Dilek Can Gökalp da çocuklarda görülen
diyabetin belirtilerine değinerek erken teşhis ve tedavinin hayat
kurtaracağının altını çizdi.
Çocukluk
çağında en fazla görülen diyabet türünün Tip 1 Diyabet olduğu bilgisini veren
Uzm. Dr. Gökalp, "Ülkemizde 30 bine yakın diyabetli çocuk olduğu tahmin
edilmektedir. Diyabetli bir çocuk, çok su içme, çok idrara gitme, kilo kaybı,
halsizlik gibi şikâyetlerle kendisini belli eder. Eğer çocuğunuzda çok su içme,
çok idrara gitme, kilo kaybı, halsizlik gibi bir şikâyet
görüyorsanız
ya da bu semptomların hepsini beraber görüyorsanız mutlaka en kısa sürede bir
sağlık kuruluşuna başvurunuz." dedi.
"Çocuklarda erken
teşhis önemli"
Tip 1 Diyabet
teşhisi önlenebilir bir rahatsızlık olmadığını belirten Gökalp, "Önlenebilir
bir rahatsızlık olmasa bile Tip 1 Diyabetle uyumlu bir yaşam sürmek
komplikasyonsuz olarak yaşayabilmek mümkündür. Düzenli bir yaşam şekli,
sağlıklı beslenme, hareketli yaşam tarzı, insülinlerin doğru zamanda uygun
dozlarda uygulanması, diyabetlilerin komplikasyonlarının gelişmesini
engelleyici bir durumdur. Unutmayalım ki çocukluk çağında çok su içmek, çok
idrara gitmek, kilo kaybı, halsizlik gibi belirgin diyabet semptomlarının erken
teşhisi ve tanısı hayat kurtarıcıdır." diye konuştu. (İLKHA)