Türkiye’de her yıl on binlerce genç üniversite diploması ile mezun oluyor. Ancak istihdam kapıları aynı hızla açılmadığı için işsizlik oranı giderek yükseliyor. Peki sorun sadece yönetim politikalarında mı, yoksa gençlerin kendilerini geliştirmekte yetersiz kalması da bu tablonun bir parçası mı?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre üniversite mezunu işsizlik oranı son yıllarda çift haneli rakamlarda seyrediyor. Özellikle sosyal bilimler, iletişim, edebiyat ve öğretmenlik gibi alanlarda mezun olan gençler, mezuniyet sonrası uzun süre iş bulmakta zorlanıyor.
Plansızlık ve yetersiz politikalar
Uzmanlara göre sorunun en temel nedenlerinden biri, yükseköğretimde plansız büyüme. Son 20 yılda üniversite sayısı hızla artarken, mezunların istihdam edileceği alanlarda aynı ölçüde bir genişleme sağlanamadı. Kamu istihdamı daraldı, özel sektör ise nitelikli mezun arayışını sürdürürken, eğitim sistemi bu ihtiyaca tam anlamıyla yanıt veremedi.
Bir diğer sorun, kariyer planlamasının yetersizliği. Üniversite öğrencilerinin mezun olmadan önce iş dünyasına hazırlanmasını sağlayacak staj, mesleki yönlendirme ve beceri geliştirme programları çoğu üniversitede sınırlı düzeyde kalıyor.
“Diplomam var, işim nerede?”
Öte yandan işsizliğin bütün sorumluluğunu sadece yönetim politikalarına yüklemek de doğru değil. Pek çok genç, üniversite yıllarını yalnızca ders geçmekle geçiriyor. Dil öğrenmeyen, yeni teknolojilere hâkim olmayan ve kendini geliştirmeye yönelik kurs, sertifika veya sosyal faaliyetlere katılmayan gençler, mezun olduklarında yüzbinlerce rakibin arasında öne çıkamıyor.
İş dünyası ise “Diplomaya değil, yetkinliğe bakıyoruz” diyor. Bugün yabancı dil bilen, dijital becerilerini geliştirmiş, kendini ifade edebilen ve iletişim kabiliyeti yüksek mezunlar iş bulmakta daha az zorlanıyor.
Çözüm nerede?
Uzmanlar, çözümün iki yönlü olduğunu söylüyor:
Yönetim, üniversite kontenjanlarını iş gücü ihtiyacına göre planlamalı, gençlere daha fazla staj ve uygulama imkânı sunmalı.
Gençler, yalnızca diplomaya bel bağlamamalı; kendini sürekli geliştirmeli, çağın gerektirdiği yetkinlikleri kazanmalı.
Kısacası; Türkiye’de üniversite mezunu işsizliği hem sistemin hem de bireylerin ortak sorunu. Sorunun çözümü için yönetim ile gençliğin karşılıklı sorumluluk alması, “diploma + yetkinlik” dengesinin sağlanması gerekiyor.



