Günün her saati on binlerce insanın adımladığı kalabalık bir semt olan Karaköy'de, Kemankeş Caddesi üzerindeki Karantina Sokak'ta ve pek az kişinin varlığından haberdar olduğu tarihî Yeraltı Camii, son dönemde tanınmaya başlandı.
Yapım yılı tam olarak bilinmemekle birlikte Evliya Çelebi'ye göre hicretin 92'inci (711) senesinde Abdülaziz oğlu Ömer tarafından önce kule olarak inşa edilmiş, ardından da camiye çevrilmiştir. Kurşunlu Mahzen olarak da bilinen cami, Osmanlı'nın resmî kayıtlarında Mahzen-i Sultani adıyla geçer. Bazı kaynaklarda ise "Kastellion ton Galatau" isimli bir hisardır.
Bizans'tan Osmanlı'ya uzanan bir tarih
Yeraltı Camii’nin bulunduğu alan, Bizans döneminde Galata surlarının bir parçası olarak inşa edilmiş bir mahzen ve zindan yapısıydı. Özellikle denizden gelebilecek saldırılara karşı kullanılan bu mekân, İstanbul'un fethinden sonra Osmanlı tarafından farklı bir kimliğe büründü. 17'nci yüzyılda, Osmanlı Sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa döneminde yapı düzenlenerek camiye çevrilerek "Yeraltı Camii" adıyla ibadete açıldı. Yapının yerin altında bulunması, ona hem mimari hem de manevi açıdan özgün bir karakter kazandırdı.
"İçerisinde sahabe türbelerinin olması manevi kimliğini güçlendiriyor"
Yeraltı Camii'ni özel kılan en önemli unsurlardan biri, içerisinde bulunan sahabe türbeleridir. Rivayete göre, İstanbul'un İslam orduları tarafından kuşatıldığı erken dönemlerde şehit düşen bazı sahabelerin naaşları bu mekânda muhafaza edilmiştir.
Cami içerisinde Süfyan bin Uyeyne, Vehb bin Hüseyre ve Amr bin Âs’ın oğulları gibi isimlere atfedilen kabirler yer alır. Bu durum, Yeraltı Camii'ni yalnızca bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda bir ziyaret ve dua noktası haline getirmiştir.
Kâbe maketi ile eğitim ve farkındalık
Cami içinde dikkat çeken bir diğer unsur ise Kâbe maketidir. Bu maket, özellikle hac ve umre ibadetine hazırlananlar için bilgilendirici bir işlev taşır. Ziyaretçiler, Kâbe'nin bölümlerini yakından inceleyebiliyor; tavaf, say ve diğer ibadetlerin nasıl gerçekleştirildiğine dair görsel bir fikir edinebiliyor.
Bu yönüyle Yeraltı Camii, sadece ibadet edilen bir mekân değil, aynı zamanda dini eğitim ve bilinçlendirme açısından da önemli bir rol üstlenir.
Tarihin derinliklerinde saklı bir miras
Karaköy ile Galata arasında, şehir hayatının tüm hızıyla aktığı bir noktada bulunan Yeraltı Camii, İstanbul'un katmanlı tarihini gözler önüne seriyor. Günlük hayatın telaşı içinde çoğu zaman fark edilmeyen bu cami, ziyaretçilerine hem tarihî bir yolculuk hem de derin bir manevi atmosfer sunuyor. Yeraltı Camii, Beyoğlu'nun sadece kültürel ve sanatsal değil, aynı zamanda inanç ve tarih açısından da ne denli zengin bir mirasa sahip olduğunu hatırlatıyor.