Olur ilçesinde 1960 yılında dünyaya gelen İşleyen, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezuniyetinin ardından Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde doktorluk yaptı
Oltu Devlet Hastanesi ve özel muayenehanesinde uzun yıllar görev yapan emekli hekim, meslek hayatı boyunca hobi olarak ilgilendiği ahşap oymacılığına 2020’de emeklilik sonrası daha fazla zaman ayırdı.
Bölgenin önemli değerlerinden Oltu taşını hobisiyle birleştirme fikriyle hareket eden İşleyen, taşın tozunu ahşap oyuklarda kullanmaya başlayarak hem yeni bir teknik geliştirdi hem de bu alana farklı bir estetik kattı. Atölyesinde her gün tablo, kutu ve sandık gibi çalışmalar üretiyor.
“Sanat bir tedavi şekli”
AA muhabirine konuşan İşleyen, hekimliğin bir sanat olduğunu, bu nedenle doktorların çoğunun bir sanat dalına ilgi duyduğunu söyledi. Emeklilik sürecinde bu ilgisinin daha da derinleştiğini belirterek şöyle konuştu:
“İnsanlar bir sanat dalıyla uğraşırken gerçekten mutlu oluyor. Sanat bir tedavi şekli. Eliniz ayağınız tutuyorsa ve topluma faydası olacak bir şey üretebiliyorsanız bunun mutluluğu bambaşka. Ben bu işlerimi yaparken büyük keyif alıyorum.”
Oltu taşına yeni bir değer
İşleyen, Oltu taşı ile ahşabı bir araya getirme fikrinin bölge ekonomisine yeni bir katkı sağlayabileceğini dile getirdi:
“Oltu deyince akla Oltu taşı gelir, başka bir gelir kaynağı yok. Oltu taşı, ardıç reçinesinin fosilleşmesi sonucu oluşan yarı değerli bir maden. Milyonlarca yıl önce fosilleşmiş bu taşı, günümüzün ahşabı ile birleştirerek nesilleri buluşturuyorum.”
Oltu taşının işlenmesi sırasında ciddi miktarda atık oluştuğunu vurgulayan İşleyen, çıkarılan taşın ancak yüzde 30’unun değerlendirilebildiğini, geri kalan yüzde 70’lik kısmın ise toz veya atık olarak heba olduğunu ifade etti. Bu nedenle taş tozuna yeni kullanım alanları açmanın önemli olduğunu söyledi.
“Oltu taşı binlerce insanın geçim kaynağı”
İşleyen, Oltu taşının doğrudan binlerce kişiye ekonomik katkı sağladığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Nereden baksanız 8 bin kişilik bir fabrikadan bahsediyoruz. Bu insanların geleceğini korumak için Oltu taşı tozunun farklı alanlarda kullanılabileceğini göstermek istedim. Yaptığım çalışma bunun küçük bir örneği.”
Emekli hekim Yakup İşleyen’in özgün tekniği, bölgede Oltu taşına yönelik farkındalığı artırırken, ahşap oymacılığına da yeni bir yorum kazandırıyor.
