Faiz
oranlarındaki hareketlilikle beraber toplumda parayla para kazanma olarak
tanımlanan faizcilik günden güne artıyor.
Sermaye
sahiplerinin emek sarf etmeden para kazanma yöntemi olarak tercih ettiği
faizcilik sisteminin İslami boyutunu aktaran İTTHADUL ULEMA Üyesi Molla Mehmet
Şenlik, bunun aslında bir kazanç yöntemi olarak algılansa da ileriye dönük
düşünüldüğünde ekonomik bir kayıp ve Allah'ın haram kıldığı bir günah türü
olduğunu söyledi.
"Allah'ın haram
kıldığı bir şeyden hiçbir zaman fayda olmaz"
Faizin
Allah-u Teala'nın haram kıldığı kebair günahlardan biri olduğunu belirten Molla
Şenlik, "Faizcilikten kimse fayda görmemiş. Faiz alan da veren de zarar
eder. Faize para yatıran karlı görünse de aslında zarar ediyor. Hiçbir zaman
Allah'ın haram kıldığı bir şeyde fayda olmaz. Rakamsal olarak bir şeyler artsa
dahi aslında onun manevi sermayesinden bir şey artmaz; bilakis maneviyatını ve
vaktini kaybeder, mesaisini boşa harcar, parasını yatırıp bir iş yapmadan para
kazanmaya bakarak atalet getirir." şeklinde konuştu.
"Faizcilikte atalet vardır" diyerek konuşmasını sürdüren Molla
Şenlik, "Kişi, paradan para kazanmak ve paranın üstüne para getirmek
maksadıyla elindekini bankaya veya faiz alıcılarına verir ve yerinde oturur.
Para çalışır, çalıştıran o paranın kazancından bir miktarını kendine alır,
diğerini de faizciye ödemek zorundadır. Faizciye ödediği fazlalık ise piyasaya
yansıyor, fiyatlar yükseliyor. Çünkü maliyet artıyor." ifadelerine yer
verdi.
Şenlik,
"Dolayısıyla piyasa yükselince sömürü gerçekleşiyor, halk sömürülüyor.
Kredi alan insanlar belki bir miktar kazanıyor ama asıl bankalar kazanıyor.
Kendisi kazanıyorsa da kazandığını parasını çalıştırdığı insana yüklüyor. Ona
göre bir ticaret sistemi oluşturmuşlar." dedi.
"Faiz, kesinlikle
Allah'ın haram kıldığı bir ateştir"
Günümüzde
faiz ekonomisinin hâkim olduğunu ve faiz ekonomisinin olduğu yerde sömürü,
zulüm, haksızlık ve hak yemenin var olduğuna vurgu yapan Şenlik, şunları
söyledi:
"İslam
faizi haram, alışverişi ise helal kılmıştır. Normalde faiz alışverişe
benziyorsa da aslında alışverişte bir hareket faizcilikte ise 'sene sonunda bu
kadar faiz alacaksın' şeklinde sabit rakam vardır. Faiz oranı yükselse de düşse
de karı odur. Şimdi günümüzde bankalar faizi bir yukarı çıkarıyor bir
indiriyorlar. Faiz oranı yükseldiğinde de düştüğünde de banka kazanıyor. Çünkü
faiz oranı düştüğünde örneğin 105 liradan bankadan alınan tahviller 102'ye
düşüyor. Aradaki 3 lira para sahibinden gidiyor ama kişi bunu anlamıyor.
Normalde kazanmış gibi görünse de aslında elindeki sermaye zamanla eriyor. Bankalar
da bu duruma maruz kalabilse de bunu komisyon masraflarına ekliyor. Yani
elindeki faiz düşürdüğünde komisyon fiyatlarını yükselterek aynı hesabı
çıkarabiliyor."
Şenlik,
"Faiz, kesinlikle Allah'ın haram kıldığı bir ateştir. Faizci kişi Allah'a
ve Peygambere savaş ilan etmiştir. Savaş ilan etmek, Allah'ın helal ve haram
olarak belirlediği bir alışveriş veya ekonomik sistemin dışına çıkıp kişinin
kendini koruması veya daha fazla kazanabilmesi için ayrı bir sistem kurmasıdır.
Özellikle faiz ekonomisini işleten devletler ve büyük sermaye sahipleri
bilsinler ki bir haksızlık yapıyorlar, hak yiyorlar. 'Bizim işimizde böyle bir
sistem vardır, bu sistem ancak böyle çalışır' demekle bu işin içinden çıkamaz,
faizin günahından kurtulamazlar." diye belirtti.
"Faiz yok ederken
sadaka artırıyor, ödünç para verme insaniyeti geliştirirken faiz düşmanlık
getiriyor"
Faizin
toplumda oluşturduğu manevi tahribata dikkat çeken Şenlik, "Faiz yok
ediyor, sadaka artırıyor. Karz-ı hasene dediğimiz hiç karşılık beklemeden
insanlara ödünç para verme insaniyeti geliştiriyor, insanlar arasındaki
muhabbeti artırıyor. Faiz ise kazandığının bir miktarını tefeciye verdiğinden
düşmanlık getiriyor." ifadelerini kullandı.
Peygamber
Efendimiz Sallallahu Aleyhi vesellemin getirdiği uygulamaya atıfta bulunan
Şenlik, "Resulullah aleyhissalatu vesselam veda hutbesinde ilk olarak
faizi tamamen kaldırdı ve dedi ki 'ilk olarak kaldırdığım faiz Abbas bin
Abdülmuttalib'in faizidir. Hazreti Abbas faizciydi. Parasının toplanması
durumunda Medine'ye hicret edeceği bilindiğinden tüm parası Mekkeli
müşrikler
arasında dağıtılmıştı. Hazreti Abbas o paranın mahkûmu olduğundan en son hicret
eden bir muhacir oldu, hayr-u hasenattan ve ashap içerisindeki mertebeden geri
kaldı."
Son olarak
faiz üzerinden ekonomi sağlamak yerine var olan sermayenin ticarette
kullanılması yönünde tavsiyelerini paylaşan Şenlik, "Hazreti Peygamberin
getirdiği bu uygulama bugüne kadar İslam fıkhında en geniş olarak işlenen konu
riba yani faizciliktir. Ticaret yapınız. Kazanmak istiyorsanız paranızı özel
veya reel sektöre kaydırın, çalıştırın. Paradan para kazanmak haramdır, haksızlıktır."
dedi. (İLKHA)