Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve uluslararası sağlık kuruluşlarının yayımladığı raporlara göre bazı besinlerin aşırı ve uzun süreli tüketimi, çeşitli kanser türleri için risk faktörü oluşturuyor. Uzmanlar, özellikle işlenmiş gıdaların yaygınlaştığı günümüzde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının önemine dikkat çekiyor.
İşlenmiş Et Ürünleri İlk Sırada
DSÖ, sosis, salam, sucuk ve benzeri işlenmiş et ürünlerini “grup 1 kanserojen” olarak sınıflandırıyor. Bu ürünlerin yüksek tuz, katkı maddesi ve nitrit içermesi, özellikle kolorektal kanser riskini artırıyor.
Kızarmış ve Yanmış Gıdalara Dikkat
Yüksek ısıda kızartılan patates, tavuk gibi yiyeceklerin yanı sıra fazla pişmiş veya yanmış ekmek ve etlerde oluşan akrilamid maddesi, kanser riskinin artmasıyla ilişkilendiriliyor. Uzmanlar, kızartma yerine fırınlama veya haşlama yöntemlerinin tercih edilmesini öneriyor.
Şekerli Gıdalar ve Obezite Riski
Doğrudan kanser yapıcı olmasa da şekerli içecekler, rafine şeker ve paketli tatlılar, kilo artışına ve obeziteye yol açarak dolaylı olarak birçok kanser türü için risk oluşturuyor. Obezite, meme, rahim, karaciğer ve pankreas kanserleriyle ilişkilendirilen önemli bir faktör.
Fazla Tüketilen Kırmızı Et
Kırmızı et tamamen zararlı olmasa da uzmanlar, aşırı tüketimin kalın bağırsak kanseri riskini artırabileceğini belirtiyor. Haftalık porsiyon kontrolü ve pişirme yöntemleri riskin azaltılmasında büyük rol oynuyor.
Yüksek Tuzlu ve Turşulanmış Besinler
Aşırı tuzlu gıdalar ve bazı turşu türlerinin mide mukozasında tahribata yol açabileceği, bunun da mide kanseri riskini artırabileceği ifade ediliyor. DSÖ, günlük tuz tüketiminin 5 gramı geçmemesi gerektiğini vurguluyor.
Uzmanlardan 'Denge' Tavsiyesi
Beslenme uzmanları, “Tek bir gıda kanser nedeni değildir; önemli olan toplam yaşam tarzıdır” diyerek riskin doğru pişirme teknikleri ve dengeli beslenmeyle önemli ölçüde azaltılabileceğini belirtiyor.




