Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) öncülüğünde yürütülen araştırmada, doğanın en dayanıklı canlıları olarak bilinen tardigratların (su ayıları) proteinleri kullanılarak tarım, savunma sanayi ve uzay çalışmaları için yeni biyomalzemeler geliştirilecek. Tardigratlar, -272°C ile +151°C arasındaki sıcaklıklara, yüksek radyasyona ve uzayın vakumuna dayanabilen tek canlı türü olarak biliniyor.
İnsanlığın iklim krizi, kuraklık ve uzay koşulları gibi zorluklara karşı aradığı çözümler bu mikroskobik canlıların hayatta kalma mekanizmalarında aranıyor. BUÜ’den bilim insanlarının yürüttüğü çalışma, tardigratların aşırı koşullara dayanmasını sağlayan proteinleri inceleyerek insanlık için kritik yeniliklere kapı aralamayı amaçlıyor.
Tarımda dayanıklı bitki dönemi
Proje kapsamında tardigratların stres altındayken ürettikleri koruyucu proteinlerin bitki hücrelerine aktarılması hedefleniyor. Bu sayede kuraklık, sıcaklık dalgaları ve radyasyon gibi tehditlere dayanıklı yeni bitki türleri geliştirilebilecek. Aynı zamanda uzun süre bozulmadan saklanabilen biyolojik materyallerin üretimi mümkün olacak.
Savunma ve uzay teknolojilerine güçlü katkı
Araştırmadan elde edilen bulgular; savunma sanayisinde radyasyon ve ısıya dayanıklı biyokoruyucu materyallerin, uzay biyolojisinde hücre ve dokuları koruyacak gelişmiş biyolojik sistemlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak. Uzay giysilerinden sensörlere kadar birçok alanda kullanılabilecek ultra dayanıklı biyopolimerler üretilebilecek.
“Tardigratlar insanlığın devamı için örnek olabilir”
Projenin yürütücüsü BUÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aydın Türkeç, tardigratların gelecekte insanlığın soyunun devamını sağlayabilecek canlılar arasında gösterildiğini belirterek şunları söyledi:
“Tardigratların özellikleri daha önce insana ve bitkilere aktarılmıştı ancak malzeme üretiminde kullanılmamıştı. Biz bu proteinleri doğrudan biyopolimer üretmek için kullanmak istiyoruz. Bu, dünyada da bir ilk olabilir. Hedefimiz radyasyona dayanıklı bir tekstil ürünü ve savunma sanayisine yönelik biyomalzemeler geliştirmek.”
Türkeç, projenin BUÜ, Sabancı Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle yürütüldüğünü aktardı.
Genç araştırmacılar projeye güç katıyor
BUÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü lisansüstü öğrencileri de projeye aktif olarak katkı sağlıyor.
Yüksek lisans öğrencisi Zeynep Ebrar Yavuz, tardigratların aşırı koşullardaki yaşam stratejilerinin geleceğin küresel sorunlarına ışık tuttuğunu belirtirken, doktora öğrencisi Hatice Nur Kaynak “Tardigratlar yaşamın devamlılığı için bize güçlü bir model sunuyor.” dedi.
Türkiye’ye stratejik bilimsel kapasite kazandıracak
Türkiye’de tardigratların genomik olarak analiz edildiği ilk proje olma özelliğini taşıyan çalışma, tarımdan savunma sanayine, uzay araştırmalarından biyomalzeme teknolojilerine kadar geniş bir alanda ülkeye önemli bilimsel kapasite kazandıracak.





