Araştırma, İngiltere merkezli Biobank veri tabanındaki 500 binden fazla bireyin sağlık kayıtları incelenerek gerçekleştirildi. Elde edilen bulgulara göre, özellikle hazır kahve içenlerde, yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan ve merkezi görmeyi bozan kuru tip makula dejenerasyonu riski daha yüksek. Öte yandan, filtre kahve veya kafeinsiz kahve içenlerde benzer bir artış gözlemlenmedi.

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fevzi Akkan, sarı nokta hastalığının genellikle 55 yaş ve üzerindeki bireylerde görüldüğünü belirterek, “Bu hastalık retina üzerinde merkezi görmeyi etkileyen bir tahribata yol açıyor. Hazır kahvede kullanılan katkı maddeleri ya da üretim sürecine özgü bazı bileşenler, görme merkezini oluşturan makula bölgesinde hasara neden olabilir. Bu da zamanla okuma, araç kullanma ve yüz tanıma gibi günlük aktiviteleri zorlaştırabilir” dedi.

Dr. Akkan, sarı nokta hastalığının yaş ve genetik gibi değiştirilemeyen etkenlere dayandığını ancak bazı yaşam tarzı alışkanlıklarının da riski artırabileceğini vurguladı. Yüksek tansiyon, sigara kullanımı, kötü beslenme, obezite ve uzun süreli güneş maruziyeti hastalığın diğer önemli nedenleri arasında yer alıyor.

“Özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerin hazır kahveden uzak durması faydalı olabilir. Beslenme konusunda ise Akdeniz tipi diyet, bu tür hastalıkların gelişimini yavaşlatabilir. Hazır kahve yerine Türk kahvesi, filtre kahve veya espresso gibi daha az işlenmiş kahveler tercih edilebilir” şeklinde konuştu.

Sarı nokta hastalığı, ileri yaş grubunda kalıcı görme kaybının en yaygın sebeplerinden biri olarak kabul ediliyor. Dr. Akkan, hastalığın erken evrede tespit edilmesinin tedavi süreci açısından büyük önem taşıdığını hatırlatarak, “Kuru ve yaş tip olmak üzere iki farklı formu bulunan bu hastalıkta, doğru teşhis için düzenli göz muayeneleri ihmal edilmemelidir. Erken müdahale ile görme kaybı büyük ölçüde yavaşlatılabilir” uyarısında bulundu.

Muhabir: Musa Azak