Aksa Tufanı Operasyonu’nun 693. gününde, siyonist rejimin tüm vahşi savaşına, topyekûn işgal girişimlerine ve ağır ablukasına rağmen Kassam direnişçileri Siyonistlere büyük bir darbe vurdu.
Gazze’de En Şiddetli Çatışmalardan Biri: Zeytun’da 4 İşgal Askeri Kayıp
Gazze Şeridi’nin güneydoğusundaki Zeytun Mahallesi, 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal ordusunun yaşadığı en zorlu olaylardan birine sahne oldu. Direnişçilerin askerleri esir alma girişiminde bulunduğu olayda, siyonist rejim medyası 4 askerin kaybolduğunu duyurdu. Ordu ise resmi açıklama yapmazken, olayla ilgili yayın yasağı getirildi. Askerlerin mücahitler tarafından esir alındığı belirtiliyor.
Üç Ayrı Noktada Çatışma
Siyonist rejim medyasına göre, Cuma gecesi geç saatlerde işgal ordusu Gazze Şeridi’nde üç büyük olay yaşadı. Bunların ilki Zeytun Mahallesi’nde, ikincisi Gazze’nin güneyindeki Sabra Mahallesi’nde, üçüncüsü ise Han Yunus’ta meydana geldi.
Zeytun’da direnişçilerin pususuna düşen Nahal Tugayı’na bağlı bir birlik, ağır kayıplar verdi. Direnişçiler, ikinci bir pusuda da askerleri esir almaya çalıştı. Siyonist rejim medyası, olayın “7 Ekim’den bu yana en zor olaylardan biri” olarak tanımlandığını aktardı.
Hannibal Protokolü Devreye Sokuldu
Siyonist rejim medyası, askerlerin esir düşmesini önlemek için ordunun “Hannibal Protokolü”nü devreye soktuğunu bildirdi. Çatışmalar Cumartesi sabahının erken saatlerine kadar sürdü ve bölgeye daha fazla direnişçinin geldiği aktarıldı.
Çatışmaların ardından yayımlanan bilgilere göre, en az bir siyonist rejim askeri öldü, 11 asker yaralandı. Ancak kayıp 4 askerin akıbetine dair hâlâ bilgi paylaşılmadı.
“Enkazdan Çıkıyorlar ve Kayboluyorlar”
Direnişçiler, kayıp askerleri arayan Siyonist rejim birliklerinin operasyonlarını havan topları ve makineli tüfek ateşiyle engellediklerini, ayrıca kurtarma için gönderilen 6 siyonist rejim helikopterinin yoğun şekilde hedef alındığını duyurdu.
Kassam Tugayları’na bağlı savaşçılar, Zeytun’da büyük bir saldırı düzenledi. Çok sayıda işgalci askeri pusulara düşürdü ve Siyonist rejime ait tahkimat noktalarını hedef aldı. Siyonist rejim medyası, saldırıları şöyle tanımladı:
“Hamas hücreleri enkazdan çıkıyor, ölümcül pusular kuruyor ve ortadan kayboluyor.”
Sansür Talimatı
Olayın ardından işgal ordusu, Zeytun’daki askerlerini üslerine geri çekti. Askeri sansür, kayıp 4 asker hakkında yayın yasağı getirdi.
Bir asker, kaybolanların bulunduğu yönden sesler duyduğunu, bunun Hamas tarafından kurulmuş bir “tuzak” olabileceğini söyledi.
Öte yandan Kassam Tugayları, operasyonun ardından Telegram kanalında şu ifadeyi paylaştı:
“Unutanlara hatırlatıyoruz… Ya ölüm ya esaret.”
Sabra ve Han Yunus’ta da Saldırılar
Zeytun’daki olaylarla eş zamanlı olarak, Sabra Mahallesi’nde de Siyonist rejim askerleri pusuya düştü. Bunun üzerine helikopterlerle bölge bombalandı.
Ayrıca Siyonist rejimin savaş uçakları, Gazze semalarında yoğun uçuşlar yaptı, hava saldırıları düzenledi ve aydınlatma bombaları attı.
Siyonist Rejim Gazze’yi Tamamen İşgal Planını Devreye Soktu
Siyonist rejim Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun güvenlik kabinesinden onay alan “Gazze’yi tamamen işgal” planı Cuma günü devreye sokuldu. Siyonist rejim ordusu, Gazze Şehri’nin dış mahallelerinde geniş çaplı operasyon başlattığını duyurdu.
Siyonist ordu, daha önce insani gerekçelerle ilan edilen günlük sözde “taktiksel ateşkesin” artık Gazze Şehri için geçerli olmayacağını açıkladı.
Ordu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Durum değerlendirmesi ve siyasi kademenin talimatları doğrultusunda, bugün saat 10.00’dan itibaren, tehlikeli bir savaş bölgesi olan Gazze Şehri’nde taktiksel ateşkes uygulanmayacaktır.”
Yeniden Sürgün ve Yıkım
Siyonist ordu, Gazze Şehri’nin derinliklerine ilerleyerek mahallelerin tamamını yerle bir ediyor. Binlerce Filistinli aile yeniden evlerinden sürülüyor, güvenli bir bölgeye sığınma imkânından mahrum bırakılıyor.
Plana göre ilk aşamada yaklaşık bir milyon Filistinli güneye kaydırılacak, kent kuşatılacak ve yoğun saldırılar sonrası işgal edilecek.
İkinci aşamada ise büyük ölçüde harabeye dönmüş olan Gazze'nin merkezindeki mülteci kamplarının işgali öngörülüyor.
“Gazze’yi Ele Geçirme Kararı Savaş Suçudur”
HAMAS Hareketi Gazze’yi tamamen ele geçirme ve kontrol altına alma kararının “savaş suçu” olduğunu açıkladı.
HAMAS’ın, arabulucular tarafından sunulan ateşkes önerisini kabul ettiği bir zamanda işgalci hükümetin, Gazze kentini yıkmak ve halkını da güneye sürme amacıyla masum sivillere karşı yürüttüğü vahşi savaşı sürdürmede ısrar ettiği vurgulanan açıklamada, Binyamin Netanyahu'nun, arabulucuların önerisini görmezden gelmesi ve cevap vermemesinin, "anlaşmaları bozanın asıl kendisi olduğunu, esirlerin hayatını umursamadığını ve onları geri alma konusunda da ciddi olmadığını" gösterdiği aktarıldı.
Açıklamada ayrıca "Gazze'nin işgal planı öncekiler gibi başarısız olacak. israil, bu plan için belirlediği hedefleri gerçekleştiremeyecek ve Gazze'nin işgaline 'eğlenceye gidilir' gibi gidilemeyecek" ifadeleri kullanıldı, arabuluculara Siyonist rejime Filistin halkına yönelik soykırımı durdurması için azami baskı uygulanması çağrısı yapıldı.
EBU UBEYDE: Mücahitlerimizin Morali Yüksek, Hazırız
Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde Siyonist rejimin Gazze'yi topyekûn işgal planının ilk aşamasının başlamasının ardından yaptığı açıklamada mücahitlerin teyakkuzda olduğunun altını çizdi.
Ölen her esirin fotoğraflarıyla kimlik bilgilerini paylaşacaklarını belirten Ebu Ubeyde, saldırıların bedelini işgal rejimi askerlerinin kanıyla ödeyeceklerini vurguladı.
Ebu Ubeyde, "Düşmanın Gazze'yi işgal etme yönündeki canice planları, siyasi ve askeri liderliği için bir felaket olacak ve düşman ordusu bunun bedelini askerlerinin kanıyla ödeyecek. Bu durum, Allah'ın izniyle yeni askerlerin ele geçirilme şansını artıracaktır" dedi.
"Mücahitlerimiz teyakkuz, hazırlık ve yüksek moral halindedir" diyen Ebu Ubeyde, "Eşsiz kahramanlık ve cesaret örnekleri sergileyecekler ve inşallah işgalcilere acı dersler vereceklerdir. Savaş suçlusu Netanyahu ve Nazi bakanları, düşman esirlerinin sayısını yarıya indirmeye ve ölen esirlerin çoğunun bedenlerini sonsuza dek yok etmeye karar verdiler; bunun tüm sorumluluğu düşman ordusu ve onun terörist hükümeti tarafından üstlenilecek. Düşman esirlerini elimizden geldiğince koruyacağız ve onlar da aynı riskli ve yaşamsal koşullar altında, çatışma yerlerinde mücahitlerimizin yanında olacaklar. Saldırıda öldürülen her esiri, ismi, fotoğrafı ve ölüm belgesiyle birlikte duyuracağız." ifadelerini kullandı.





