7 Ekim 2023'ten bu yana Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonlarına destek olmak amacıyla çeşitli programlar düzenleyen Peygamber Sevdalıları Vakfı, Gazze için siyonist işgal rejime karşı somut adımlar atmak için İslam ülkesi yöneticilerini uyarmaya devam ediyor.

HAMAS'ın küresel eylem çağrısına icabet eden Diyarbakırlılar, Merkez Kayapınar ilçesi Yenihal Köprülü Kavşağı'nda düzenlenen etkinlik, Molla Recai Güler'in konuşmasıyla başladı.

Akabinde Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanı Ramazan Tekdemir basın açıklamasını okudu.

Ali İmran suresinin 13'üncü ayetinde yer alan "Birbiriyle savaşan o iki orduda sizin için büyük bir ibret vardır: Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kâfir olup, karşılarındaki mü’minleri baş gözleriyle kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımıyla destekler ve güçlendirir. Elbette bunda, görecek gözleri olanlar için kesin bir ibret vardır." ifadeleriyle basın açılamasına başlayan Tekdemir, "siyonist işgal rejimi, tam 21 aydır Gazze’de insanlık haysiyetini ayaklar altına almaktadır. siyonist rejimin işlediği suçlar her geçen gün katlanmaktadır. Bir millet dünyanın gözleri önünde yıkım, talan, açlık, kıtlık, insani tüm ihtiyaçlardan yoksun bırakılarak ölüme terk edilmektedir. Bir avuç siyonist tüm dünyanın gözlerinin içine baka baka bu cürümleri işlemektedir. Gücü ve iktidarı elinde bulunduran devlet idarecileri başta olmak üzere bu zulümlere seyirci kalan tüm insanlık ailesi ve İslam ülkeleri büyük bir vebal altındadır." şeklinde konuştu.

"Bir halk, açlık, kıtlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla ölüme terk edilmektedir"

7 Ekim 2023’ten günümüze Gazze'de 60 binden fazla müslümanın şehid olduğunu hatırlatan, Tekdemir, şunları kaydetti:

"20 binden fazla kardeşimiz enkaz altında olup henüz naaşlarına ulaşılamamıştır. Şehid ve yaralıların yüzde 70’den fazlası bebek, çocuk ve kadınlardan oluşmaktadır. Her gün en az 27 çocuk katledilmektedir. Gazze birer çocuk mezarlığına dönüşmüştür. siyonist rejim, Gazze’ye insani yardımların ulaşmasına engel olmaktadır. Bunun neticesinde bir halk, açlık, kıtlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla ölüme terk edilmektedir. İşgal rejimi, Gazze’de açlığı silah olarak kullanmaktadır. Yaptığı bunca zulümden sonra sözde insancıl gözükmek için kurulan yardım noktaları, birer katliam noktalarına dönüşmüştür. Yardım noktalarında yapılan sistematik saldırılarda şehid sayısı 900’ü, yaralı sayısı 6 bini geçmiştir."

Gazze'de çocukların ölmesinin mesuliyetinin islam ülkeleri liderlerinin boynuna vebal olduğunu dile getiren Tekdemir, "Ey ümmeti Muhammed ve ey İnsanlık ailesi; açlıktan dolayı katledilen her bir çocuğun, gencin ve yaşlının vebali hepimizin boynunadır. Ömer daha 8 yaşındaydı, kardeşi Emir 4 yaşındaydı, en küçükleri Sirac ise henüz 2 buçuk yaşındaydı. Kuzenleri Semer 7 yaşındaydı. Günlerce açlık çeken bu çocuklar, karınlarını doyurmak için yardım noktasında katledildi. Küçük kardeş Sirac’ın gözlerine şarapnel parçaları isabet etti. Bir çocuk dünyanın gözleri önünde iki kardeşini bir kuzenini ve gözlerini kaybetti. Yardım noktasında bacağını kaybeden 10 yaşındaki Muhammed’in feryadını duyan oldu mu? Ve daha bunun gibi yaşanmış binlerce hayatlar varken, bu zulümlere seyirci kalan İslam ülkelerinin liderleri büyük bir vebal altındadır. Bu çocuklar sadece Gazze’nin değil tüm ümmetin çocuklarıdır. Bu çocukların katledilmesine sessiz kalan ümmet büyük bir mesuliyet altındadır." ifadelerini kullandı.

"Dünyanın geçici menfaatlerinin peşinden koşup bu zulme destek sağlayanlara yazıklar olsun"

"Gazze’de yaklaşık 2 milyondan fazla kardeşimiz, yüksek derecede akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya bırakılmıştır." diyen Tekdemir, "600 bine yakın kardeşimiz aşırı açlıktan ölüme yol açabilecek hastalıklara yakalanmıştır. 70 binden fazla çocuk akut yetersiz beslenme yüzünden tedaviye muhtaç hale gelmiştir. Gücü elinde bulundurup Gazze’deki zulme seyirci kalan İslam ülkelerinin liderlerine yazıklar olsun. Bu zulme sessiz kalıp ben insanım diyenlere yazıklar olsun. Dünyanın geçici menfaatlerinin peşinden koşup bu zulme destek sağlayanlara yazıklar olsun. Kalpleri körelmiş, gözleri harama dalmış, kulakları zulme çanak olmuş, dilleri fitneye hizmet eden uluslararası toplum ve devletler Gazze soykırımından mesuldür. Bu mesuliyetten hiç kimse beri değildir. Başta İslam ülkelerinin liderleri akan kanın en büyük sorumlusudur. İslam ülkelerinin liderleri üzerlerine düşeni yapmış olsaydı, bugün Gazze’de bu kan akmayacak, evler yıkılmayacak, soykırım olmayacaktı." diye belirtti.

Dünyaya seslenen ve devlet liderlerinin harekete geçmesinin zamanı geldiğini söyleyen Tekdemir, "Özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur; İslam ülkelerinin liderleri ve tüm sorumluluk sahipleri henüz vakit varken, Allah katında olan mesuliyetlerinizi yerine getirin. siyonist rejimin soykırımını durdurmanın vakti çoktan gelip geçmiştir." dedi.

"Direnişe, silah, mühimmat, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir"

Bakara suresinin 193'üncü ayetindeki "Zulüm ve baskı tamâmen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet sadece Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zâlimlerden başkasına düşmanlık yoktur." İlahi emri hatırlatan Tekdemir, "Vicdan ve devlet liderlerine çağrıda bulunarak şu maddeleri sıraladı:

"-Açlık, kıtlık ve ilaçsızlıktan dolayı bir halkın yok olması tüm insanlık aleminin yok olması anlamına gelecektir. İnsanlığın haysiyetini omuzlamak için, sınır kapıları derhal açılmalıdır. Gazze’de insani krize bir an önce son verilmelidir.

-Günümüzün Kuvâ-yi Milliyesi olan HAMAS, siyasi, bürokratik ve askeri olarak desteklenmelidir.

-İşgal rejimine karşı direnişe, silah, mühimmat, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir.

-Tarih boyunca verdikleri sözleri tutmayan Siyonistler, ateşkes anlaşmasına sadık kalmamıştır. İşgal rejiminin, ateşkes anlaşmasına geri dönmesi için ciddi yaptırımlara tabi tutulmalıdır.

-Netenyahu’nun ateşkes müzakerelerini sabote etmesine ve oyalama stratejisine müsaade edilmemeli, askeri seçenekler masaya yatırılarak, barış gücü hareketi başlatılmalıdır.

-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek verilecek adımlar atılmalıdır.

- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için Siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.

-Siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz. Boykot en büyük silah olduğunu unutmayalım. Bir dönem değil, ömür boyu boykot bilinci ile hareket edilmelidir.

-Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz."

Muhabir: Kazım Şanlı