Resmî veriler ve sivil toplum kuruluşlarının raporları, kentin yapısal sorunlarının ne denli derinleştiğini gözler önüne seriyor.

İşte beş başlıkta Diyarbakır’ın toplumsal görünümü:

1. Eğitimde sayılar yükseliyor, eşitsizlikler derinleşiyor

Millî Eğitim Bakanlığı verilerine göre Diyarbakır'da örgün eğitimde toplam 2 bin 287 okulda, 467 bin 725 öğrenci eğitim alıyor ve 24 865 öğretmen görev yapıyor. Bu tabloya göre derslik başına ortalama 32 öğrenci düşüyor.

Ancak sendikaların yayımladığı rapor, özellikle ortaöğretimde okullaşma oranlarında ciddi bölgesel eşitsizliklerin hâlâ varlığını koruduğunu ortaya koyuyor. Bazı sınıfların mevcudu 50'yi geçiyor.

Sınıf mevcudu yalnızca altyapı eksikliğine değil, aynı zamanda eğitim politikalarının eksikliğine de işaret ediyor.

2. Gençlik tehlikede: Uyuşturucu kullanımı artıyor

Diyarbakır’da gençler arasında uyuşturucu madde kullanımına ilişkin veriler endişe verici boyutta.

Yapılan bir ankete göre gençlerin yüzde 12,8’i hayatında en az bir kez uyuşturucu kullandığını ifade ediyor. Bu oran erkeklerde yüzde 18,3, kızlarda ise yüzde 5,2 seviyesinde.

Kente yapınan bazı araştırmalara göre, bazı çocuklar 12 yaşından önce uyuşturucu maddelere ulaşabiliyor. Emniyetin verileri de tabloyu doğruluyor: 2024’ün ilk 7 ayında 5 443 operasyon gerçekleştirildi, 20,8 ton uyuşturucu ele geçirildi ve 5 207 kişi gözaltına alındı.

Uzmanlara göre, erken müdahale, eğitim programları, aile rehberliği ve sosyal destek mekanizmalarının yaygınlaştırılması artık hayati önem taşıyor.

3. Depremzede barınması ve yükselen kiralar: Çift taraflı kriz

AFAD verilerine göre kentte 16 bin 466 depremzede, toplamda 230 milyon TL kira yardımı aldı. Ancak hâlâ 164 konteyner kentte yaşam sürüyor. Sosyal hizmetler sunulmasına rağmen bu geçici yaşam alanlarında kentleşme ve kalıcılık sorunları devam ediyor.

Öte yandan Diyarbakır’da konut kiraları hızla artıyor. Araştırmalara göre Yenişehir ve Kayapınar gibi merkezî ilçelerde 4+1 daire kiraları 20–55 000 TL arasında değişiyor. Hatta deprem bölgelerinin dışında kalan yerlerde bile 2+1 daireler için 8 bin 15 bin TL kira isteniyor.

Barınma krizinin çözümü için konteynerlerin yerine kalıcı sosyal konutların bir an önce inşa edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

4. Ulaşımda kilitlenme: Kavşaklar yoğun, altyapı yetersiz

Diyarbakır’ın büyüyen nüfusu ulaşım altyapısını zorluyor. Özellikle Yenişehir 450 Evler ve Seyrantepe kavşağı gibi noktalarda yoğun trafik vatandaşları mağdur ediyor. Bazı bölgelerde “battı-çıktı” talepleri dile getirilirken, altyapı yetersizliği günlük ulaşımı sekteye uğratıyor.

Yerel yönetim son dört ayda 190 kilometre yeni yol yapıldığını ve 225 kilometrelik yolda çalışmaların sürdüğünü iddia ediyor. Ancak Diyarbakır’ın hızlı tren ve otoyol bağlantılarında dışlanması, bölgenin uzun vadeli ulaşım projelerinde geri planda kaldığını gösteriyor.

5. İşsizlik ve kayıt dışılık: Ekonomide gençler daha dezavantajlı

TÜİK ve İŞKUR verilerine göre Diyarbakır’da 2024 Eylül ayında işsizlik oranı yüzde 8,6 seviyesindeydi. Bu oran erkeklerde yüzde 6,7, kadınlarda ise yüzde 12,3 olarak kaydedildi. Aralık ayında genel işsizlik oranı yüzde 8,5’e gerilese de, TRC2 bölgesinde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 11,5, genç nüfusta ise yüzde 16,8 olarak açıklandı.

Türkiye genelinde geniş tanımlı işsizlik yüzde 26,7 ile son yılların zirvesine çıkarken, Diyarbakır’da özellikle gençler ve kadınlar için istihdam alanlarının yetersizliği dikkat çekiyor. Ayrıca kayıt dışı çalışmanın yaygınlığı, işgücü piyasasında güvencesizliğe zemin hazırlıyor.

Kapsayıcı ve sürdürülebilir politikalara ihtiyaç var

Diyarbakır’ın toplumsal sorunları çok katmanlı ve birbiriyle iç içe geçmiş durumda. Eğitimdeki altyapı yetersizliği, gençler arasında yaygınlaşan bağımlılık tehlikesi, barınma krizinin kalıcı konut politikalarına dönüşmemesi, ulaşımda altyapı eksikliği ve istihdamda fırsat eşitsizlikleri…

Tüm bu başlıklar, sadece yerel değil, aynı zamanda merkezi düzeyde de çözüm üretici politikaların aciliyetini ortaya koyuyor.

Muhabir: Musa Azak