Un ve suyun özenle karıştırılmasıyla hazırlanan hamur, ince teller haline getirilip içine ceviz veya Antep fıstığı eklenerek şekil alıyor. Ardından kızartılan kadayıf, şerbetle buluşarak damaklarda unutulmaz bir tat bırakıyor.

19.Yüzyılda Diyarbakır'da ortaya çıkan bu lezzet, yapımındaki ustalık incelikleri sayesinde babadan oğula, ustadan çırağa aktarılmış bir kültürel miras niteliği taşıyor. Zamanla diğer bölgelere de yayılan Burma Kadayıfı, sadeyağ kullanımı ve pişirme sırasında karamelize turuncu rengini veren üzüm pekmezi ile diğer kadayıf türlerinden ayrılıyor. Pişirme sürecinde alt ve üst yüzeyleri hafifçe sertleştirilerek hem lezzet hem de karakteristik dokusu korunuyor.

Diyarbakır Burma Kadayıfı, sadece bir tatlı değil; aynı zamanda şehrin tarihini ve zanaatkâr geleneğini günümüze taşıyan kültürel bir simge olarak sofralarda yerini alıyor. Bu özelliğiyle Diyarbakır Burma Kadayıfı, 2013 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret tesciline layık görülmüş, böylece özgün lezzeti ve geleneksel üretim yöntemi resmi olarak korunmaya alınmıştır.

Muhabir: Musa Azak