Dünya Müslüman Alimler Birliği ve Türkiye'deki İslam Alimleri Vakfı iş birliğinde düzenlenen 50 ülkeden 150 İslam aliminin katıldığı "İslami ve İnsani Bir Sorumluluk: Gazze" konferansı, Cuma günü başladı. Programın bir hafta süreceği açıklandı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş yaptığı konuşmada, “Filistin’e huzur gelmeden yeryüzüne huzur gelmeyecektir. Bu coğrafyayı bir ur gibi saran zalimlerden kurtulmak için Müslümanlar ve bütün vicdan sahipleri bir araya gelmek, ciddi kararlar almak ve yaptırımlar uygulamak zorundadır. Her zaman söylüyoruz. İşgalciler, Müslüman dünyanın dağınıklığından ve gafletinden cesaret alıyor. Zalimler korkaktır; ancak Müslümanların birlik olamamasından dolayı zulme devam edebilmektedirler. Elhamdülillah, dünyanın dört bir yanında Filistin işgaline karşı küresel bir direniş yükseliyor. İnanıyoruz ki en kısa sürede mazlumlar zafere ulaşacak, zalimler hak ettikleri cezayı bulacaktır. Bugün burada Gazze’nin, Kudüs’ün ve Filistin’in özgürlüğü için önemli bir organizasyon gerçekleştiriliyor. Dünya Müslüman Alimler Birliği ve Türkiye İslam Alimleri Vakfı öncülüğünde, bir hafta sürecek program İstanbul’da başlıyor” ifadelerini kullandı.
İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Seyda Molla Abdulkuddüs Yalçın: YETKİLİLERİN SORUMLULUĞU DAHA BÜYÜK
Program ile ilgili açıklamalarda bulunan program katılımcılarından İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Seyda Molla Abdulkuddüs Yalçın, Gazze’de yaşanan katliamı “emsali görülmemiş bir vahşet ve soykırım” olarak nitelendirdi.
Seyda Molla Abdulkuddüs Yalçın, programın önemini şu sözlerle açıkladı:
“Bu program yaklaşık 9 gün sürecek bir programdır. 50 devletten yaklaşık 150 Alimin katıldığı uzun süreli bir program olmakla diğer programlardan ayrı bir hususiyeti var. Konusu Gazze, İslami ve insani bir sorumluluktur. Bu konuya dikkat çekilmek üzere düzenlenmiş bir program. Gazze İslami ve insani bir sorumluluktur yani sadece Müslümanları değil insan olan herkesi ilgilendiren bir programdır. Bir mesuliyettir Gazze.”
Gazze’de yaşananları “topyekûn bir katliam” olarak niteleyen Yalçın şunları söyledi:
“Burada emsali görülmemiş bir vahşet, emsali görülmemiş bir canilikle Siyonistler Gazze ehline, çocuklara, bebeklere, kadınlara, silahsız insanlara, masum insanlara karşı topyekûn bir katliam, bir soykırım işliyorlar ve vahşi üsluplarla bunu sürdürüyorlar. Bütün insanlığın ve bütün Müslümanların gözleri önünde bir vahşet uyguluyorlar. İnsanları aç bırakan, bebekleri aç bırakan o zavallı insanları, imkansız ve silahsız insanları aç bırakıp yok eden bir faaliyet, bir cürüm, bir vahşet uyguluyorlar. İşte buna dur demek sadece Müslümanların değil belki bütün insanların görevidir.”
‘YETKİLİLERİN MESULİYETİ DAHA BÜYÜK’
Yalçın, Gazze soykırımının durdurulmasında devlet yetkililerinin sorumluluğuna da dikkat çekti:
“Yetkililerin mesuliyeti elbette ki daha büyüktür. Yetkililer dediğimizde gerek Müslüman gerek gayrimüslim yetkililer, bütün devlet başkanları ve elinde güç bulunduranların mesuliyeti diğer insanların mesuliyetinden çok daha büyüktür. Müslüman yetkililerin ve devlet başkanlarının mesuliyeti ise diğer yetkililerin mesuliyetinden daha büyüktür. Bu konuyu dile getirmek, buna bilfiil katılmakta da alimlerin mesuliyeti belki herkesin mesuliyetinden daha büyüktür. Belki yetkilileri sorgulayacak ve onları uyarıcı ifade ve hareketlerle, bazı faaliyetlerle onların mesuliyetini onlara hatırlatmak konusu da alimlerin görevidir ve bunu yapmaları gerekir.”
HAMASİ SÖZLERDEN ÖTE FİİLİ ADIMLAR BEKLENİYOR
Toplantının sonuçsuz kalmaması gerektiğini vurgulayan Yalçın, şunları dile getirdi:
“Bu programın hedefinde bu sorumlulukları dile getirmek ve bilfiil bir şeyler yapmak var. Umudumuz alimlerin toplantısından sonra herkesin kendi memleketine gidip tekrar kendi normal hayatına devam etmesi yerine bazı adımların atılmasını sağlayacak bir program yapmasıdır. Kimin elinden ne geliyorsa hatta toplu bir şekilde ne yapabiliyorlar ise bunu bilfiil yapmalarını umut ediyoruz, bekliyoruz ve istiyoruz. Yoksa toplantı eskiden gerçekleştirildiği gibi bir organizasyon olur. Yine farklı ülkelerden alimler bir araya gelmiş, sırasıyla herkes konuşuyor, hamasi sözler söyleniyor… Ama bu seferki program biraz daha uzun, 9 güne yayılan bir program. Özellikle de programın sonunda Ayasofya’da bir sonuç açıklaması yapılacak. İnşallah orada etkili, fiili adımların atılabileceği bir program olur, umut ediyoruz.”
BUGÜN ÇOK DAHA AĞIR BİR NOKTADAYIZ
Gazze’deki katliamların geçmişten farklı bir boyuta ulaştığını belirten Yalçın, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Evet, daha önceki süreçlerde de insanlar katlediliyordu, o zaman da yıkım vardı, bebekler parçalanıyordu vahşice ama bugün gelinen nokta diğer süreçten çok daha farklı. Umudumuz, öncelikle her insanın kendi nefsini faaliyete geçirmesi, alimlerin fiili adımlar atmaları ve bu konuda özellikle devlet yetkililerini, bu konuda elinde güç bulunduranları harekete geçirmek üzere bazı faaliyetlerde bulunmalarıdır..”
İSLAM ÜMMETİ SEFERBER OLMALI
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği ise program öncesi yaptığı konuşmada bu konferansın amacının dini ve tarihi sorumlulukları yerine getirmek ve Gazze’nin bütün ümmetin ve insanlığın ortak davası olduğunu ilan etmek olduğunu belirtti. Karadaği, Gazze’de 2,5 milyondan fazla insanın tarihin en ağır soykırımlarından birine maruz bırakıldığını belirterek Uluslararası hukukun işlevsiz hale getirildiğini belirtti. Karadaği, yaptığı açıklamada, “Filistin davası bir iman, vicdan ve insanlık meselesidir. Bu zulme karşı İslam ümmeti ve bütün insanlık seferber olmalı, insani koridorlar açılmalı ve Gazze’ye yardım ulaştırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
KONFERANSIN AMACI: İSLAMİ İTTİFAKIN TESİSİ
Programa ilişkin basın açıklamasını yapan İslam Alimleri Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu konferansın amacına ilişkin şunları kaydetti:
"İslam ümmetini ve insanlığı seferber ederek saldırıların durdurulması, koridorların açılması ve Gazze'nin izzetli halkına tüm yardımların ulaştırılması. İslami ittifakın tesisi, soykırım, Nazizm ve ırkçılığı hangi isim altında olursa olsun engellemek ve işgalcilerin yayılmacı emellerini kökten bertaraf edilmesi. Ahlaki ve insani ilkelere yönelik ağır ihlalleri engellemek ve suçluları yaptıkları katliamlardan ötürü adil bir şekilde cezalandırmak için Erdemliler Anlaşması anlayışının hayata geçirilmesi. İstanbul Deklarasyonu ile dünya çapında insan hakları parlamenter ve insani kuruluşlardan oluşturan kurumsal bir ittifakın ilan edilmesi Gazze'ye yönelik saldırıları durdurmak ve tekrarının önlenmesi. Konferans hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla devlet başkanlarına ziyaret heyeti oluşturulması. Konferans kararlarının takibi ve icrası için kalıcı ve güçlü bir komite veya kurum kurulması."
BİR HAFTA BOYUNCA ALİMLERİN GÜNDEMİ GAZZE OLACAK
Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda düzenlenecek konferanslar ve katılımcı heyet başkanlarının yaptığı protokol konuşmalarıyla dün başladı. 28 Ağustos Perşembe’ye kadar 18 paralel çalıştay düzenlenecek. Çalıştaylarda; Gazze’deki insani kriz, Mescid-i Aksa’nın kutsiyeti, Batı Şeria’daki direniş ve Filistin davasının bütün boyutları ele alınacak. Konferans, 29 Ağustos 2025 Cuma günü Ayasofya Camii’nde kılınacak cuma namazının ardından okunacak sonuç bildirgesiyle sona erecek.



