Diyarbakır

Diyarbakır depreme ne kadar hazır? Riskli yapılar tehlike saçıyor!

Hani'de meydana gelen 4 büyüklüğündeki deprem, Diyarbakır’daki sismik hareketliliği gündeme getirdi.

Abone Ol

Türkiye’nin aktif deprem kuşağında yer alması, yapı stoku ve kentsel dönüşüm konularını her daim gündemde tutuyor. Doğu Anadolu Fay Hattı’nın (DAFH) etkisi altında bulunan Diyarbakır, bu açıdan en hassas illerden biri olarak öne çıkıyor.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Diyarbakır’da da depreme hazırlık çalışmaları hız kazandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yerel yönetimler, kentte riskli yapıların tespiti ve dönüşümü için çeşitli projeler yürütüyor. Ancak uzmanlara göre, kentin özellikle eski yerleşim bölgelerinde yer alan yapı stoğunun yenilenme süreci henüz tamamlanmış değil.

Hani'deki 4 büyüklüğündeki deprem ne anlama geliyor?

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’ın Hani ilçesinde meydana gelen 4 büyüklüğündeki deprem, kentteki sismik hareketliliği yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, bu tür orta şiddetli depremlerin Doğu Anadolu Fay Hattı boyunca enerji birikiminin doğal bir sonucu olduğunu belirterek, bu hareketliliğin olası büyük bir deprem riskine karşı bir hatırlatma niteliği taşıdığını ifade ediyor.

Riskli bölgeler ve Deprem Master Planı

Diyarbakır’ın Deprem Master Planı kapsamında yapılan çalışmalar, şehrin zemin yapısını ve mevcut bina stokunu ayrıntılı biçimde analiz ediyor. Bu analizlere göre, Dicle Nehri’nin alüvyon zeminleri üzerine kurulu alanlar ile Sur ve Bağlar ilçeleri, zemin sıvılaşması ve yapısal dayanıklılık açısından en riskli bölgeler arasında yer alıyor.

Bağlar ve Sur ilçelerinde, tarihi dokuyu oluşturan ancak zamanla yıpranan binaların durumu, kentsel dönüşümün aciliyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Hem deprem dayanıklılığı hem de kültürel mirasın korunması hedefiyle yürütülen projelerde, modern yaşam alanları ile tarihi kimliğin dengelenmesi büyük önem taşıyor.

Kentsel dönüşüm ve deprem bilinci

Kentsel dönüşüm, Diyarbakır’ın deprem riskini azaltmada en etkili araçlardan biri olarak görülüyor. Ancak uzmanlar, sürecin yalnızca inşaat odaklı değil; sosyal, ekonomik ve kültürel dinamiklerle uyumlu bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguluyor.

Bu çerçevede, AFAD ve yerel yönetimler tarafından düzenlenen eğitim programlarıyla vatandaşların deprem bilincinin artırılması hedefleniyor. Deprem anında doğru davranış biçimlerinin öğretilmesi, can kayıplarını en aza indirmek için büyük önem taşıyor.

Diyarbakır’ın olası bir depreme ne kadar hazır olduğu sorusu, bugün sadece yetkililerin değil, tüm vatandaşların ortak gündemi olmaya devam ediyor.