YEDİ KARDEŞLER BURCU: AZMİN ZAFERİ

Abone Ol

Tarihi yapılar bir milletin inanç, kültür ve entelektüel birikimini yansıtıyor.

Diyarbakır surlarında bulunan burçların her birinin kendine has bir hikayesi ve anlam dolu dünyası olduğunu görüyoruz.

Diyarbakır burçları bir kralın başındaki taç gibi surlara taç olmuş… Burçlarla ilgili efsaneler, kıssadan hisseler anlam dünyamıza büyük zenginlikler katıyor.

Her bir burcun kendine has bir hikayesi ve efsanesi var. Bu burçlardan biri de yedi kardeşler burcu.

Yedi Kardeşler Burcu, Diyarbakır surlarında bulunan yüze yakın burçtan sadece bir tanesi.

Surların güneyinde yer alan Yedi Kardeşler Burcu halk arasında Ulu Beden olarak da tabir ediliyor.

Yedi Kardeşler burçlarının karşısında duran Ben-u Sen semtinin dahi bir hikayesi var.

Bir rivayete göre Yedi Kardeşler Burcu baba-oğul tarafından yapıldığından dolayı yedi kardeşler burcunun karşısındaki vadiye de "Ben-u Sen" adı verilmiş.

Günümüzde halen bir semt olarak adlandırılan Ben-u Sen çok eski zamanlarda burçların önünde bir vadi imiş. Yedi Kardeşler Burcunu yapan baba ve oğula ithaf olarak  "Ben ve Sen Vadisi" olarak adlandırıldığı şeklinde bir hikayede söz konusu.

Yedi Kardeşler Burcu, Artuklu hükümdarı Melik Salih adına 1208 yılında Ulu Beden Burcu'nun mimarı olan Bercisoğlu İbrahim oğlu Yahya tarafından yaptırıldığı tarihi vesikalarda geçiyor.

Yedi Kardeşler Burcunun tamamı bazalt kesme taştan yapılmış…  Burçta Selçuklu Hanedanının sembolü olan çift başlı kartal, aslan kabartmaları ve kitabeler işlendiği görülüyor.

Yedi Kardeşler Burcu hakkında ise farklı efsaneler konuşuluyor. Bu efsanelerden biri de şöyle:

Efsaneye göre düşmanlar Diyarbakır'ı kuşatmış, günler süren çatışmalardan sonra yedi kardeşin savunduğu burç dışında tüm kent düşmüş.

Diyarbakır’ı kuşatan kral, uzlaşmak üzere kardeşlere bir elçi göndermiş.

Yedi kardeşler elçiye "burcu teslim almaya bizzat kral ve komutanlar gelmeli ve teslim olduklarında canları bağışlanmalı" şartını koşmuşlar.

Kral, yedi kardeşin sunmuş olduğu şartı kabul ederek burca gider…

Kral, içeri girer girmez yedi kardeşler barut deposunu havaya uçurmuş… meydana gelen patlama ile birlikte kral ve yedi kardeşler ölür. İşgalci kral ölünce halka büyük bir cesaret gelmiş ve halk işgalcilere karşı direnişe geçmiş, bunun üzerine kralın ordusu dağınık bir vaziyette yenilgiye uğramış.

Böylece yedi kardeşin kendilerini feda etmesiyle birlikte şehir işgalden kurtarılmış. Bundan ötürü Yedi Kardeşlerin anısına burca Yedi Kardeşler burcu denilmiş.

Kıssadan hisse…

Nice az topluluklar iman, ihlas ve takva ile nice çok olan mağrur orduları mağlup etmişler.

Bu iman ve güvenin bir neticesi olarak da kendilerinden kat kat fazla düşman ordusuyla karşılaşınca, Allah'ın izniyle başarıya erecekleri itminanıyla, “Az sayıdaki nice topluluk, çok sayıdaki nice topluluğu Allah'ın izniyle yenmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir” (Bakara 249) diyebilmişlerdir.

İnsanlık tarihi boyunca değişmeyen ve değişmeyecek olan bir gerçek vardır ki o da hakkın tarafında olup bu uğurda mücadele edenler ile batıl tarafında yer alıp bu uğurda elinden gelen her türlü kötülüğü yapmaya azmetmiş kimseler mutlaka karşı karşıya gelmişlerdir.

Bir sözde denildiği gibi “Kötüler, bütün iyilerin düşmanıdır.”

Bâtıl yolda olanların çokluğu, bu çokluk karşısında hak tarafında yer alanların azlığı hiçbir zaman hak yolunda olanları yıldırmamış… bilakis zaferlerle donatmıştır… Bedirde olduğu gibi… bâtılın ve batıl yolda olanların hükmü ve hükümranlığı, hak gelince ortadan kalktığını birçok tarihi olaylardan görüyoruz.

Yedi Kardeşler Burcu, bizlere azmin ve zaferin dersini veriyor. Tarih tekerrürden ibarettir kaidesince iman küfre üstün gelecek. Diyarbakır yeniden gerçek kimliğine kavuşarak, dinine, imanına ve kültürel değerlerine sahip çıkacaktır. Yeter ki iman olsun… iman varsa imkanda var.