"YARIM ASRIN ARDINDAN ACILARDAN UMUDA"

Abone Ol

- Terörsüz Türkiye -

Barışta kazanan halk olur…

Barışın dili ortak, umudu sonsuzdur…

Yüzyıllardır omuz omuza yaşayan halklar,

Son yarım asırda düşman edilmeye çalışıldı.

Aynı toprağın çocukları, farklı kimliklerle birbirine kırdırıldı.

Emperyal akıllar, kardeşi kardeşe düşürdü…

Ana kuzuları, adı bile konmamış savaşlarda yitip gitti.

Kimse cesaret edemedi, bu ölümlerin hesabını sormaya.

Çünkü soran susturuldu, susturulan unutuldu...

İdealler yerini ikiyüzlü politikalara bıraktı,

İlkeler unutuldu, amaçlar karartıldı.

“Devletin zulüm politikaları kendi düşmanını doğurdu.”

“Yüce Allah'ın verdiğini inkar etmek olur mu? İnsanlar nerede doğacaklarını anne-babasını vatanını dilini doğuştan almıyor mu?”

Bunları inkar etmenin çatışmaları beraberinde getirdiğini göremediler…

İşkence, baskı, inkâr; halkı dağa, öfkeye ve silaha itti.

Yanlışlar zinciriyle örülen bu karanlık yol,

Anaların gözyaşında, gençlerin mezarında yankılandı.

Ama en çok zarar yine bu davanın asıl sahipleri olan halklara dokundu...

Kürt davası dediler,

Ama ne yazık ki en çok Kürtler kaybetti.

“Halkın dini duygularını, kültürünü yok sayarak yapılan canice eylemler kimseye fayda getirmedi.

Bilakis, halka rağmen hareket edenler tarih boyunca halk düşmanı olarak anıldılar.

Milli duygulara sarılıp milletin kanını dökmek de bir çözüm olmadı.”

Siyaset böyle işte:

Dün karşı safta savaştığınla,

Bugün aynı karede tebessüm edebiliyorsun.

Peki ne kazandık?

Yarım asırlık bir çatışmadan geriye kalan nedir?

Sorgulamalı herkes, aklı başında bir duruşla:

Bu süreçte kim kazandı?

Ve kim kaybetti?

Hangi emperyal akıl neyi planladı da,

Komünizm, sosyalizm derken amaçlar bir bir değişti ve demokraside karar kılındı?

Ama artık yeni bir sayfa zamanı.

Çünkü silahların susması, umutların konuşması demek.

Çünkü barışta kaybeden olmaz!

Şimdi söz halkta!

Şimdi karar özgür iradenin!

Artık kalem tutsun çocukların eli,

Artık barış türküsü yükselsin dağlardan ovalara...

Aynı ninnilerle büyüyen çocuklar, aynı geleceğe yürüsün.

Kültürümüz farklı olabilir, ama gözyaşımız aynı.

Birlikte yaşamanın yüzyıllık tecrübesiyle,

Birlikte barışı büyütelim şimdi...

Geçmişin acılarından ders almalı,

Aynı yanlışları tekrar etmemeli bu devlet ve bu millet.

Çünkü her kurşun bir annenin yüreğine saplanır.

Çünkü çatışmalar susar, ama acı hafızalarda kalır.

Ve artık bu topraklara sadece sevgi ekilmeli.

Yanlış siyaset, kör politikalar,

Anaların yüreğini yaktı,

Gençler kara toprağa aktı...

Haydi, önümüze bakalım artık!

“Keşke olmasaydı” denilecek ne varsa geride kalsın.

Bugün, barışın gökyüzünde süzüldüğü bir gün olsun.

Bugün, yeni başlangıçların ve hakiki yüzleşmenin günü…

Artık…

Silahlar sussun, sözler konuşsun.

Artık anneler ağlamasın.

Artık barış konuşsun, artık özgürlük konuşsun!

Artık analar sadece doğumda ağlasın, yasta değil.

Artık kardeş kardeşi kucaklasın…

Bu ülke, bu coğrafya, bu halklar…

Barışı en çok hak eden biziz!

Çünkü en çok acıyı biz yaşadık.

Ve şimdi:

Barışı baltalayana karşı durma zamanı!

Barışı büyütecek herkese omuz verme zamanı!

Kurumlar, kişiler, yürekler…

Kimde bir damla iyi niyet varsa, ortaya koyma zamanı!

Terörsüz bir Türkiye mümkün!

Birlikte yaşamak, birlikte başarmak mümkün!

Çünkü barış; geleceğe bırakılacak en güzel mirastır.

Bir musibet bin nasihatten iyidir…

Yarım asırlık çatışmalardan sonra, umarız herkes bir ders çıkarmıştır.

Ve halkımız da bu derslerden payına düşeni almıştır.