Uyuşturucu Gerçeği Kapımızda: Bu Mücadele Hepimizin

Abone Ol

Diyarbakır’ın sokaklarında yürürken son yıllarda değişen bir tablo var. Gençlerin yüzündeki enerjinin yerini giderek daha fazla umutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik alıyor. Bunu görmek için sosyolog, psikolog ya da güvenlik uzmanı olmaya gerek yok; biraz dikkatli bakmak yeterli. Gençliğin üzerine çöken bu ağır hava, sadece ekonomik şartlarla, gelecek kaygısıyla veya sosyal baskılarla açıklanamaz; uyuşturucu gerçeği artık kapımızda, hatta birçok evin içine kadar girmiş durumda. Bu yazının amacı bir felaket senaryosu çizmek değil; gerçekleri olduğundan farklı göstermeden konuşmak.

7 Aralık Pazar günü HÜDA PAR Gençlik Politikaları tarafından düzenlenecek olan uyuşturucuya karşı panel, bu gerçeklikle yüzleşmek için önemli bir fırsat sunuyor. Programa Milletvekili Sn. Faruk Dinç’in de katılacak olması, meselenin ciddiyetinin siyasi söylemin ötesinde bir toplumsal sorumluluk meselesi olduğunu gösteriyor. Saat 19.00’da Diyarbakır Yenişehir’de Selahaddin-i Eyyubi Camii Konferans Salonu’nda yapılacak olan bu panel, sadece bir etkinlik değil; gençliği tehdit eden en yaygın ve en yıkıcı sorunlardan biriyle ilgili ciddi bir farkındalık çağrısıdır.

Bugün uyuşturucu, bir zamanlar olduğu gibi uzak ve kimilerinin hayatını etkileyen bir tehlike değil. Toplumda uzun süre “Bizim mahallede olmaz”, “Bizim çocuklar böyle şeylere bulaşmaz”, “Bizim çevrede görülmez” gibi cümlelerle ertelenmeye çalışılan gerçek, artık kimsenin göz ardı edemeyeceği kadar yakında. Uyuşturucu satıcılarının yöntemleri değişti, hedefleri genişledi. Parkların, kafelerin, okul çevrelerinin, internet kafelerin ve eğlence alanlarının birçoğunda gençler artık daha kolay hedef alınabiliyor. Bağımlılığa giden yol çoğu zaman merakla başlıyor; bir kez deneme, bir kez cesaret gösterisi, bir kez olsun arkadaş baskısına boyun eğme… Sonrası ise herkesin bildiği ama görmek istemediği bir çöküş süreci.

Bu panelin önemli olmasının nedeni, uyuşturucunun zararlarını uzun uzun anlatmak değil. Toplum zaten bunların farkında. Asıl mesele, gençlerin neden uyuşturucuya yöneldiğini tartışmak, onların hangi boşluklara düştüğünü görmek ve bu boşlukları dolduracak çözümler üretmek. Bugün gençleri en çok zorlayan şeylerden biri yalnızlık. Sosyal medyanın sahte kalabalığı içinde büyüyen gençler, gerçek bir bağ kurmakta zorlanıyor. Aile içinde iletişim giderek zayıflıyor. Eğitim ve iş alanlarında geleceğe dair belirsizlikler gençleri yoruyor. Tüm bu faktörlerin üzerine bir de sosyal çevredeki yanlış yönlendirmeler, kötü alışkanlıklar ve denetimsiz sokak yapısı eklenince uyuşturucunun gençleri hedef alması çok daha kolay hale geliyor.

Panelde konuşulacak konular bu yüzden yalnızca güvenlik ve cezai boyutla sınırlı olmayacak. Ailelerin bilinçlendirilmesi, gençlerin psikolojik ihtiyaçlarının anlaşılması, sosyal faaliyetlerin artırılması, mahalle dayanışmasının yeniden güçlendirilmesi, bağımlılıkla mücadele eden gençlere yönelik destek mekanizmalarının geliştirilmesi ve hukuki çerçevenin daha etkili hale getirilmesi gibi birçok başlık ele alınacak. Bir genç bağımlılıktan kurtulmak istediğinde, karşısında yalnızca engeller değil, aynı zamanda ona uzanan bir el de olmalı. Bu el bazen bir aile bireyi, bazen bir arkadaş, bazen bir öğretmen, bazen de toplumun içinden bir bilinçli grup olabilir.

Bu noktada özellikle vurgulanması gereken bir çağrı var: Siyasi görüşlerimizi bir kenara koyarak bu panele katılmak zorundayız. Uyuşturucu, kimseye kimlik sormuyor. Bağımlılık bir gencin hangi ideolojiden olduğuyla ilgilenmiyor. Ailelerin acısı, hangi siyasi görüşü savunduklarıyla hafiflemiyor. Bu nedenle mesele ne bir parti etkinliğine katılmak ne de bir siyasi çizgiye destek vermek olarak görülmeli; tamamen toplumsal bir sorumluluk olarak değerlendirilmelidir. Hepimizin genci tehlike altındaysa, hepimizin bu masada olması gerekiyor.

Gençler için bu panelin başka bir önemi daha var. Gençler genellikle kendileri hakkında konuşulan toplantılara değil, kendilerini ifade edebildikleri ortamlara ilgi duyar. Bu panel tam da bunu hedefliyor: Gençlerin kendi sorunlarını anlatabilecekleri, sorular sorabilecekleri, düşüncelerini dile getirebilecekleri bir zemin oluşturmak. Kimi genç için orada duyacağı bir cümle bir dönüm noktası olabilir. Kimi genç, farklı bir çıkış yolu olduğunu fark edebilir. Kimi genç, arkadaşına el uzatmaya karar verebilir. Kimi genç, “Bu benim de sorumluluğum” diyebilir.

Belki bu panel tek başına uyuşturucu sorununu tamamen çözemeyecek. Bunu iddia etmek gerçekçi olmaz. Ama her çözüm büyük bir adımla değil, küçük ve doğru bir başlangıçla başlar. O başlangıç bazen bir sohbet, bazen bir farkındalık, bazen de böylesine bir paneldir. Önemli olan, meseleye kayıtsız kalmamaktır. Gençliğin yavaşça eriyip gitmesine sessiz kalmak, geleceğimizin kararmasına göz yummaktır.

Sonuç olarak, 7 Aralık Pazar günü saat 19.00’da Selahaddin-i Eyyubi Camii Konferans Salonu’nda yapılacak panel sadece bir program değil; gençliği koruma iradesinin toplu bir ifadesidir. Bu yüzden herkesin, özellikle gençlerin, kendisini davet edilmiş sayması gerekir. Siyasi görüşler bir kenara bırakılmalı, toplumsal dayanışma öne çıkarılmalı ve bu mücadele hep birlikte verilmelidir. Çünkü uyuşturucuyla mücadele yalnızca güvenlik kuvvetlerinin, yalnızca ailelerin, yalnızca siyasetin değil; tüm toplumun ortak görevidir.

Bu panel, “benim sorumluluğum değil” diyemeyeceğimiz kadar önemli bir meseleyi konuşmak için bir fırsattır. Kim olursa olsun, hangi görüşte olursa olsun, her bireyin bu çabanın bir parçası olması gerekiyor. Gençliği korumak, bir partinin değil, bir toplumun görevidir. Ve bugün atacağımız adım, yarının gençlerini kurtaracak en anlamlı adımdır.