McMaster Üniversitesi ve Nüfus Sağlığı Araştırma Enstitüsü araştırmacılarına göre, retina (göz dibi) taramaları, cerrahi müdahale gerektirmeyen bir yöntem olarak gelecekte damar sağlığını ve biyolojik yaşlanmayı değerlendirmek için kullanılabilir. Bu yöntem, erken teşhis ve önleyici müdahaleler açısından yeni bir kapı aralayabilir.
Araştırmanın detayları
Çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Marie Pigeyre, retina taramalarının genetik veriler ve kan biyobelirteçleri ile birleştirilerek yaşlanmanın damar sistemi üzerindeki etkilerini açıklayan moleküler yolları ortaya çıkardığını belirtti.
Araştırmada 74 binden fazla katılımcının retina görüntüleri, genetik verileri ve kan analizleri dört farklı çalışma grubundan toplandı. Sonuçlar, daha az dallanmış ve karmaşık retina damar yapısına sahip kişilerin kalp-damar hastalıklarına yakalanma riski açısından daha yüksek bir grupta yer aldığını ortaya koydu. Bu kişilerde aynı zamanda yüksek inflamasyon ve daha kısa ömür potansiyeli gibi biyolojik yaşlanma göstergeleri gözlemlendi.
Potansiyel biyobelirteçler
Araştırma ekibi, MMP12 adlı protein ile IgG-Fc IIb reseptörünü belirledi. Bu moleküllerin hem iltihap hem de damar yaşlanmasıyla bağlantılı olduğu ve gelecekteki ilaç tedavilerinde hedef alınabilecek potansiyel biyobelirteçler olabileceği ifade edildi.