OĞLAKLI TOKİ’DE BİTMEYEN MAĞDURİYET

Abone Ol

6 Şubat depremi, Türkiye’nin hafızasına kazınan büyük acılardan biri oldu. Binlerce vatandaşımızı kaybettik, on binlerce kişi yaralandı ve yüz binlerce insan evsiz kaldı. Depremin ardından devlet ve çeşitli kurumlar yaraları sarmak için seferber oldu.

TOKİ tarafından depremzedeler için yeni konutlar inşa edildi, konteyner kentlerde kalan vatandaşlar bu konutlara yerleştirildi. Ancak görünen o ki, yeni bir eve kavuşmuş olmak, sorunların tamamen bittiği anlamına gelmiyor. Özellikle Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan Oğlaklı TOKİ konutlarında yaşayan vatandaşlar, ciddi mağduriyetlerle karşı karşıya.

Diyarbakır şehir merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta bulunan Oğlaklı TOKİ konutları, depremzede vatandaşlar için güvenli bir yuva olma umuduyla inşa edildi. Fakat burada yaşamaya başlayan halk, yeni bir hayat kurmak yerine yeni sıkıntılarla uğraşmak zorunda kalıyor.

En büyük sorunlardan biri, altyapı eksiklikleri ve çevre kirliliği. Kanalizasyon sistemindeki arızalar nedeniyle taşkınlar yaşanıyor, sinek istilası ve kötü kokular vatandaşların günlük yaşamını adeta kabusa çeviriyor. Bodrum katlarda biriken pis sular, sadece kötü bir görüntü ve koku oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi sağlık riskleri de barındırıyor.

Site sakinleri defalarca yönetime ve sorumlu şirketlere başvurarak çözüm talebinde bulunmuş, ancak bu taleplerin karşılıksız kaldığını söylüyorlar.

DEM partili belediye başkanlarının da daha önce yaptıkları ziyaretler sadece şov yapmaktan ve görselden ibaret. Bölge halkının sorun ve sıkıntılarını dinlediklerini ve bu konuda gerekli çalışmaları yapacaklarını dile getirmiş ardından verdikleri sözleri unutup Oğlaklı halkını kaderine terk etmişlerdi. Sosyal belediyecilik anlayışı bu mu? Lafla peynir gemisi yürümez. Halk emaneten sizlere bir yetki verdi. Sizlerde bu yetkiyi sazla, cazla, haram eğlencelerle heba etmeyin. Halkın sorunlarına kalıcı çözüm getirin.

Soruyorum size, neden orada yaşam mücadelesi veren vatandaşların sorunlarına çözüm bulmak için adım atılmıyor?

“Sanki kaderimize terk edildik” diyen vatandaşlar, yaşadıkları sorunlara karşı ilgisizlikten bıkmış durumda. Temizlik hizmetlerinin yetersizliği, kuruyan yeşil alanlar ve özellikle yaz aylarında artan sinek istilası, insanları evlerinde bile huzursuz eder hale getiriyor. Depremle sarsılan hayatlarını yeniden düzene sokmaya çalışan bu insanlar, yeni evlerinde böylesi sorunlarla uğraşmak, ayrı bir yorgunluk ve hayal kırıklığı yaratıyor.

Bir diğer büyük sorun ise sağlık hizmetlerine erişim. Oğlaklı TOKİ’de yaşayan vatandaşların en yakın hastaneye ulaşması yaklaşık 3 saat sürüyor. Özellikle çocuklarının tedavisi için yola çıkan aileler, yolda zaman kaybettikçe hastalıkların ilerlediğini, çocuklarının durumunun daha da kötüleştiğini dile getiriyorlar. Sağlık hizmetlerine ulaşamamak, deprem sonrası travmaların üzerine eklenen yeni bir mağduriyet. Acil durumlarda yaşanan bu ulaşım sorunu, hayatî riskler barındırıyor.

Vatandaşlar, Oğlaklı TOKİ’ye yerleştikleri günden bu yana çok sayıda sıkıntı yaşadıklarını ve defalarca ilgili mercilere başvurduklarını belirtiyor. Ancak bugüne kadar kalıcı bir çözümün hayata geçirilmediğini ifade ediyorlar. “Artık oyalama değil, çözüm istiyoruz” diyen site sakinleri, seslerini duyurmak için medyaya başvuruyor.

Depremzede vatandaşların en temel hakkı olan güvenli, sağlıklı ve huzurlu bir yaşam neden hâlâ sağlanamıyor? TOKİ’nin ve ilgili kurumların, sadece konut inşa etmekle değil, bu konutların yaşanabilir koşullara sahip olmasını sağlamakla da sorumludurlar. Yapılan binalar ne kadar modern görünürse görünsün, kanalizasyon sorunları, temizlik eksikliği, sağlık hizmetlerine erişim, eğitim yerleşkelerinin ve okullaşmanın olmaması gibi temel sorunlar çözülmediği sürece bu evler gerçek anlamda “yuva” olamaz.

Oğlaklı TOKİ’de yaşayan vatandaşlar, devletten ve yetkililerden somut adımlar bekliyor. Altyapının ivedilikle düzeltilmesi, temizlik ve çevre düzenlemesinin yapılması, sağlık hizmetlerine erişim için gerekli çözümlerin devreye sokulması gerekiyor. Depremzede vatandaşların bir kez daha mağdur edilmemesi için yetkililerin bu çağrılara kayıtsız kalmaması şart.

Deprem, hepimize yaşamın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Şimdi yapılması gereken, bu acı tecrübeden ders alarak insanlara sadece barınacak bir yer değil, huzurlu bir yaşam alanı sunmaktır. Oğlaklı TOKİ’deki sorunlar çözülmeden “yaralar sarıldı” demek mümkün değil.

Yetkililere çağrımız nettir: Bu seslere kulak verin, gecikmeden harekete geçin.