Batman'da İLKHA mikrofonuna konuşan Karayün (Koğıka) köyü sakinleri, yaklaşık 60–70 yıldır işledikleri hazine arazilerinin usulsüz yöntemlerle başka kişilere satıldığını belirterek tepki gösterdi. Köylüler, hem resmi evraklarda sahtecilik yapıldığını hem de satışların gizlilik içinde yürütüldüğünü ifade ederek yetkililere çağrıda bulundu.
Köylülerin iddialarına göre, söz konusu araziler yıllardır fiilen köylüler tarafından ekilip biçiliyor, fıstık bahçesi olarak kullanılıyor ve bu kullanım muhtar beyanları ile resmi tespitlerde de kayıt altına alınmış durumda.
Buna rağmen, köylülerin bilgisi dışında yapılan tapu işlemleriyle arazilerin başka kişilere devredildiği, bu kişilerin ise köyde yaşamayan, hatta yurtdışında ikamet eden şahıslar olduğu öne sürülüyor.
Köylüler, hem mülkiyet haklarının ihlal edildiğini hem de köyde sosyal huzurun bozulduğunu belirterek yetkililerin acilen müdahale etmesini talep ediyor.
"Arazileri usulsüz bir şekilde kendi adlarına tapulaştırmışlar"
Köy sakinlerinden Ahmet Günay, "Karayün Köyü sakiniyim. 60–70 yıldır sürdüğüm tarla hem benim, hem amcamın hem de yengemin. Bu araziyi birileri usulsüz bir şekilde kendi adlarına tapulaştırmışlar. Bazı devlet yetkililerini öne sürerek 'benim yakınımdır' gibi ifadelerle tapu işlemlerini gerçekleştirmiş ve bizi mağdur etmişler. Bunu satın alan kişi İsviçre'de oturan bir şahıs. Kendisi orada yaşıyor, sermayeyi sağlıyor ve buradaki faaliyeti yürütüyor. Bize danışmadan, köylülerden bazı kişilerle anlaşarak bu işlemi yapmışlar. Muhtarın da onayı yok. Bu işlem tamamen usulsüz bir şekilde gerçekleşmiş. Biz de buna karşıyız ve mağduruz." dedi.
"Bu mağduriyet giderilmezse köyde sorunlar çıkar"
Yasal süreç başlattıklarını belirten Günay, "Yaklaşık on gündür bizden aldıklarını satışa çıkarmışlar. Biz de hemen gerekli yasal yollara başvurduk. Bu mağduriyetin bir an önce giderilmesini istiyoruz. Bu mağduriyet giderilmezse köyde sorunlar çıkar, kimsenin kimseye güveni kalmaz, köyün huzuru bozulur. Biz bunu tasvip etmiyoruz. Kimsenin huzuru bozulmasın, kimse kimsenin malına göz dikmesin. Herkes kazandığıyla yetinsin." ifadelerini kullandı.
"Resmi evrak üzerinde sahtecilik yaparak gerçekleştirmişler"
Köy sakinlerinden Medeni Gül ise, çitle çevirdiği on dönümlük fıstık tarlasının sahte evraklarla başkalarına satıldığını belirterek şunları söyledi:
"Sorunumuz, şu anda kenarda duran, çitle çevirdiğim on dönümlük fıstık tarlasıdır. Yaklaşık 60–70 yıldır, dedemden kalma olarak bu araziyi sürüyorum. Köyden bazı şahıslar gelmiş, burayı başka köyde olmayan kişilere satmışlar. Bunu da resmi evrak üzerinde sahtecilik yaparak gerçekleştirmişler. Köy muhtarı ile yaptığım telefon görüşmesinde, milli emlaktan tespite gelen memurlara eşlik ettiğini, hangi tarlayı kimin sürdüğünü beyan ettiğini söyledi ve bu beyanı resmi evrakla bana gönderdi. Bu belge milli emlak tarafından düzenlenmiş resmi evraktır. Buna rağmen 70 yıldır sürdüğümüz ve son 5 yıldır fıstık tarlası olarak kullandığımız bu araziyi başkalarına satmışlar."
"O kadar gizlilik içinde yürütülmüş ki biz ancak 3–4 ay önce haberdar olduk"
Satışların gizlilik içinde yapıldığını ve durumu sonradan fark ettiklerini ifade eden Gül, "Bu sorun 4 yıl önce olmuş ancak o kadar gizlilik içinde yürütülmüş ki biz ancak 3–4 ay önce haberdar olduk. Gerekli mercilere başvurularımızı yaptık. Kendileriyle görüştük; yanlış yaptıklarını ve sorunu çözeceklerini söylediler. Buna rağmen satış yapılmış. Resmi evrak üzerinde sahtecilik söz konusu. Milli emlak memurları buraya geldiğinde muhtar tüm bilgileri detaylı şekilde anlatmış. Buna rağmen işlem yapılmış." dedi.
"Yetkililere çağrım; bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmaları"
Çok sayıda kişinin mağdur olduğunu belirten Gül, "Yanımdaki, arkamdaki, öndeki tüm arazilerdeki insanlar mağdurdur. Bu sorun çözülmezse köyde huzursuzluk olur, bela çıkar. Yetkililere çağrım; bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmaları ve hak sahiplerine arazilerini geri vermeleridir." ifadelerini kullandı.
"Arazilerimiz başkalarına satıldı"
Köy sakinlerinden Kazım Çelik ise, "Bu araziler bizim ve ortaklarımızındır. Son üç aydır arazilerimiz yurt dışından gelen bir kişiye satılmış. Burası normalde hazine arazisi olarak hak sahiplerine veriliyordu. Biz de ortaklarımızla birlikte bu arazileri kullanıyorduk. Ancak son üç aydır bu arazilerin bir kısmı başkasına satılmış. Şu anda mağduruz ve bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz." dedi.
"Tapuların iptal edilmesini ve yapılan binaların yıkılmasını istiyoruz"
Çelik, 60–80 kişinin mağdur olduğunu belirterek, "Bu satışların durdurulmasını, verilen tapuların iptal edilmesini ve yapılan binaların yıkılmasını istiyoruz. Merada ve hazine arazisinde bulunan bu yerler bizimdir; fıstık ağaçlarımız vardır. Bu araziler sadece benim değil, köylülerimin, komşularımın arazileridir. Bu kişiler buraya hiç ayak basmadan, burayı görmeden tapu almışlar. Parçaların kime ait olduğu bellidir. Bu işe yardımcı olanları da kabul etmiyoruz. Bir kavganın çıkmasını istemiyoruz, kimsenin zarar görmesini istemiyoruz. Sadece hakkımızın verilmesini istiyoruz." diye konuştu.